Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "2053 vizyonuyla çalışmalarını yürüttüğümüz, Türkiye'nin gelecek 5 yılına dair yol haritasını ortaya koyan 12'nci Kalkınma Planımızı tamamlamış bulunuyoruz." ifadelerini kullandı. Sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve iş dünyasının katkılarıyla ortak akılla hazırladıkları 12'nci Kalkınma Planı'nı bugün Meclisin takdirine sunacaklarını ifade eden Erdoğan, "5 yıllık kalkınma planımız 5 ana eksenden oluşmaktadır. Bir, nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum. İki, istikrarlı büyüme, güçlü ekonomi. Üç, yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim. Dört, afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürülebilir çevre. Beş, adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim." değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, paylaşımında şöyle devam etti: "12'nci Kalkınma Planı döneminde; ortalama yüzde 5 oranında istikrarlı ve dengeli bir büyüme hedefliyoruz. 2028 yılında 1 trilyon 589 milyar dolar milli gelire, 17 bin 554 dolar kişi başına gelire ulaşmayı amaçlıyoruz. Yılda ortalama yüzde 3 istihdam artışı sağlayarak dönem sonunda işsizliği yüzde 7,5 düzeyine indirmeyi öngörüyoruz. Mal ihracatını 375 milyar dolara yükselterek, turizm gelirlerinde 100 milyar dolar seviyesine çıkarak cari işlemler açığını sıfıra yakın bir seviyeye düşürmeyi amaçlıyoruz. Enflasyonu kalıcı olarak tek haneli rakamlara indirmeyi, 2028 yılı sonunda yüzde 4,7'ye geriletmeyi hedefliyoruz. Türkiye Yüzyılı'na giden yolda devletimize ve milletimize rehberlik edecek 12'nci Kalkınma Planı'nın hayırlı olmasını diliyorum."

 

2023 Büyüme Beklentisi Yüzde 4,4

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi Basın Bilgilendirme ve Bütçe Bağlama Toplantısı"nda detaylar hakkında bilgi verdi. Cevdet Yılmaz, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin "dirençli şehirler, dirençli ekonomi ve dirençli toplum" öncelikleri gözetilerek hazırlandığını belirterek, bütçenin her alanda inşa, ihya ve Türkiye'nin büyümesini önceleyen kalemleri içerdiğini söyledi. Temel önceliklerini depremle yıkılan şehirlerin daha iyi şekilde yeniden ayağa kaldırılması ve geleceğe dönük afet risklerinin azaltılması olarak açıklayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir diğer temel önceliğimiz mali disiplini esas alan, maliye ve para politikaları koordinasyonunu güçlendiren bir anlayış içerisinde makro finansal ve fiyat istikrarını sağlama hedefine katkıda bulunmaktır. Gerçekçi ve ayakları yere basan politikalarımızla, tüm dünyayla birlikte ülkemizi de olumsuz etkileyen hayat pahalılığı sorununun da üstesinden geleceğiz. Bütçemiz, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, bütüncül ve kapsayıcı bir kalkınma yaklaşımına sahiptir. İstikrar içinde büyümenin sağladığı imkanları insan odaklı ve sosyal refahı artırıcı bir yaklaşımla toplumun bütün kesimleri ile paylaşmak esas alınmıştır. İşçisi, memuru, emeklisi, esnafı ve çiftçisiyle toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış, Edirne'den Kars'a 81 ilimizin her köşesinin gereksinimleri düşünülmüştür. Milli teknoloji hamlesi, milli enerji, gıda arz güvenliği, yeşil ve dijital dönüşüm gibi alanlara odaklanan 2024 yılı bütçemiz stratejik hedeflerimize daha hızlı ulaşmamızın önünü açacaktır. Bilim, teknoloji, tasarım ve inovasyonda bize sunulanla yetinmeyecek, yeni trendlerde belirleyici ve öncü olacağız."

Refahı artıracaklarını, güven ve istikrarı tahkim edeceklerini vurgulayan Yılmaz, "Değerlerimize sahip çıkarak aile kurumumuzu sağlamlaştıracak, zararlı akımlara karşı milli bünyemizi perçinleyeceğiz. Terörü kaynağında kurutma stratejimizi kararlılıkla uygulamaya, tüm şehirlerimiz ile sınırlarımızda huzur ve güven ortamını korumaya devam edeceğiz. Bölgesel ve küresel dengelerin anahtar ülkesi olarak diplomaside belirleyici rolümüzü sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

Küresel salgın, jeopolitik gerilimler ve savaşlar nedeniyle dünya ekonomisinin arzu edilen toparlanmayı sağlayamadığını, artan risk ve belirsizliklerin pek çok ülkede büyüme oranlarını sınırlandırdığını anlatan Yılmaz, "Mevcut kırılganlıklar ve yeni risklerle beraber, 2022'de yüzde 3,5 büyüme kaydeden küresel ekonominin, 2023'te yüzde 3, 2024'te de yüzde 2,9 oranında büyüyeceği öngörülmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Tüm dünyada yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye'nin geçen sene yüzde 5,5 büyüdüğünü ve "kesintisiz büyüme" sürecini 13 yıla çıkardığını dile getiren Yılmaz, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerine rağmen üretim ve ihracatın sekteye uğramadığına dikkati çekti.

Alınan tedbirlerin, depremin büyüme üzerindeki olumsuz etkisinin sınırlı düzeyde kalmasını sağladığına işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti: "Böylece 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüyen Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında olumlu ayrışarak 12 çeyrektir devam eden büyüme performansını sürdürmüştür. Halihazırdaki büyüme oranlarımız, ihracat ve istihdamdaki rekorlara kadar pek çok göstergemiz 'Türkiye Yüzyılı'na emin adımlarla girdiğimizin ispatıdır. Küresel iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlamanın ve şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin etkilerine rağmen 2023 yılının genelinde ekonomik büyümemizin yüzde 4,4 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2024 yılı için ekonomimizin daha dengeli bir talep kompozisyonuyla yüzde 4 oranında büyümesini ve enflasyondaki düşüşün de teminiyle diğer ülkelerden olumlu yönde ayrışmasını bekliyoruz."

Güçlü ekonomik aktivitenin, istihdam oluşturma kapasitesi üzerindeki olumlu etkisiyle istihdamın 2023 yılının ikinci çeyreğinde tarihi seviyelerine ulaştığına dikkati çeken Yılmaz, yılın ilk yarısında, emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemelerin sonucunda istihdamdan ayrılanlara ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağlandığını bildirdi. Cevdet Yılmaz, 2023 yılı genelinde ekonomideki canlılığın sürmesiyle yıl sonu itibarıyla istihdamdaki yıllık artışın yaklaşık 900 bin kişi olmasının, işsizlik oranının yüzde 10,1'e gerilemesinin, 2024 yılında ise parasal sıkılaştırma koşullarının etkisiyle işsizlik oranının hafif bir yükselişle yüzde 10,3 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini vurguladı.

Uygulanan politikalar ve güçlü ekonomik yapı sayesinde ihracatın artmaya devam ettiğini kaydeden Yılmaz, "2022'de 254,2 milyar dolarla bir önceki Orta Vadeli Program hedeflerimize yaklaşan ihracatımız, jeopolitik gerilimler ve küresel büyümedeki yavaşlama beklentilerinin yanı sıra depremin ihracat üzerindeki olumsuz etkilerine rağmen 2023 yılında da tarihi rekorlar kırmaya devam etmektedir. Yıllıklandırılmış ihracatımız, eylül ayı itibarıyla 253 milyar doları aşmış, küresel mal ticaretinde ülkemizin aldığı pay yüzde 1'in üzerinde gerçekleşmiştir." bilgisini paylaştı. Yılmaz, bu yıl genelinde 255 milyar doların üzerinde ihracatla bir önceki yılın üzerinde bir performansı yakalamayı, gelecek sene ise 267 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmayı amaçladıklarını belirterek, ihracat desteklerini artıracaklarını, ihracat pazarlarını çeşitlendirme yönünde adımlar atacaklarını ve küresel ticaretteki yeni eğilimlerle uyumlu olarak çalışmalarını sürdüreceklerini ifade etti. Salgın ve jeopolitik gerilimlere rağmen uygulanan politikalarla turizm sektörünün, cari dengenin iyileşmesine önemli katkı sağlamaya devam ettiğini dile getiren Yılmaz, "Turizm sektörümüzün olumlu performansı ile seyahat gelirlerimizin 2023 yılı sonunda 49 milyar dolara, 2024 yılında söz konusu yukarı yönlü ivmenin sürmesiyle 52,5 milyar dolara ulaşarak, yeni rekorlar kaydetmesini bekliyoruz." dedi.

Cari işlemler açığının en önemli sebeplerinden biri olarak nitelendirdiği enerjide, son dönemde ithalat bağımlılığını azaltma ve arz güvenliğini sağlama amacıyla atılan adımlara dikkati çeken Yılmaz, şu bilgileri verdi: "Küresel ölçekte enflasyon sorunu, pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede devam ederken, enflasyonla mücadeleye yönelik şeffaf ve güvenilir politika adımlarını yerinde ve zamanında hayata geçirmekte, bu duruşumuzu düşük tek haneli enflasyon seviyelerine kalıcı şekilde ulaşıncaya kadar sürdürmekte kararlıyız. Enflasyonla mücadelemizi sürdürürken, hayat pahalılığının yol açtığı zorlukları telafi edecek gerekli politikaları da uygulamaktan vazgeçmiyoruz. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, memurumuzu, işçimizi ve emeklimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da enflasyona ezdirmeyeceğiz. Daha önce de başardığımız gibi, güven ve istikrar ortamında, akılcı adımlarla enflasyonu yeniden tek haneye indirecek ve halkımızın alım gücünü artıracağız."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, yatırımların 2024 yılı bütçesinde de devam edeceğini aktararak, "Enerjiden tarıma, eğitimden sağlığa, sanayiden savunma sektörüne kadar Cumhurbaşkanımızın liderliğinde her alanda somut ve dinamik politikaları, planlı ve programlı bir şekilde birer birer uygulamaya devam edeceğiz." diye konuştu. Bütçe kanun tekliflerinin, harcama tavanları ve gelir kalemlerine ilişkin tahminleri içeren bir doküman olduğunu belirten Yılmaz, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nde 226 kamu idaresinin bütçesinin olduğunu söyledi. Yılmaz, 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nde bütçe giderlerinin 11 trilyon 89 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 8 trilyon 437 milyar lira olacağının tahmin edildiğini aktararak, şunları kaydetti: "Bütçe açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranının ise yüzde 6,4 olarak gerçekleşeceği öngörülmektedir. Bütçe gelirlerinin alt kalemleri şöyle; gelir vergisi 1 trilyon 188,9 milyar lira, kurumlar vergisi 1 trilyon 275,7 milyar lira, katma değer vergisi 2 trilyon 497,7 milyar lira, özel tüketim vergisi 1 trilyon 403,9 milyar lira, diğer vergi gelirleri 1 trilyon 41,5 milyar lira, vergi dışı gelirler 1 trilyon 29,4 milyar liradır."

Şubat ayındaki depremlerde hasar gören bölgelerin yeniden ihyası, imarı ve depremin etkilerinin süratle ortadan kaldırılması ile diğer ödenek ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla temmuz ayında ek bütçe teklifinin Meclis'te kabul edildiğini anımsatan Yılmaz, bütçeye dair şu bilgileri paylaştı: "2023 yılı içinde bütçeden 762 milyar lira deprem harcaması yapılacağını öngördük. 2024 yılı bütçemizde ise depremlerinin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları için 1 trilyon 28 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Bu tutarın GSYH'ye oranının ise yüzde 2,5 olduğunu belirtmek istiyorum. Devletimiz tüm yetkilileri ve kurumlarıyla, deprem bölgesindeki hayatın süratle normale dönmesi için çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam etmektedir. Deprem harcamaları hariç 2024 yılı bütçe ödeneklerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımını ise şu şekilde öngördük; personel giderleri için toplam 2 trilyon 865,9 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 669,8 milyar lira, cari transferler 4 trilyon 52,8 milyar lira, sermaye giderleri 636,5 milyar lira, sermaye transferleri 68,1 milyar lira, borç verme giderleri 298,2 milyar lira, yedek ödenekler 215,3 milyar lira, faiz giderleri 1 trilyon 254 milyar liradır."


Yılmaz, 2002'den beri eğitimi en öncelikli mesele olarak gördüklerini ve 7,6 milyar lira olarak devraldıkları Milli Eğitim bütçesini 2024'te 1 trilyon 90,2 milyar liraya yükselttiklerini belirterek, "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu yürürlüğe koyduk, böylece öğretmenlerin kariyer imkanlarını genişlettik. 2023 yılı Temmuz ayı itibarıyla bir öğretmenimizin maaşında uzman öğretmen olduğunda yaklaşık 2 bin 900 lira, başöğretmen olduğunda ise yaklaşık 5 bin 800 lira artış olmuştur. Artan üniversite ve öğrenci sayısıyla birlikte üniversitelerimize ayırdığımız kaynağı da sürekli artırıyoruz. Yükseköğretim kurumları bütçelerini 2024'te 345,8 milyar liraya çıkarıyoruz. Yükseköğretimi de dahil ettiğimizde eğitim bütçemizi 2024'te 1 trilyon 615,2 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece merkezi yönetim bütçesinden yüzde 14,6 oranıyla en büyük payı yine eğitime ayırıyoruz." dedi.

Hükümetleri döneminde eğitimle birlikte en fazla önem verdikleri konuların başında sağlığın geldiğini vurgulayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "2022'de başta hekimlerimiz olmak üzere tüm sağlık personelimizin sabit ek ödemeleri merkezi yönetim bütçesine alındı ve taban ödeme adı altında yeni bir ödeme unsuru getirildi. Hekimlerimizin mali haklarının yanında emekli aylıkları da önemli oranda artırıldı. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 779,6 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanına ayrılan toplam kaynak 1 trilyon 650 milyar liraya ulaşmaktadır."

Sosyal devlet ilkesiyle ülkenin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yaymaya kararlı olduklarını dile getiren Yılmaz, 2002'de 1,6 milyar lira olan sosyal yardım ve destekler için ayırdıkları kaynağı 2024 bütçesinde 497 milyar liraya çıkardıklarını, bu tutarın da bütçenin yüzde 4,5'ine denk geldiğini söyledi. Yılmaz, 2024'te ödeme gücü olmayan vatandaşların sağlık primi giderlerini karşılamak amacıyla 100,5 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılar ile bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlar ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 64,1 milyar lira, engelli vatandaşların evde bakımına destek amacıyla 56,2 milyar lira ve aile destek programı için 32 milyar lira kaynak ayırdıklarını bildirdi. Vatandaşların daha ucuz elektrik ve doğal gaz kullanabilmeleri için 2024 yılı bütçesinde yaklaşık 509 milyar lira kaynak öngördüklerini aktaran Yılmaz, "Sakarya Gaz sahasının devreye alınmasıyla birlikte mayıs ayının sonuna kadar vatandaşlarımıza ücretsiz doğal gaz sağladık. Sonraki 11 aylık dönem için ise vatandaşlarımızın 25 metreküpe kadar olan kullanımlarını ücretsiz hale getirdik. Bu kapsamda 19 milyar lira ödenek öngörüyoruz. 2022 yılı ocak ayı itibarıyla asgari ücreti vergi dışı tuttuk. Bu imkandan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda 2024 yılında 595,1 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz." bilgilerini verdi.


Yılmaz, 2024 yılında bütçede tarıma 384 milyar lira kaynak ayırdıklarını belirterek, şunları söyledi: "Bu kapsamda; tarımsal destek programları için 91,6 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 100,6 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT'lerin finansmanı ve ihracat destekleri için 191,8 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Son iki yıl içinde önemli ölçüde artırdığımız reel sektör desteklerine 2024 yılında da devam ederek 'yatırım, istihdam, üretim ve ihracat' odağımızla özel sektörle omuz omuza büyüme stratejimizi sürdürüyoruz."

Reel kesim destekleri için bütçeden 376,5 milyar lira ödenek ayırdıklarını vurgulayan Yılmaz, "Bu kapsamda; Sosyal Güvenlik Kurumu işveren prim ödemeleri için 165,9 milyar lira, tarımsal krediler sübvansiyon desteği olarak 86 milyar lira, Halk Bankası esnaf kredileri sübvansiyon desteği için 30,4 milyar lira, mesleki eğitim kapsamında ödenen devlet katkısı için 25,2 milyar lira, ihracat başta olmak üzere diğer reel sektör destekleri için 69 milyar lira kaynak ayırdık." diye konuştu. Savunma sanayisi ekosisteminin dışa bağımlılığını asgari seviyeye indirecek şekilde güçlendirmek gayesiyle hareket ettiklerinin altını çizen Yılmaz, Savunma Sanayisi Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dahil edildiğinde savunma ve güvenlik sektörü için 2024'te 1 trilyon 133,5 milyar lira ödenek tahsis edildiğini bildirdi. Mahalli idareleri güçlendirmeye devam ettiklerini, 2002'de 4,7 milyar lira olan büyükşehir ve diğer belediyeler ile il özel idarelerine ayırdıkları toplam kaynağı 859,6 milyar liraya çıkardıklarını belirten Yılmaz, "2002'de bu kaynağın bütçe içerisindeki payı yüzde 4 iken bu oranı 2024'te yüzde 7,8'e yükseltiyoruz. Sulama projelerinden, demir yolu projelerine, havalimanlarından, deniz yolu yatırımlarına, birçok alanda yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 2024 yılı bütçemizde yatırımlara ayırdığımız kaynağı 1 trilyon 592,9 milyar liraya yükseltiyoruz. Bu tutar 2024 yılı bütçemizin yüzde 14,4’üne denk gelmektedir." dedi. Yılmaz, hükümetleri döneminde çalışanların ve emeklilerin aylık ve ücretlerinde enflasyonun çok üzerinde reel artışlar yaptıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "2023 yılı Ocak ayından geçerli olmak üzere, tüm kamu görevlilerimizin ek göstergelerini artırdık, öğretmen, hemşire, polis, din görevlisi, şube müdürü, avukat gibi birçok kamu görevlimizi 3600 ek göstergeden yararlanır hale getirdik. 2024 yılı bütçemizle eğitimden sağlığa, enerjiden tarıma ve sanayiye her alanda büyüyen, güçlenen, kalkınan, itibarı artan ve refahı yükselen Türkiye için tarihi yürüyüşümüze devam edeceğiz. Odağına insanımızı ve sosyal adaleti alarak hazırladığımız 2024 yılı bütçemizi, Türkiye Yüzyılı'nın ilk bütçesi olarak gazi Meclisimizin takdirlerine sunuyoruz. Türkiye Yüzyılı'nda en yüksek insani gelişmişlik seviyesini yakalamış ve üst gelir grubunu hedefleyen bir ülke olarak milletimizin refahını artırmak üzere gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin bir kez daha ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum."

Yılmaz'ın konuşmasının ardından, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de katıldığı programda bütçe bağlama seremonisi yapıldı.