BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, Bursa ekonomisinin sürdürülebilir kalkınması için şehrin yeni anayasası niteliğinde olan 1/100 binlik çevre planının bir dönüm noktası olarak görülmesi gerektiğini belirterek, “Yeni çevre planı iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve kentin tüm dinamiklerinin katkıları ve güçlü işbirliği ile uygulanmalıdır.” dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) stratejik sektörleri ortak akılla geleceğe taşımak amacıyla hayata geçirdiği ‘Sektörel Konseyler’ çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. BTSO tarafından Uludağ’da iş dünyasının referans eğitim merkezi olarak kurgulanan Bursa Business School’da gerçekleştirilen ‘Bursa İnşaat Sektörü Strateji Raporu’ istişare toplantısı BTSO meclis ve komite üyeleri, üniversiteler, yerel yönetimler, kamu kurumları, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarından yoğun bir katılımla gerçekleşti.
Toplantının açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Alparslan Şenocak, 2024 yılının başında yerel seçimlerin de etkisiyle kentsel dönüşüm çalışmalarının hız kazandğını söyledi. Konut sektöründe hali hazırda yüksek faiz oranları nedeniyle süren yavaşlığa rağmen uzun vadede özellikle kentsel dönüşüm ve yenilemeye olan ihtiyacın devam ettiğini belirten Şenocak, “BTSO İnşaat Konseyi olarak ilk çalışma dönemimizde ‘Kentsel Dönüşüm İlkeleri Raporumuzu’ ilan etmiş, ‘Organize Konut’ ve ‘Organize Ticaret Bölgeleri’ gibi projeleri gündeme taşıyarak, Bursa’mızın hedefleri için önemli bir vizyon ortaya koymuştuk. Gerek Kentsel Dönüşüm Raporu’muzda gerekse de yeni dönem konsey çalışmalarımızda üzerinde en fazla durduğumuz konulardan biri de taşımış olduğumuz yüksek deprem riskine karşı almamız gereken tedbirlerdi. Bugün nüfusumuzun yüzde 71’i riskli bölgelerde yaşıyor ve son 100 yılda maalesef on binlerce vatandaşımız depremlerde hayatını kaybetti. Bu nedenle depremlerden sonra nasıl bir ve beraber olduysak depreme hazırlık noktasında da yine bir ve beraber olmak zorundayız. Muhtemel bir depremde yaşamsal güvenliği sağlayabilmenin ve kayıpların önüne geçebilmenin koşullarını hep birlikte oluşturmalıyız.” dedi.
“Fabrikalar ve İş Yerleri Dönüşüm Sürecine Dahil Edilmeli”
Sanayi, ticaret ve ekonominin merkezi olan Bursa’da başta 2000 yılı öncesinde yapılan binalar olmak üzere çürük olan yapıların hızlıca tespit edilip yeniden inşa edilmesi gerektiğini söyleyen Şenocak, “Konutların yanı sıra fabrikalar ve iş yerlerinin de bu dönüşüm sürecine dâhil edilmesi son derece önemli. Mevcut durumda Bursa’daki sanayi alanlarının yüzde 45’ini plansız sanayi alanları oluşturuyor. Organize sanayi bölgeleri dışında yer alan, kent içerisinde kalmış dağınık ve küçük ölçekli sanayi yapıları ve atölyeler kentin dışında planlanacak çevreyle dost, altyapısı uygun ve sürdürülebilir üretime katkı sağlayacak yeni nesil planlı bölgelere taşınmalıdır. Böylece kent içinde boşaltılan bu alanlar rezerv alan olarak değerlendirilerek kentsel dönüşüme katkı sağlanmalıdır. BTSO olarak biz bu konudaki irademizi de ortaya koyduk. Bugün de Büyükşehir Belediyemizin İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Nazlı Yazgan bizlerle birlikte. Büyükşehir Belediyemizin koordinasyonunda Bursamızın yeni anayasası niteliğinde olan 1/100 binlik çevre planına ilişkin sunumlarını paylaştı. İş dünyamız, sivil toplum kuruluşlarımız ve kentin tüm dinamiklerinin de katkılarıyla şehrin yeni anayasasının ortaya çıkacağına, böylece Bursa’mızı geleceğin Türkiye’sinde örnek bir şehir kimliğine kavuşacağına yürekten inanıyorum.” dedi.
“Kentimizin ve Sektörün Geleceği Adına Adımlar Atıyoruz”
BTSO İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu, inşaat sektörünün ülkelerin ekonomik büyümesinde ve kalkınmasında kritik bir role sahip olduğunu belirtti. Sektörün, eski ve riskli yapıları güvenli ve modern hale getirmek gibi bir misyonu olduğunu vurgulayan Tuğcu, "Deprem riskinin ve yeşil dönüşümün ekonomik politikalara yön verdiği bir dönemde, çevre dostu inşaat projeleriyle sürdürülebilirlik konusunda önemli adımlar atarak hem şehirlerimizin estetik ve yaşanabilir hale gelmesini hem de çevre dostu yapıların hayata geçmesini sağlamak, sektörümüzün tüm paydaşlarıyla birlikte sorumluluğumuzdur. Bu nedenle sektörün ortak sorunlarına birlik ve dayanışma içinde çözüm üretmek oldukça önemlidir. Bu bakış açısıyla, konseyimiz sektörün tüm paydaşlarını ortak akılla buluşturan bir yapıya sahiptir. Bizler, BTSO çatısı altında kentimizin ve sektörün geleceği adına adımlar atmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz sene, konseyimizin strateji arama çalıştayını burada gerçekleştirmiştik. Bugün, konseyimizin 2. toplantısı için tekrar bir aradayız. Sektörümüzün yol haritasını detaylı bir şekilde ele alacağız." diye konuştu.
“Projelerimizi Paylaşma Fırsatı Bulduk”
Bursa Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Nazlı Yazgan, BTSO İnşaat Konseyi’nin düzenlemiş olduğu toplantıya katılmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi. Sektörün tüm paydaşlarının katımıyla gerçekleştirilen toplantıda belediye olarak yaptıkları çalışmaları sektör temsilcileriyle paylaşma fırsatı bulduklarını ifade eden Yazgan, “Sektör temsilcilerimize 1/100 binlik çevre planımız hakkında bir bilgilendirme sunumu gerçekleştirdik. Aynı zamanda devam eden kentsel dönüşüm projeleri hakkında çalışma yöntemimizi aktardık. ‘Bursa Yenileniyor’, ‘Bursa Güçleniyor", ‘Yeşil Bursa’, ‘Yeşil Türkiye’ gibi projelerimiz hakkında katılımcılara bilgi verme fırsatı bulduk. Burada görev almış olmaktan çok büyük bir onur ve mutluluk duydum. Bundan sonra çalışmalarımız yine omuz omuza, birlikte devam edecek.” dedi.
“Bursa Ekonomisin Mihenk Taşı Sanayicilerimiz”
Sanayicilerle yeni yapacakları 1/100 binlik plan çalışmaları sürecinde tekrar birlikte olacaklarını ifade eden Yazgan, "Sanayicilerimizin sorunlarını, taleplerini ve önerilerini dikkate alacağız. Kentin büyüme yönlerini, tüm dinamikleriyle birlikte en iyi ve en etkin şekilde nasıl kullanırız, Bursa nasıl daha güçlü bir ekonomiye sahip olur, bunu birlikte araştırmaya devam edeceğiz. En iyi yolu birlikte bulacağımıza inanıyorum. Sanayicinin taleplerini alıp bunları en doğru şekilde anlamaya çalışacağız. Bursa ekonomisi kıymetli ve bunun mihenk taşı sanayicilerimizdir. Dolayısıyla bu şekilde bir araya gelmemizin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bursa için en iyi yolu birlikte bulacağımıza inanıyorum. Ayrıca, tesisi de gezme fırsatım oldu. Bu alanın eski halini biliyorum; o dönemdeki mimarisi çok özeldi ancak bakımsız bir durumdaydı. Şimdi ise gördüğümde gerçekten inanamadım. Mimarisi ve iç tasarımıyla muhteşem bir eser ortaya çıkmış. İşletmecilik anlamında da son derece başarılı. Bu projede emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bursa'nın turizm gelişimine büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Uludağ, kış turizmiyle öne çıkmıştı. Bu tesisle birlikte yaz turizmi de güçlenerek devam edecek." diye konuştu.