Yetenek doğuştan gelen, genlerden geçen Allah vergisi bir hediye. Ama başarılı olmak için sadece yetenekli olmak önemli değil tabiİ ki. Bu yeteneğin farkında olmak, onu kullanabileceğiniz ortamlarda bulunmak, bu yeteneği deneyimleyip geliştirmek, çok çalışmak, onu görünür ve istenir kılmak çok daha önemli. Dünyada milyonlarca yetenekli insan var ama hepsinin başarılı olduğunu söyleyemeyiz. 

Firmalarda da durum böyle aslında. Kim bilir ne kadar yetenek hiç keşfedilmeden, rutin işler yaparak, performansının çok altında değerlendirilerek çalıştırılıyor hatta hiç tam performans gösteremeden emekli oluyor. Belki de keşfedilemeden başka bir işe geçiyor ve orada sunulan imkan ve fırsatlarla yıldızlaşıyor ve birden katma değeri yüksek çalışanlar kategorisine çıkıyor.

Yetenek önemli ama bu yeteneği gerekli koşulları sağlayıp bilgi ve tecrübeyle donatarak onu yetkinlik ve tecrübe haline getirmek çok daha önemli. İnsanlar onu kullanma fırsatı yakalamadan yeteneğinin farkına varamazlar. Yeteneği keşfetmek ve desteklemek ona yeteneğini kullanıp daha da geliştireceği fırsatlar yaratmak kurumların ve tabii ki İnsan Kaynakları departmanlarının en önemli görevleri arasında yer almalı. Çalışanlar firmanın en değerli hazinesi ve bu hazinenin değerini ortaya koymak, nadide parçaları bulmak insan kaynaklarının en önde gelen sorumluluğu olmalı.

İş hayatında kişilerin yeteneklerini keşfetmek ve bu yeteneği kuruma katma değer sağlayacak şekilde kullanabilmesi  için eğitim, koçluk, mentorluk gibi gelişim faaliyetleri ile desteklemek çok önemli ve bunun için insan kaynakları yöneticilerine ve bölüm yöneticilerine çok büyük sorumluluklar düşüyor. Kendini gösteren mevcut yeteneği değerlendirmek ve henüz keşfedilmemiş potansiyel yeteneği keşfetmek, geliştirmek kurumsal aidiyetini artıracak, kuruma başarı ve itibar getirecektir.

Çin atasözü “Yetenekli kişinin ardında, her zaman yetenekli başka insanlar vardır” sözü ile yetenekli kişinin keşfedilmesinin de bir yetenek olduğunu vurguluyor. Yeteneği keşfetmenin ve bu yeteneği kıymetli hale getirmenin de ayrı bir yetenek ve yetkinlik olduğunu unutmayalım. İş yerlerinde insan kaynakları profesyonelleri de bu yetenek ve yetkinliğe en çok sahip olması gereken, yeteneğin ardında yer alan en önemli kişiler arasında yer alıyor. Gelecekteki insan kaynakları uzmanlarının en temel sorumluluğu yetenek yönetimi olacaktır.

Globalde birçok iş insanı, danışman ve yönetim uzmanı çalışanlar için insan kaynağı, personel, eleman gibi kavramları kullanmıyor ve her çalışana “yetenek” diyor. Her çalışanı potansiyel yetenek olarak görüp onu geliştirerek yetkin ve uzman haline getirebilirsek firmalar birçok yetenekli çalışana sahip olacaktır. İşte bu yüzden önce personel yönetimi, sonra İnsan Kaynakları Yönetimi adını alan departmanlar son yıllarda Stratejik İnsan Kaynakları Departmanı adını almıştır. 2020’ye gelindiğinde ise bu kavram Yetenek Yönetimi’ne evrilmiştir. Artık birçok global firma insan kaynakları süreçlerinin her birini “Yetenek Yönetimi Direktörlüğü” adı altında toplamaktadır.

İnsan Kaynakları süreçlerini uçtan uca düşündüğümüzde aşağıdaki ana başlıklardan oluşuyor. Bu süreçlerin her biri kurumun büyüklüğü ve yapılan işlerin yoğunluğuna göre ayrı bir birim olarak da yönetilebilir.

  • İşe Alım
  • Personel Yönetimi- Özlük ve Bordro
  • Oryantasyon ve Rotasyon
  • Eğitim ve Gelişim Yönetimi
  • Kariyer Planlama Yönetimi
  • Performans Yönetimi
  • Ücret Yönetimi
  • Çalışan bağlılığı ve memnuniyeti yönetimi

Bu süreçlerin her biri çalışanların mevcut ve potansiyel yetkinliklerini keşfetmek, geliştirmek ve kuruma katma değer sağlamak hedefiyle yönetilmelidir.

Yetkinliği yüksek çalışan adayını bulmak, onu işe almak, gelişimini sağlamak, eğitmek, kariyerini planlamak, performansını ölçmek, doğru ücreti vermek ve onu motive ederek kurumsal aidiyetini artırmak insan kaynaklarının yanı sıra kurumların sürdürülebilirliğini sağlamaları için öncelikleri arasında yer almalıdır.

World Economic Forum’un 2011 yılında global yetenek riski üzerine yaptığı araştırmada  dünya üzerinde her ülkede 2020 sonrasında ciddi bir yetenek sorunu olacağı bilimsel verilerle rapor edilmişti. Rapora göre Türkiye özelinde de 2010-2020 yılları döneminde güçlü yetenek kıtlığı eğilimi daha uzun vadede de yetenek kıtlığı eğilimi görüleceği belirtilmiştir. Sanayileşmenin artması, yeni iş sahalarının açılması, ülke ekonomilerinin büyümesine paralel olarak yetenekli iş gücünün de artması gerekiyor. Rakamlar ve raporlamalar yetenekli çalışanların bu hızda artmayacağını söylediğine göre özel sektörün işlerinin devamlılığı için kendi sektörüne özel yetenek yönetimi programları yapması gerekmektedir.

Çalışanlarını değerli bir yetenek ve kaynaktan ziyade “kıymet” olarak gören iş yerlerinin artmasıyla, firmaların ülke çapında hatta dünya çapında başarıları art arda gelecektir. Çalışanlarına yatırım yapan, onları eğiten ve geliştiren firmalar geleceğe daha emin adımlarla yol alırlar.

Özlem ŞENKOYUNCU