Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ilgili bakanlar ve bürokratların katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Orta Vadeli Program'ı (2024-2026) açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında, dün Kırklareli ve İstanbul'da yaşanan sellerde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. İçişleri Bakanlığı, AFAD, valilikler ve diğer kurumların su baskınlarından olumsuz etkilenen insanların sıkıntılarının giderilmesi için yoğun şekilde çalıştığını belirten Erdoğan, "Buradan her iki şehrimizde de özellikle ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımıza rahmet dilerken, ailelerine sabırlar diliyor, milletimizin başı sağ olsun diyorum." ifadesini kullandı. Genel hatlarıyla paylaşacakları Orta Vadeli Program'ın ülke, millet ve ekonomi için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, programın hazırlanmasında emeği geçenleri, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte tüm bakanlıkları, kurumları ve sivil toplum kuruluşlarını tebrik etti.
‘Devlet-Millet Dayanışmasıyla Nice Engelleri Aştıysak...’
Ekonomiyle ilgili planlarda, 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ilde yaşayan 14 milyon insanı etkileyen depremi asla göz ardı etmediklerini vurgulayan Erdoğan, ülke ekonomisine maliyeti 104 milyar doları bulan deprem felaketinin, yükü ağırlaştırdığını, mücadeleyi daha da zorlaştırdığını söyledi. Türkiye'nin dünyadaki diğer ülkelerden farklı olarak, küresel sorunlara ilaveten, asrın felaketinin yol açtığı sıkıntılarla da mücadele ettiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle dedi: "Devlet-millet dayanışmasıyla nasıl bugüne kadar nice engelleri aştıysak, aynı başarıyı depremin yaralarını sarmada da sergiliyoruz. Geride bıraktığımız 8 aya dair veriler bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor. 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüme kaydederek, büyüme performansımızı kesintisiz 12 çeyreğe çıkardık.
‘13 Yıldır Aralıksız Büyüyoruz’
Yıllık bazda ise 13 yıldır aralıksız büyüyoruz. Çeyreklik büyüme performansı ile Türkiye, OECD üyesi ülkeler içinde pozitif ayrışmıştır. Yine bu dönemde ekonomimizi yıllıklandırılmış olarak ilk kez 1 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklüğe ulaştırmayı başardık. Böylece depremin, iktisadi faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlı kalmasını temin ettik." İhracatta da yılın ilk 8 ayında 165 milyar dolar, yıllık bazda da 253,5 milyar doların yakalandığını bildiren Erdoğan, "Turizmde, önceki seneye göre çok daha iyi bir sezon geçiriyoruz. İstihdamda da hamdolsun herhangi bir kaybımız söz konusu değil. Yılın ilk altı ayında, emekliliğe hak kazanma koşullarına yönelik düzenlemeler ve depremin olumsuz etkilerine rağmen net 220 bin istihdam artışı sağladık." diye konuştu.
‘Merkez Bankası rezervlerimiz, güçlü seyrini sürdürüyor’
Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyonun, doğal olarak Türkiye'nin de sorunu olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Enflasyonla mücadelede başta doğal gaz olmak üzere enerji fiyatlarında hayata geçirdiğimiz sübvansiyonlar ve kira artışlarına tavan fiyatı uygulamamızın yanı sıra birtakım ilave tedbirleri aldık. Fırsatçılara ve açgözlülere yönelik denetimlerimiz artarak devam ediyor. Kimi sektörlerde oluşan fiyat köpüğünün indiğine ve piyasanın dengesini bulmaya başladığına şahit oluyoruz. Merkez Bankası rezervlerimiz, aynı şekilde 117,3 milyar dolar seviyesindeki güçlü seyrini sürdürüyor. Sermaye piyasalarımızın hem arz hem de talep tarafında gelişimi devam ediyor. Hane halkı borçluluğunda ülkemiz, gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre oldukça düşük bir riskliliğe sahiptir."
‘Bütçe disiplinimiz, deprem felaketine daha etkin müdahale etmemizi sağladı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022'nin milli gelire oranla yüzde 1'lik bütçe açığıyla kapatıldığına işaret ederek, "Bütçe disiplinimiz, deprem felaketine daha etkin müdahale etmemizi sağladı. Karşı karşıya olduğumuz çeşitli zorluklara rağmen, hedeflerimize ulaşma noktasında en küçük bir şüphemiz yoktur. Cumhurbaşkanı Yardımcımız, Strateji ve Bütçe Başkanlığımız ile Hazine ve Maliye Bakanlığımızın koordinasyonunda, katılımcı bir anlayışla hazırlanan Orta Vadeli Program, işte bu mücadelemizde bizlere destek verecektir." diye konuştu. Orta Vadeli Program'ın aynı zamanda 2024-2026 döneminde Türk ekonomisi için kapsamlı bir yol haritası teşkil edeceğini vurgulayan Erdoğan, "Orta Vadeli Program'la, Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ekonomik perspektifini de yerli ve yabancı yatırımcılarla paylaşmış oluyoruz. İş dünyamızın ve tüm kesimleriyle toplumumuzun destekleriyle Orta Vadeli Program'ın ülkemiz ekonomisine en üst düzeyde katkı sağlamasını diliyorum. Hükümet olarak, Orta Vadeli Program'a desteğimizin tam olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum." dedi.
‘Finansmanı Kolaylaştıracağız’
"Hiç kimse ve fikre ön yargıyla yaklaşmıyoruz. Kimden geldiğine bakmadan, ülkemizin faydasına olacak her türlü öneriyi hayırhahlıkla değerlendirmeye hazırız. Fırsatçılara yönelik denetimlerimiz devam ediyor. Kimi sektörlerde oluşan fiyat köpüğünün indiğine ve piyasanın dengesini bulmaya başladığına şahit oluyoruz. Daha güçlü, güvenli ve müreffeh Türkiye hedefi doğrultusunda, ekonomideki ilk yol haritamızı Orta Vadeli Programla ortaya koyuyoruz. (OVP) Ekonomik büyümeden taviz vermeyeceğiz. Yüksek katma değerli yatırımların önünü açarak ve finansmanını kolaylaştırarak, sağlıklı büyüme sağlayacağız. (Deprem bölgesi) Ek bütçe ile bölgeye 762 milyar lirayı ayırmıştık. 2024 yılında deprem bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak ayıracağız. Deprem tahribatını ortadan kaldırıp dengeli ekonomik büyümeyle istihdamı artırmak, enflasyonu tek haneye düşürüp gelir dağılımını iyileştirmek önceliğimiz.
Büyüme Hedefi Ortalama Yüzde 4,5
Üç yıllık dönemde, ekonomik büyümede dengelenmeyi, yüksek katma değerli özel sektör yatırımlarının öncülüğünde ortalama yüzde 4,5 büyümeyi hedefliyoruz. (OVP) Döneminin tamamında yaklaşık 3 trilyon lira kaynak, deprem bölgesi için kullanılmış olacaktır. (OVP sonunda) 1,3 trilyon doları aşan büyüklük ve 14 bin 855 dolara çıkan fert başına milli gelirle yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi öngörüyoruz. İstihdamın yıllık ortalama 909 bin, toplamda 2,7 milyon kişi artmasını, işsizlik oranının tek haneli rakamlarda gerçekleşmesini hedefliyoruz. İhracatı 300 milyar doların, turizm gelirlerini 70 milyar doların üzerine çıkartarak, mal ve hizmet ihracatı gelirlerimizi tarihi seviyelere ulaştıracağız. Orta Vadeli Programda uygulayacağımız politika sepetiyle, enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız. Konut stokundaki kayıpların telafisine yönelik yeni sosyal konut projeleri geliştirerek dar gelirli vatandaşların konuta erişim imkanını artıracağız.
‘KKM Görevini Yerine Getirmiştir’
Kur Korumalı Mevduat sistemimiz görevini yerine getirmiş, kur istikrarını sağlamada önemli katkı sağlamıştır. Kur Korumalı Mevduatlarımızın kur istikrarının pekiştiği bir zeminde, Türk Lirası mevduatlara dönüşmesinin yolunu açacağız. Kamu yatırım projelerini gözden geçirerek, ekonomiye hızla kazandırılabilecek projelere öncelik vereceğiz. Kamu harcamalarında periyodik gözden geçirmelerle verimsiz harcama programlarını tasfiye ederek, kaynakların öncelikli alanlara tahsisini sağlayacağız. Avrupa Birliği ile ticaretimize yeni bir boyut kazandırmak üzere Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Bürokratik ve hukuki öngörülebilirliği güçlendirerek, doğrudan yatırımları ülkemize çekmeyi hedefliyoruz. Ekim ayında Meclis’e sunacağımız 2053 perspektifi ile hazırladığımız 5 yıllık Kalkınma Planı ve Program dönemini de içeren bir atılım sürecini başlatacağız."