Bursa Organize Sanayi Bölgeleri Birliği Enerji Üretim AŞ (BOSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ersan Özsoy, Organize Sanayi Bölgeleri’nin istihdam, üretim ve ihracat performansıyla ülke ekonomisinin kalkınmasında en önemli rolü üstlendiğini belirterek, OSB’lerin yönetimiyle ilgili yapılması gereken değişikliklerin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
BOSBİR istişare toplantısı, BTSO Ana Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıda sanayi bölgesi başkanları, 4562 sayılı OSB Kanunu’nda yapılması planlanan başlıca değişiklikler başta olmak üzere gündemdeki konuları ele aldı. Programa BOSBİR ve DOSAB Başkanı Halil Ersan Özsoy, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, OSB Başkan ve yöneticileri katıldı.
“OSB’LERİN YAPISI BOZULMAMALI”
BOSBİR ve aynı zamanda Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Başkanı olan Ersan Özsoy, OSB’lerin istihdam, nitelikli üretim ve ihracat performansı açısından ülke ekonomisine önemli katkılar sunan yapılar olduğunu ifade etti. OSB’lerin geleceğini yakından ilgilendiren OSB Kanunu’nda değişiklikler içeren yasa taslağının değerlendirildiği toplantıda konuşan Ersan Özsoy, “Yeni taslağa göre tüm OSB yönetimlerinin mülki idare amirleri başkanlığında oluşturulacak müteşebbis heyetler ile yönetilmesi öngörülüyor. Hâlihazırda Türkiye genelinde 350 civarında OSB faaliyet gösteriyor. 102 OSB süreci tamamlayarak genel kurul aşamasına geçmiş durumda. Ülkesi ve kenti için üreten, ihracat yapan OSB’lerimizin yapısının bozulmamasını istiyoruz. Genel kurul yapıp yönetimi sanayiciye geçmiş OSB’ler Türkiye’nin en öne çıkan OSB’leridir. Ayrıca Türkiye’nin en büyük OSB’lerinin tamamına yakını genel kurulla yönetiliyor. Bizler mevcut yapının korunmasını istiyoruz. Bu konuda hazırladığımız ortak talepleri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mıza en kısa sürede ulaştıracağız.” dedi.
“KANUN TASLAĞI GÖZDEN GEÇİRİLSİN”
Ersan Özsoy, kanun taslağında ayrıca kalkınma ajansları, TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlar için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na OSB’lerin brüt gelirleri üzerinden yüzde 1 pay oranında katkı yapılmasının da öngörüldüğünü belirtti. Ersan Özsoy, “Bu noktada iş dünyası olarak bizler, taslak metinde belirtilen bu yüksek oran yerine OSB’lerimizin brüt karının binde 5’i olarak aktarılmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz. Devletimiz tarafından kalkınma hedeflerimize destek vermek amacıyla oluşturulan kurumlarımıza katkı sağlamak hepimizin ortak görevidir. Ancak planlı sanayileşmenin ve sürdürülebilir üretimin öncüsü olan OSB’ler, kar amacı gütmeyen, ülke ekonomisi için üretim yapan firmalara tüm imkanlarını yatırım amaçlı olarak kullanmaktadır. Bu nedenle kanun taslağının söz konusu dengeleri gözetecek şekilde ortak akılla gözden geçirilmesini, OSB’lerimizin bu düzenlemeden zarar görmemesini arzu ediyoruz.”
“OSB’LERİMİZİ GÜÇLENDİRMEK ORTAK HEDEFİMİZ OLMALI”
Toplantıya ev sahipliği yapan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ise OSB’lerin kent ve ülke ekonomisinin gelecek hedeflerine ulaşmasında kilit rol oynadığının altını çizdi. Türkiye’nin kalkınma hedeflerine güçlü OSB’lerle ulaşabileceğini ifade eden Burkay, “BTSO olarak sanayiyi daha ileriye taşımak, üretimi ve istihdamı artırmak hedefiyle önemli projeler ortaya koyuyoruz. OSB’ler kentlerimizin üretim merkezleri konumunda. Binlerce firma, yüzbinlerce çalışanı ile stratejik bir misyon üstlenen OSB’lerimizin mevcut potansiyelini ve niteliklerini daha da güçlendirmek öncelikli hedefimiz olmalı. İlgili kanun taslağında bölgelerimizi yakından ilgilendiren, ülkemizin gurur kaynağı konumundaki OSB’lerimizin kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi için yapılan her düzenleme ekonomimizin geleceği için kritik role sahip. BOSBİR, OSB’lerimizin talep ve önerilerinin çözülmesi adına çalışmalar yürütmeye devam ediyor. Bizler de BTSO olarak söz konusu kanun taslağının OSB’lerimizin ortak talepleri doğrultusunda düzenlenmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.” diye konuştu.
“YÖNETİMLER GENEL KURULLARIN TERCİHİNE BIRAKILMALI”
Bursa OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz da gelişmiş ekonomiler olarak tarif edilen ABD, Almanya ve İtalya gibi ülkelerdeki OSB yönetim modellerinin örnek alınmak üzere iyi incelenmesi gerektiğini belirterek, “Bursa 1961 yılında ülkemizin ilk OSB’sini özel sektör girişimiyle kurmuş ve Bursa OSB, bugüne kadarki başarılı yönetim yapısıyla da hem Türkiye’ye hem de yakın coğrafyamızdaki tüm OSB’lere örnek olmuştur. Hazırlanan kanun taslağında yönetim modelinin sürdürülebilir yapıya kavuşmuş ve finansal bağımsızlığını sağlamış OSB’lerde yönetimin nasıl olacağının genel kurulların tercihine bırakılmasının daha doğru bir yöntem olacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“OSB’LERİN BÖYLE BİR DEĞİŞİME İHTİYACI YOK”
Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez, OSB’lerin özel müteşebbislerin riske girerek tamamını öz sermayeleriyle karşıladıkları işletmelerden oluştuğunu söyledi. Yatırım alamayan illerde güçlü bir mali yapı olmadığı için altyapı imkânlarının geliştirilmesi için kamunun desteğine ihtiyaç duyulduğunu, bu alanlarda mülki amirin müteşebbisin başında yer alarak hizmet akışında kolaylık sağlayabileceğini ifade eden Gülmez, “Ancak OSB’lerin milli hasılaya katkılarına baktığımızda bu kapsamda bulunan OSB’lerin payı yüzde 10’u geçmez. Yüzde 90 civarındaki katkı ise bizim gibi, Bursa OSB, DOSAB, İstanbul, Trakya, Kocaeli ve Adapazarı’ndaki OSB’lerden sağlanıyor. Milli hasılaya bu denli yüksek katkı sağlayan OSB’lerin böyle bir değişime ihtiyacının olmadığını düşünüyorum.” dedi.
“SANAYİCİMİZİN REKABET GÜCÜNÜ KIRMAYALIM”
İnegöl OSB Başkanı Zeki Şahin ise yeni kurulan bir OSB’de müteşebbis heyet olması ne kadar doğru ise kuruluşunu tamamlamış bir OSB’nin yönetiminin sanayicilere geçmesinin doğru bir uygulama olduğunu söyledi. Şahin, “Tekrar müteşebbis heyete döndürülmesi, sanayicilerimizin rekabet güçlerini kıracak yanlış bir uygulama olur. Çünkü OSB’lerin kuruluş amacı bürokrasiyi ortadan kaldırarak yatırım ve projelerle ilgili hızlı karar alıp çözüm üretebilmektir.” diye konuştu.
Bursa Tekstil Boyahaneleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSAB) Başkanı Erol Türkün ise OSB’lerin karlarının en fazla binde 5 oranında KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumlara katkı yapılmasının ekonominin gelişimi açısından önemli olduğunu belirterek, “Ancak yönetim kurulu oluşturulmuş OSB’lerimizin tekrar müteşebbis heyet ile yönetilmesi yerine bu tercihin OSB yönetimlerine bırakılmasının daha uygun olacağını düşünüyorum.” dedi.