Ülkelerin refah toplumu olma yolundaki çabalarını destekleyecek en önemli güçlerden biri de hiç kuşkusuz, ‘bilim ve teknolojide’ ulaştıkları yetenek düzeyleridir. Uzay, Havacılık ve Savunma (UHS) sektörü ise genellikle en ileri ve sürekli yeni teknolojilere gereksinim duyan bir alandır. Bu alanda geliştirilen teknolojiler ise sivil amaçlarla da kullanılarak, ülkelerin sosyo-ekonomik kalkınmasına da dolaylı ancak çok büyük çapta katkıda bulunmaktadır. Bu kapsamda sektörün küresel eğilimlerini yakından inceledik.
YENİ FIRSATLARI YÖNETMEK İÇİN İNOVASYON
Artan küresel güvenlik endişeleri göz önüne alındığında, dünyanın dört bir yanındaki hükümetler askeri modernleşmeye odaklanmakta, bu nedenle de askeri teçhizat talebi artmaktadır. Dünya çapında uluslararası güvenlik ortamının belirsizliği ve jeopolitik gerginliklerin önümüzdeki beş yıl içinde küresel savunma harcamalarını artıracağı beklenmektedir. Bunun yanında uluslararası ticaret anlaşmalarındaki değişiklikler, artan içe kapanmacı devlet politikaları ve COVID-19 pandemisi küresel tedarik zincirinin işleyişi için risk oluşturmakta ve maliyetleri yukarı yönlü hareket ettirmektedir.
Bu nedenle yeni teknolojilerin ve süreçlerin hızlı gelişimi ve ticarileştirilmesi, verimliliğin artırılması ve maliyetlerin düşürülmesi için kritik önemdedir. Uzay, havacılık ve savunma endüstrisinde faaliyet gösteren kuruluşların da 2022 yılında yeni teknolojiler ve çözümler geliştirmek, yeni pazarlar oluşturmak ve büyüme fırsatlarını genişletmek için inovasyona odaklanması beklenmektedir. Ayrıca, yeni teknolojiler, gelişen iş modelleri ve artan satın alma & birleşme faaliyetlerinin de dijital ve operasyonel verimliliğe geçişi hızlandırması öngörülmektedir.
VERİMLİLİĞİ ARTIRMAK İÇİN DİJİTALLEŞME VE AKILLI FABRİKA
Küresel UHS tedarik zincirleri, 2020 ve 2021’de hem talep yönlü şoklardan hem de arz yönlü kesintilerden etkilendi. Şirketlerin, daha geniş bir ağda performansı kendi kendine optimize edebilen, gerçek veya gerçeğe yakın olarak yeni koşullara kendini adapte edebilen esnek ve çevik sistemlere ihtiyacı bulunuyor. UHS şirketlerinin, 2022 yılında verimli üretim ve daha hızlı tasarımdan teslimata kadar kritik malzeme ve bileşen tedarik görünürlüğü elde etmek için dijital döngü ve akıllı fabrikayı daha geniş bir şekilde benimsemeleri bekleniyor. UHS şirketleri, ayrıca ürün pazara sunma süresini hızlandırmak, genel hizmet maliyetlerini düşürmek ve müşterilerinin sürekli değişen taleplerini karşılamak amacıyla da dijitalleşmeye odaklanmaları beklenmektedir. Bu kapsamda dijitalleşme, bir UHS ürününün ilk tasarımdan nihai ürüne kadar uçtan uca yaşam döngüsü boyunca bağlantı kurmasına ve bu süreçte canlı geri bildirim toplanmasına imkan sağlar.
HAVA YOLCULUĞU SEKTÖRÜ DİJİTAL İNOVASYONA ODAKLANIYOR
Aşı uygulamalarının küresel ölçekte yaygınlaşması ve kısıtlamaların hafifletilmesiyle uluslararası seyahatlerin artması bekleniyor. Bu durumun ayrıca havayolu şirketlerinin geniş gövdeli yeni uçak ihtiyacını da artırması öngörülüyor. Küresel ticari uçak teslimatlarının 2022 yılında pandemi öncesi dönemden yüzde 20 civarında düşüşle 1000 ila 1025 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Yeni teslimatların bir kısmı emekli olan uçakların yerini alacak olsa da artan kullanımla birlikte genel olarak büyüyen bir filo, satış sonrası gelirleri de artıracaktır. Pandemiden önce teslim edilen birçok uçak, hizmete yeniden girmeden önce bakım gerektirecektir. Bu da gelirleri etkileyecek temel unsurlar arasındadır. Dijital teknolojilerle desteklenen hizmetler de havacılık sektörü açısından 2022’de gelirlerin önemli bir itici gücü olabilir. Proaktif uzaktan varlık izleme ve tahmine dayalı yetenekler sağlamak için yapay zeka ve makine öğreniminin devreye alınması gibi inovasyonlar, OEM’ler, havayolları ve salt MRO şirketleri için kritik bir farklılaştırıcı olabilir.
ASKERİ HARCAMALAR ARTIYOR
Küresel ölçekli askeri harcamalar; 2020 yılında bir öncesi yıla göre yüzde 2,6 artarak 1,98 trilyon dolara ulaştı. Askeri harcamaların küresel GSYİH içindeki payı, 2019 yılında yüzde 2,2 iken, bu oran 2020’de yüzde 2,4’e yükseldi.
ÜLKELERE GÖRE TOPLAM SAVUNMA HARCAMALARI
Kaynak: SIPRI Askeri Harcamalar Veri Tabanı 2020
UZAY PAZARINDAKİ BÜYÜME DEVAM EDECEK
Uzay turizmine dönük çalışmalar doğrultusunda sivillerin yörüngeye yerleştirildiği 2021 yılı özel sektör açısından özel bir dönem oldu. Bu alandaki çalışmaların başarıyla sürdürülmesi için firmaların önceliği dünya yörüngesine erişim maliyetini düşürmek olacaktır. Geçmişte tek bir fırlatmanın ötesinde yeniden kullanılamayan roketler yüksek maliyet anlamı taşımaktaydı. SpaceX firmasının 2019’da Falcon Heavy roketinin parçalarını başarıyla yeniden kullandığından beri, bu konuda büyük ilerleme kaydedildi. Bununla birlikte küçük uyduların ve nanosatların geleneksel uydulardan daha ucuz ve daha hızlı üretilmesi bekleniyor.
Hızlı prototip oluşturma ve uzay hizmetleri gibi teknolojilerdeki gelişmelerin de uzay endüstrisinin büyümesini yönlendirmesi öngörülmektedir. Örnek olarak yapısal parçalar 3D yazıcı ile yazdırılabilir, işletim sistemi algoritmaları evde programlanabilir, fırlatmalar ekonomik yapılabilir. Fırmalatma programları internet üzerinden çevrimiçi olarak rezerve edilebilir ve görev verileri bulutta saklanabilir ve işlenebilir.
Yenilik arayışı 2022’de, geniş bant internetin dünya çapında yayılmasına ve daha önce mümkün olmayan topluluklara ve yerlere bağlantı getirebilir. Ayrıca uydular, günlük olarak dünyanın her köşesinden terabaytlarca ayrıntılı görüntü yakalayabilir. Bu veriler, kurumsal karar alma sürecini bilgilendiren içgörüler oluşturmak için karmaşık yazılımlar tarafından kademeli olarak kullanılabilir.
KARBONSUZLAŞTIRMAYI TEŞVİK ETMEK İÇİN YENİLİKÇİ TEKNOLOJİLER VE ÇÖZÜMLER
2020 ve 2021, çevresel açıdan sürdürülebilir üretim uygulamaları ve karbon emisyonlarını düşürmeye yönelik önemli bir değişimi teşvik etmek için ticari havacılık başta olmak üzere UHS endüstrisi üzerinde artan kamuoyu baskısına tanık oldu. 2022, tüm şirketlerin sadece faaliyetlerinde değil, aynı zamanda ürünleri için de karbondan arındırma taahhüdü verdiği yıl olabilir. Sektör, emisyonları önemli ölçüde azaltmak için teknolojik ve operasyonel iyileştirmelere odaklanmalı ve jet yakıtına yeni sistemler ve alternatifler geliştirmelidir. Bazı şirketler doğrudan ürettikleri emisyonları anlamada iyi ilerleme kaydediyor. Ancak değer zinciri boyunca emisyon ayak izini haritalamak çok daha önemli bir zorluk olabilir. Sürdürülebilir uygulamaların değer zincirinde ölçülebilir iyileştirmeler sağlayabileceği dört ana alan şunları içerir:
• Dijital ikiz, hızlı prototipleme ve katmanlı imalat gibi ileri teknolojileri kullanarak ürün tasarımı ve mühendisliğini geliştirmek;
• Sürdürülebilir alternatif malzemeleri etik olarak seçme ve tedarik etmek;
• Akıllı teknolojileri ve yeşil enerjiyi birleştirerek geleceğin fabrikasını şekillendirmek;
• Tedarik zincirinin yeniden yapılandırılması ve ticaret yollarının rasyonelleştirilmesi yoluyla nakliye ve dağıtımın düzenlenmesi.
BİRLEŞME VE DEVRALMALAR (M&A)
Güçlü mali disipline sahip şirketlerin, gelişen teknolojilerde büyümeyi desteklemek için M&A’yı kullanması bekleniyor. Sektör, 2021’in ilk yarısında sağlam değerler ve hacimlerde birleşme ve satın alma faaliyeti gördü. 2020 yılında 22 milyar dolarlık birleşme ve satın alma faaliyetleri gerçekleşirken 2021 yılının ilk 8 ayında bu rakam 61 milyar dolara ulaştı. 2022’de ticari havacılık, savunma ve uzay sektörleri anlaşmalarıyla yenilik, teknoloji dönüşümü, jeopolitik ve düzenleyici değişimlerle beraber tüm endüstri segmentlerinde yeni anlaşmaların imzalanması beklenmektedir.