Depremin vurduğu Adıyaman'da açıklamalar yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, savunma sanayi sektörü olarak ilk günden itibaren adli ihtiyaçlarla ilgili AFAD ile koordine halinde bir dizi faaliyette bulunduklarını belirterek "Uzun süreli projeler ve yaralıları uzun süreli sarmak için de daha kapsamlı çalışmalarda bulunmak bir şart. O açıdan tabii ki kalıcı konutların yapılması konusunda devletimiz önemli bir çaba içinde. Bizler de konut projelerine de katkıda bulunalım ama konutla beraber yatırım ve istihdam da önemli. Bölgenin kalkınması açısından olmazsa olmazlardan birisi." ifadelerini kullandı.

 

'Her İlimize Dokunuş Yapmak İstiyoruz'

Bölgenin sanayicileri ile tanışmak ve savunma sektörü ile onları tanıştırmak istediklerini vurgulayan Demir, "Adıyaman'daki sanayi sektörünün mevcut durumu ve potansiyelini, 'O potansiyelden nasıl bir katkı çıkartırız savunma sanayi sektörüne' diye bir çalışma yapacaktık. Ama depremle beraber bu çalışmayı bir boyutta öteye geçirmek gerektiğini hissettik. Sadece yerel kabiliyetler ve mevcut kabiliyetlerle bunları nasıl örtüşeceği değil kapsamlı şekilde şirketlerimizin burada elini taşın altına koymaları, belirli yatırımlar yapmaları ve uzun soluklu olarak da bölgede varlıklarını sürdürmeleri yanında da istihdam ettikleri depremzede vatandaşlarımızın da iskanlarıyla ilgili, konut yapı ve işleriyle ilgili tedbirler alarak iş yeri yanında belirli uydu kentler, mahalleler oluşturup bir toplu kalkınma hareketi girelim dedik." diye konuştu. İsmail Demir, yatırımın yanında, yapılacak konutların da tamamen kendine yeterli her türlü sosyal donatısı, tesisi, imkanı olan bir yapı olmasını istediklerini dile getirdi. Buradaki yapılanmaların cazip olması gerektiğini aktaran Demir, "O kadar cazip olmalı ki Türkiye'nin başka yerinden, büyük illerden dahi 'Biz gelip burada çalışmalıyız' diyebilsinler. Bu seviyede bir standart düşünüyoruz. O açıdan yatırım alanlarını depremzede illerimizde belirledik, her ilimize bir dokunuş yapmak istiyoruz." dedi.

 

Adıyaman'a Kablo ve Konnektör Fabrikası
Adıyaman'da yapacakları yatırımlar hakkında bilgi veren Demir, şu değerlendirmelerde bulundu: "Adıyaman özelinde şunu düşündük. Acaba burada en etkili ne olabilir? Sektörde eksiğimiz ne, sektörde gördüğümüz en önemli eksik ki; sırf sektöre yönelik değil genel olarak Türkiye'de bir kablo, konnektör meselesi var. Gerek hava gerek deniz ve gerekse kara araçlarımızda çok sayıda kilometrelerce uzunlukta kablolar kullanıyoruz. Bu kabloların demetler yapılıp birbirlerine bağlanmaları ve çeşitli özelliklerde olmaları gerekiyor. Bu konuda ihracatımız arttıkça kara, deniz, hava araçlarımız ihracatı da arttıkça giderek artan bir darboğaz ile karşı karşıyayız. Yani Türkiye'nin bu alanda yatırıma ihtiyacı var. Artı bu kabloları birbirine bağlayacak konnektör dediğimiz yüzde 80'ini dışarıdan ithal ettiğimiz bir dizi bağlantı elemanı var. Bunlarda da büyük bir eksiğimiz var. Bu ikisini bir araya getirdiğimizde kara, deniz, hava araçlarımızın bu tür bağlantı sistemlerini dört dörtlük sağlayacak bir tesisin Adıyaman'da olması bizce mükemmel bir yatırım olur dedik. Yine en çok kullanılan ve özellikli ürünler havacılıkta olduğu için de TUSAŞ'a burada öncü rolü oyna dedik. Tabii TUSAŞ'ın yanında ASELSAN da ROKETSAN da burada kullanıcı olarak devrede olacaklar ama yatırımını ilk başlangıcını, ilk adımını TUSAŞ atsın istedik."

 

'İstihdamın Kaynağı Depremzedeler Olacak'
Demir, TUSAŞ'ın Kahramanmaraş'ta yatırım yaptığını anlattı. Bölgede ilk planda yaklaşık 300 milyon liralık bir yatırım yapılacağını belirten Demir, şunları kaydetti: "100 artı 200 kişilik bir istihdamı öngörüyoruz. Ama ileride sanayicilerimizin de katkısıyla bu yatırımın ve istihdamın daha da genişlenmesine hatta mevcut tesisin sadece savunma ve askeri alanda değil, diğer birçok alana sivil havacılık dahil olmak üzere ürün vermesini bekliyoruz. Özellikli ürünler olduğu için oldukça katma değerli ve niş ürünler oluyor. Yani normal bir kablo demetini işte 100'e satıyorsanız bunu 800'e 1000'e satmanız çok daha mümkün. Çünkü çok özellik istiyor. Tabii maliyetler de kalite de ona göre artmak durumunda. Yani buraya kaliteli bir üretim, kaliteli ve niş bir alanı getirmek istiyoruz. Tabii bunun yanında deprem öncesinde planladığımız şekilde sanayicilerimizin biraz daha belki deprem felaketi izlerini attıktan sonra hangi alanlarda başka ne tür ürünlerde katkıda bulunabilirler? Sektöre nasıl entegre olabilirler? Gibi konularında gündemimizden çıktığını düşünmeyin. Bu da gündemimizde. Buradaki fabrikanın istihdamın kaynağı bölge olacak. Yani Adıyaman ve çevresindeki istihdam ve imkanı sadece bu bölgede ve öncelikle depremzede vatandaşlarımız olacak. O konuda tabii kalifiye bir insan gücüne ihtiyaç var. Bu insan kaynağını burada bulacağımıza inanıyoruz. Başvuruları kısa zaman, kısa süre sonra almaya başlayacağız."

 

Üniversiteli gençlere yönelik 'Kalfa Programı'
Demir, amaçlarının, depremzede vatandaşların geleceğe yönelik istihdamının yanında, maaş durumunu ve gelir durumunu bir an önce belirli bir seviyeye getirmek olduğunu ifade etti. İstihdam edecekleri vatandaşların bulundukları yerlerde huzurlu kalmalarını sağlayacak bir ortam oluşturmak istediklerinin altını çizen Demir, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunun görevimiz olduğuna inanıyoruz. Bu tür bir adımın bölgeden geniş bir destek bulacağına yürekten inanıyoruz. Ve bu destekle beraber çok büyük bir kalkınma hamlesinin oluşacağına inanıyorum. Bizim 'Kalfa' dediğimiz program. Kalfa programımızın da özelliği şu. Üniversiteli gençlerimize yönelik, bu gençlerimizin biz erken sınıflarda belirli bir eğitim programına dahil olmalarını istiyoruz. Bu programı şu anda uyguluyoruz, çeşitli seviyelerde. Çok özellikli bir program. Uygulanan bu programı deprem bölgesine yönelik özel bir statüye kavuşturduk. Yani burada programa kabul edeceğimiz gençlerimiz depremzede olacak. Deprem bölgesinde olacak. Onları büyük şirketlerdeki abileriyle birebir eşleştireceğiz. Yani onlara birer usta tayin edeceğiz. Bir mentör tayin edeceğiz. Eğitimleri süresince bu abileriyle birebir temas içinde iş yerleriyle birebir temas içinde çalışmalarını sürdürürken bir taraftan da pratik hayatla ilgili tecrübeleri oluşacak. Bu oluşurken de yine İŞKUR'la yaptığımız iş birliği neticesinde kendilerine belirli bir maaşla ödemesi sürekli olarak yapılacak. İleride istihdam edilmelerinin önü açılacak."