Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Gümrük Birliği'nin küresel ekonominin gerçeklerine ve ortaklık ruhuna uygun bir şekilde güncellenmesi gerektiğini söyledi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Brüksel'de düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezinin (EPC) düzenlediği "Türkiye-AB Gümrük Birliği'nin güncellenmesi: Değişen çağa uyum sağlamak" başlıklı etkinlikte konuştu. Bu yılın Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ortaklığı tesis eden Ankara Anlaşması'nın 60. yılı olduğuna işaret eden Bolat, "Avrupa ile siyasi ve ekonomik bütünleşme yolculuğuna yarım asrı aşkın bir süre önce başlamış olan Türkiye, AB'ye tam üyelik konusundaki kararlılığını sürdürmektedir." dedi. Bolat, Türkiye'nin AB ile ilişkilere stratejik önem verdiğini dile getirdi.

Değişim ve Dönüşüm Vurgusu

Dünyanın yeni bir sanayi çağının eşiğinde olduğunu, yeşil ve dijital dönüşümün yeni ekonomik kalkınmanın iki parametresi haline geldiğini belirten Bolat, bu durumun şirketleri ve ülkeleri önceliklerini yeniden gözden geçirmeye ve sürdürülebilirlik için yeni adımlar atmaya yönelttiğini söyledi.  AB ve işletmelerinin Gümrük Birliği gibi istisnai bir ortaklıktan büyük fayda sağladığını vurgulayan Bolat, "Gümrük Birliği, malların serbest dolaşımını tesis etmesiyle birlikte AB şirketlerinin Türkiye'nin hızla büyüyen pazarına diğer ortaklara kıyasla oldukça uygun koşullarda erişimini sağlamıştır. Ayrıca, Türkiye'nin AB standartlarında üretim yapabilen sanayi kapasitesi, AB'ye coğrafi yakınlığı ve genç, vasıflı insan sermayesi, AB'nin ve işletmelerinin küresel pazarlardaki rekabet gücünü artırmıştır." diye konuştu.

İlişkileri Geliştirmek İçin Fırsatlar Var

Bolat, "Bu etkileyici başarılara rağmen ekonomik ve ticari ortaklığımızı genişletmek, ilgili iş çevrelerimiz arasındaki ilişkileri geliştirmek için hala değerlendirilmemiş fırsatlar olduğuna inanıyoruz." dedi. Bolat, başlangıçta Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğine kadar geçici bir düzenleme olarak tasarlanan Gümrük Birliği'nin mevcut yapısında "kalıcı yapısal sorunlar" olduğunu söyledi. "Gümrük Birliği'nin düzgün işleyişini zorlaştıran bir diğer sorun da Türkiye'nin karar alma süreçlerinden dışlanmasıdır." diyen Bolat, ekonomiler arasında yüksek entegrasyona rağmen Türkiye'nin bazı kritik alanlarda karar alma süreçlerine nasıl dahil olabileceğine dair uygun bir çözümün bulunmasının faydalı olacağını vurguladı.