Pandemide Değişen Regülasyonlara Uyumlu Araç Üretimi Önem Kazandı
Hafif ticari araç gruplarının üstyapısı üzerine uzmanlaşmış bir karoseri firması olan Erener Otomotiv, Mercedes ve Iveco gibi markaların onaylı üstyapıcısıdır. Panelvan ve şase araçlar üzerine turizm, okul servisi ve toplu taşımaya uygun özel tasarım minibus, midibüs ve otobüslerin üretimi kendi tesislerimizde yapılmaktadır. Ürettiğimiz araçların tamamı yurt dışı piyasalarına yönelik olup yolcu taşıma kapasitesi, ihtiyaca göre 11 ile 39 arasında değişmektedir. Araçlarımızın yurt dışında ruhsatlandırılması da firmamıza ait homoligasyon belgeleriyle ( 2007/46 Tip onay ) yapılmaktadır.
Türkiye’de otomotiv sektörü ekonomiye katkısı ve diğer sektörlere öncülük etmesi açısından en önemli sektörlerden biridir . Karoseri sektörü de katma değeri yüksek sektörlerin başında gelmektedir. Otomotivde Türkiye’nin lider kenti Bursa’da, BTSO tarafından Ticaret Bakanlığının destekleriyle başlatılan, firmamızın da yer aldığı Bursa Ticari Araç Karoseri, Üst Yapı ve Tedarikçileri Sektörü UR-GE Projesi karoseri sektörünün üretim potansiyelini ihracata yansıtmayı ve ihracat potansiyellerinin en üst düzeyde artırılmasını hedeflemektedir.
Bu bağlamda Amerika pazarına açılabilmek amaçlı 2019 yılı sonu ve 2020 yılı başında BTSO Başkanımız Sayın İbrahim Burkay’ın da katıldığı ABD’nin Detroit ve Las Vegas şehirlerine ziyaretler gerçekleştirilmiştir. Bu ziyaretler sonucunda sektör temsilcileri arasından bazı firmalar ABD’li firmalar ile bağlantılar kurmuş ve işbirliği adımları atılmıştır. Yapılan ziyaretler ABD pazarının barındırdığı fırsatları yerinde görmemizi sağlamış, firmalarımıza yeni ufuklar kazandırmıştır. Bakanlık desteğiyle BTSO tarafından hayata geçirilen UR-GE projesinde salgının kontrol altına alınmasının ardından farklı pazarlara yönelik çalışmaların devamını diliyoruz.
Faaliyet gösterdiğimiz hafif ticari araç pazarı için 2020 yılında beklenti, biz dahil birçok firma için oldukça büyüktü. Yılın ilk ayları da beklentilerimizle uyumlu bir şekilde başlamıştı. Özellikle Mart ayına kadar, gerek talep gerekse de üretim anlamında hızlı bir dönem yaşadık. Ancak dünya ekonomisini etkisi altına alan oldukça derin ve şiddetli etkiler yaratan küresel salgın, sektörün de taşlarını yerinden oynattı. Ulaşım ve turizm gibi fiziksel aktivite ve insan hareketliliği gerektiren sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin faaliyetleri dünya genelinde durma noktasına getirdi. Virüsün küresel olarak yayılmaya başlamasıyla birlikte ülkelerin sınırlarını kapatma, seyahatleri kısıtlama veya tamamen durdurma gibi önlemler almaları sektör öncüsü işletmelerin çalışmalarına ara vermesine neden olmuş ve tedarik zinciri yavaşlamış hatta belirli alanlarda kopmuştur. Dünya genelinde ve Türkiye açısından da ihracat talebinin azalması krizin en net sonuçlarından biri olmuştur. Koronavirüs salgını küresel bir sağlık krizi olmanın yanı sıra, daha önce hiç tecrübe edilmemiş bir küresel ekonomik kriz haline dönüşmüştür. Pandemi gereği alınan tedbirler göstermiştir ki salgın pek çok alanda etkileri uzun yıllar hissedilecek bir dönüşüme yol açmıştır.
Ekonomik araştırmalar, ekonominin yavaş toparlanacağını gösteriyor. Ancak otomotiv stratejik bir sektördür ve uyum sağlama yeteneği sayesinde sektörde iyileşmenin hızlı gerçekleşeceğine inanıyoruz. Fakat 2019’un başındaki rakamlara da ancak en iyi ihtimalle 2021 veya 2022 sonunda tekrar ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Yeni trendler ve teknoloji yatırımları mutlaka bu geçiş sürecini destekleyecektir. Ayrıca dünyadaki durumun da farksız olduğu düşünülürse, biz yine de fırsatlara odaklanmaya ve daha fazlasını elde etmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Aşı uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte 2021 yılının son çeyreği itibariyle turizm sektöründe hareketlenmenin başlamasını umuyoruz.
Krizlerden edindiği tecrübe ile gerek Türkiye’de gerekse dünyada etkin ve esnek yönetim ve üretim gücü gösteren, bilgi ve birikimini koruyan, finansal sağlamlığını devam ettiren, stok yönetimini iyi sağlayan şirketler kriz yönetimini başarı ile gerçekleştirmektedir . Turizmde yaşanan bu büyük çaplı etkilenme üstyapıcıların ürün gamında ağırlık oluşturan bu sektöre yönelik araçlar yerini okul/personel ve şehir içi taşıma araçlarının almasına sebep olmuştur. Ayrıca bu dönemde bireysel kullanıma yönelik olarak karavan talebinin artışına bağlı olarak da sektördeki birçok firmanın karavan üretimine yöneldiği görülmektedir. Karavan üretimine yönelimde BTSO’nun UR-GE projesi kapasamında sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen ABD-Detroit iş gezisinin katkıları büyüktür.
İçinde bulunduğumuz dönemde değişen regulasyonlara uyumlu araç üretimi önem kazanmıştır. Erener olarak bizler de bu bağlamda üretimimize devam etmekteyiz. Üst düzey güvenlik önlemleriyle çalışmalarımızı sürdürüp uzun vadeli hedeflerimize odaklandık. Müşterilerimizin yedek parça, bakım ve onarım gereksinimleri bu yılın zorlu koşulları altında sistemli ve özverili bir ekip çalışmasıyla karşılandı. Zor günlerde tüm gücümüzle
müşterilerimizin yanında olmaya çalıştık.
Sektör özelinde son bir değerlendirmek yapmak gerekirse; 2021 yılında modifiye edilmiş hafif ticari araç talebinin şehir içi taşımacılık ve okul/personel taşımacılığına yönelik araç segmentinde olacağını söyleyebiliriz. 2022 yılı itibariyle de pandeminin tamamen kontrol altına alınmış olacağı düşüncesiyle turizm sektörüne yönelik araç segmentindeki talebin hızlı bir şekilde artarak normal zamanlar düzeyine geleceğini umut ediyoruz.
Rengin EREN
Erener Otomotiv Dış Ticaret Müdürü