“Yapılan istatistiklere göre, iş kazalarının % 98’i önlenebilir kazalardır. Ayrıca, iş kazalarını önlemenin maliyeti bir iş kazası neticesinde karşı karşıya kalınan maliyetlerden daha düşüktür.”
İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yasal yükümlülükler, ilk olarak 4857 sayılı İş Kanunu’nun belirli maddelerinde yer bulmuşsa da konunun önemine binaen tıp, mühendislik, psikoloji ve hukuk gibi birçok alanın bir araya gelmesi ve disiplinler arası bir çalışmanın neticesinde 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu mevzuatımız arasında yerini almıştı.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işverenlerin çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlama yükümlülükleri olup bu çerçevede işverenler; mesleki riskleri önlemeli, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbir almalı, gerekli araç ve gereçleri sağlamalı, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uygun hale getirmeli ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmalılardır. İşverenlerin, aynı zamanda alınan tedbirlere uyulup uyulmadığını izleyip denetleyerek uygunsuzlukların giderilmesini sağlamaları gerekmektedir. İşyerine özgü risk doğuran etmenlerin neler olduğunun tespiti için risk değerlendirmesi yaptırmakla yükümlü olan işverenler ayrıca işyerlerinde acil durum planlarını hazırlamalı, acil durumlara ilişkin önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda yapılması gereken çalışmaları yürütmeli ve bu acil durumların güvenli olarak yönetilmesi için acil durum planlarını oluşturmalılardır. İşyeri güvenliğinin yanı sıra çalışan sağlığını da gözetmekle yükümlü olan işverenler, işe girişlerde ve çalışma devam ederken belirli periyotlarda, çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu da göz önünde bulundurmakla yükümlülerdir.
Çalışanların da Sorumluluğu Var
Diğer yandan, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında çalışanlara da bazı sorumluluklar yüklenmiştir. Buna göre çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitimler ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle, işyerindeki makine, cihaz ve diğer tüm üretim araçlarını kurallara uygun ve doğru şekilde kullanmakla, kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumakla, iş yerinde ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında derhal haber vermekle , tespit edilen eksikliklerin ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda işverenle ile iş birliği yapmakla yükümlüdür. Görüleceği gibi iş sağlığı ve güvenliği alanı işveren ve çalışanların ortak katkısıyla takip edilip geliştirilmesi gereken bir alandır. Konu hakkında işveren ve çalışanların bir araya gelip, belirlenen iş sağlığı ve güvenliği süreçlerini birlikte takip edebildikleri, çalışanların görüş ve önerilerinin alınabileceği en etkin platform ise iş yeri İSG kurullarıdır. Mevzuat kapsamında, çalışan sayısı 50 ve üzerinde olan ve 6 aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde İSG kurulunun kurulması zorunlu olup İSG kurulu bulunmayan işyerlerinde de çalışan temsilcileri aracılığı ile çalışan görüş ve önerilerinin alınması, çalışanların İSG süreçlerine dahil edilmesi, çalışanlarda etkin bir İSG bilinci oluşturulması gerekmektedir. Önemle belirtmek gerekir ki, yasa kapsamında düzenlenen işveren yükümlülükleri yukarıdakilerle sınırlı olmayıp, işveren yükümlüklerinin doğru şekilde tespit ve ifa edilebilmesi için her şeyden önce işyeri tehlike derecesinin belirlenmesi gerekmektedir. Nitekim İSG uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırılması gereken sürelerden, çalışanlara verilecek eğitimlerin sürelerine ve eğitimlerin tekrar edilmesi gereken sürelere, risk analizi ve acil durum planlarının yenilenme süresinden çalışan temsilcisi sayısına kadar birçok yükümlülüğün tespitinde işyeri tehlike derecesi önem arz etmektedir. Yine yükümlülüklere aykırılık halinde verilen idari para cezaları, işyerinin tehlike derecesi ve çalışan sayısına göre artan miktarlarda düzenlenmiştir.
İşverenlerin mevzuatta düzenlenen yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde doğacak yaptırımlar idari para cezası ile sınırlı değildir. Herhangi bir iş kazası meydana geldiğinde işverenlerin yerine getirmedikleri her bir yükümlülük kazanın meydana gelmesindeki işveren kusurunu ve buna paralel olarak işverenin ilgili kaza sebebiyle karşılaşacağı tazminat yükünü de artırmaktadır.
ş kazaları neticesinde işverenler; yaralamalı kazalarda işgücü kaybından doğan maddi ve manevi tazminat davalarıyla, ölümlü iş kazalarında ise ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma nedeniyle doğan maddi ve manevi tazminat davalarıyla karşılaşmaktalardır. Maddi tazminat; kazazedenin yaşı, maaşı, kazadaki kusur oranları, (yaralanmalı kazalarda) kurum tarafından belirlenen maluliyet oranı gibi çarpanlar üzerinden hesaplanmaktadır. Buna karşılık manevi tazminatın böylesi bir formülü olmayıp emsal kararlar gereği manevi tazminat tutarı yine kişinin yaşı, kazanın meydana gelmesindeki kusur dağılımı, tarafların ekonomik durumu gibi kriterler göz önünde bulundurularak hâkim tarafından takdir edilmektedir. Ayrıca, kaza neticesinde kurumca yapılan tedavi giderleri, %10’un üzerinde çalışma gücünden yoksun kalması halinde kazazedeye bağlanan sürekli iş göremezlik ödeneği veya ölüm halinde ölenin hak sahiplerine bağlanan gelirler SGK tarafından açılan rücu davaları kapsamında işverenden tahsil edilmektedir. Yapılan istatistiklere göre, iş kazalarının % 98’i önlenebilir kazalardır. Ayrıca, iş kazalarını önlemenin maliyeti bir iş kazası neticesinde karşı karşıya kalınan maliyetlerden daha düşüktür. Başta çalışanların sağlık ve güvenliğinin sağlanması, devamında işverenlerin iş kazalarının mali yükünü minimalize etmesi için İSG süreçlerinin doğru ve etkin bir biçimde izlenmesi, yasal yükümlülüklere uyulması, İSG profesyonellerinin yönlendirme ve katkılarıyla sürekli iyileştirme faaliyetlerinin yürütülmesi, çalışanların ödül-ceza sistemleri dahilinde İSG süreçlerine etkin bir şekilde dahil edilmesi, çalışanların eğitilmesi ve verilecek eğitimler sayesinde çalışanlarda İSG bilincinin sağlanması büyük önem arz etmektedir.