Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından 'Libya Pazarı ve Ticaret İmkanları' webinarı düzenlendi. DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, Libya’da üretimin yeterli olmadığını ve birçok ihtiyacın dışarıdan temin edildiğini belirterek, “Libya Afrika kıtasının anahtarı konumunda. Afrika kıtası masa başında iş yapılabilecek bir bölge değil. İlişkilerimizi geliştirmek için mutlaka ziyaret etmek lazım.” dedi.
BTSO, Küresel Fuar Acentesi projesi kapsamında üyelerinin pandemi döneminde ihracat pazarlarındaki konumunu güçlendirmek için webinar serisine devam ediyor. Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz ve DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil’in konuşmacı olduğu 'Libya Pazarı ve Ticaret İmkanları' webinarı, BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener’in moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Cüneyt Şener, Türkiye’nin Libya halkıyla yüzyıllara dayanan köklü geçmişe sahip olduğunu söyledi.
250 BURSALI FİRMA LİBYA İLE TİCARET YAPIYOR
Türkiye’nin Libya’ya her anlamda destek verdiğini ifade eden Şener, “Libya’ya olan ihracatın hızla artacağını ve iki ülke arasındaki güçlü bağı daha da ileriye taşıyacağına inanıyoruz. 2 ülke arasındaki ticaret hacmi 3 milyar dolar seviyesinde. Hükümetlerinin yoğun gayretleriyle önümüzdeki yıllarda ilk etapta 5 milyar dolar, ardından da 10 milyar dolar seviyesine ulaşabiliriz. Biz Libya’yı Afrika’ya açılan bir kapı olarak görüyoruz. 250’yi aşkın firmamız Libya ile ticaret yapmaya devam ediyor.” diye konuştu.
“YENİ HÜKÜMETLE İŞBİRLİĞİMİZ SÜRÜYOR”
Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz, Nisan ayında Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nin bakanlarla birlikte Türkiye’ye önemli bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı. 2011 yılından bu yana ülkede yaşanan güvenlik sorunları ve uluslararası bankacılık sisteminin oluşmaması sebebiyle ticari ve ekonomik ilişkiler noktasında istenilen noktaya gelinemediğini kaydeden Yılmaz, “2014 yılındaki iç savaşın ardından ilk açılan büyükelçiliklerden birisi, Türkiye Cumhuriyeti büyükelçiliği olmuştur. Bu da Libya’ya verdiğimiz önemin bir göstergesidir. BM öncülüğündeki yürütülen siyasi süreç neticesinde milli birlik hükümeti kuruldu. Yeni hükümetin göreve başlamasıyla birlikte ülkede güvenliğin tesisi noktasında bazı olumlu adımlar atıldı. Türkiye olarak siyasi sürecin geliştirilmesi ve istikrarın tesisi konusunda yakın ilişkimizi sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ULUSLARARASI FİRMALAR LİBYA’YA YATIRIM İÇİN GELİYOR”
Büyükelçi Kenan Yılmaz, geçici hükümetin temel görevleri arasında seçimlerin planlanan tarihte yapılması, ülkede elektrik başta olmak üzere halkın temel gereksinimlerin karşılanması, ulusal uzlaşının sağlanması gibi hususların yer aldığını ifade ederek, “Hali hazırda kurumsal bölünmüşlük, devam eden elektrik ihtiyacı, bankacılık sorunu gibi birçok sınamayla karşı karşıya kalan hükümet başkanı iş adamlarımız tarafından yakından bilinen bir şahsiyettir. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerinin güçlenmesi açısından Türk Hava Yolları uçuşlarının başlatılmasına önem veriyoruz. Libya da işleyen bir bankacılık sisteminin bulunmaması ticaretin önünde büyük bir engel. Ülkede nispi güvenlik ortamının sağlanmasıyla birlikte uluslararası firmalar yoğun olarak Libya’ya geldiğini, yeni iş bağlantıları tesis etme arayışı içerisine girdiğini söyleyebiliriz. Rekabetin artacağı yeni dönemde firmalarımızın gerek kalite gerekse uygun fiyat sunmaları daha önemli ve belirleyici olacaktır. Libya ile ticari ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi noktasında büyükelçilik olarak yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz.” açıklamalarında bulundu.
“BİRÇOK SEKTÖR İÇİN FIRSAT TAŞIYOR”
DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, DEİK Türkiye Libya İş Konseyi’nin 2007 yılında kurulduğunu, 11 Ocak 2020 tarihinden bu yana konseyde başkanlık yaptığını belirtti. Konseyde 100’ü aşkın üyeye ulaştıklarını, DEİK bünyesinde en kalabalık bir iç konsey haline geldiklerini ifade eden Karanfil, “Libya, Afrika’da ülkemizin en büyük ticaret ortağı olan Mısır’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. 2020 yılında ticaret hacmimiz 3 milyar dolar düzeyine ulaştı. Bu yıl da artış devam ediyor. Libya birçok ürün çeşidinde ihracat gerçekleştiriyor. Tekstil, mobilya, kimya, lastik ürünleri, makine ekipman gibi ürünler ihraç ediliyor. İkili ilişkilerimizde müteahhitlik sektörü önemli bir yer tutuyor. Türk müteahhitlik sektörü 1972 yılında ilk yurt dışı tecrübesini Libya’da gerçekleştirmişti.” dedi.
“MASA BAŞINDA DEĞİL, ZİYARET EDEREK İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİREBİLİRİZ”
Libya ekonomisinde petrolün önemli bir yer teşkil ettiğini belirten Karanfil, şöyle devam etti: “Ülkedeki ihracatın yüzde 95’i petrol. Dolayısıyla Libya, üretimin olmadığı birçok ihtiyacın dışarıdan temin edilmek zorunda kalındığı bir ülke. Ülkenin yeniden yapılanmasında Türk müteahhitlik firmaları önemli bir rol alacak. Özellikle yapı malzemeleri firmalarımız bu hususu dikkate almalı. Müteahhitlik başladığı anda yapı malzemeleri yan ürünlerinin ihracattaki kalemi artacak. Libya’da özel sektörün yatırım hacminin 100 milyar dolar seviyesinde olduğu kanaatindeyim. Bu kanaate 34 yıllık Libya deneyimim sonucu vardım. Özel sektörün tecrübeye ihtiyacı var. O tecrübeye de en yakın Türkiye’dir. Libya Afrika kıtasının anahtarı konumunda. Kuzey Afrika’daki ülkelere baktığınızda Libya hariç tamamının gümrük vergileri yüksek. Ama Libya’da gümrük vergileri yok denecek kadar az. Afrika kıtası masa başında iş yapılabilecek bir bölge değil. Gitmek, ziyaret etmek ve ilişkileri geliştirmek lazım.”