Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti'nde, uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmelerin devam etmekle birlikte depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin yakından izlendiği belirtilerek, "Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir." ifadeleri kullanıldı.
Enerji Fiyatlarında Düşüş Sürüyor
Özette, tüketici fiyatlarının nisanda yüzde 2,39 artış kaydettiği ve yıllık enflasyonun 6,83 puan düşüşle yüzde 43,68 seviyesine gerilediği belirtilerek, yıllık enflasyonun enerji ve gıda gruplarında daha belirgin olmak üzere tüm gruplarda azaldığı kaydedildi. Aylık bazda fiyatlar incelendiğinde, enerji grubunda gerilediği, gıda ve hizmet grubunda arttığı aktarılan özette, "Enerji fiyatlarındaki belirgin düşüşün devam etmesiyle üretici fiyatlarındaki aylık artış sınırlı olmuş ve yıllık üretici enflasyonundaki gerileme eğilimi sürmüştür." değerlendirmesinde bulunuldu. Özette, enerji fiyatlarının aylık bazda yüzde 3,86 ile yüksek bir oranda gerilediği, bu gelişmede olumlu seyreden küresel fiyat hareketlerinin etkisinin hissedildiği vurgulandı. Yıllık enflasyonun ulaştırmada daha belirgin olmak üzere ulaştırma ve lokanta-otel alt gruplarında gerilediği, diğer hizmetler grubunda yatay seyrettiği, kira ve haberleşmede ise yükseliş kaydettiği belirtilen özette, nisanda fiyat artışlarının otomobil ve beyaz eşya kalemlerinde güçlendiği kaydedildi.
Enflasyon Beklentisi Geriledi
Özette, mayıs ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre, 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisinin 1,18 puan düşüşle yüzde 29,84'e gerilediği hatırlatılarak, gelecek 24 aya ilişkin enflasyon beklentisinin yüzde 17,74, 5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisinin ise yüzde 8,22 seviyesinde ölçüldüğü bildirildi. Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan verilerin tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisiyle gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişelerinin sürmekte olduğu ve birbirini takip eden banka iflaslarının tetiklediği finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğunun gözlendiği aktarıldı.
Depremin Etkileri Yakından İzleniyor
PPK toplantı özetinde, uluslararası gelişmelere ek olarak, doğal gaz başta olmak üzere enerji tüketimine verilen desteklerin, enflasyondaki düşüş sürecini olumlu etkilediği vurgulanarak, "Hanelere sağlanan doğal gazın mayıs ayında tamamının, sonraki 11 ay süresince de 25 metreküpünün bedelsiz sunulacak olması doğal gazın tüketim sepetindeki önemli ağırlığından ve uygulamanın tüm ülkeyi kapsamasından dolayı gelecek aylarda fiyatlar üzerinde beklentileri aşan güçlü bir düşürücü etkide bulunabilecektir." denildi. Söz konusu düşürücü etkinin, ilave destekler söz konusu olmazsa havaların soğuması ve ısınma amaçlı enerji tüketiminin devreye girmesiyle birlikte yılın son çeyreğinde kademeli olarak endeksten çıkacağı belirtilen özette, "Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler devam etmekle birlikte depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir." ifadesi kullanıldı.
Liralaşma Odaklı yaklaşım Sürecek
Para politikası duruşunun, enflasyon görünümüne yönelik risklerin kaynağına, kalıcılığına ve para politikası ile ne ölçüde kontrol altına alınabileceğine dair değerlendirmeler dikkate alınarak temkinli bir yaklaşımla sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağında belirleneceği aktarılan özette, "Para politikasında sürdürülebilir fiyat istikrarı hedefi doğrultusunda finansal istikrara yönelik riskleri de gözeten liralaşma odaklı bir yaklaşım sergilenmeye devam edilecektir." denildi. Özette, kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının yakından takip edildiği belirtilerek, Kurul'un, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirileceği bildirildi.