Reeskont kredisi, Merkez Bankası tarafından bankaların ticari senetlerini satın alarak bunlara karşılık nakdi kredi vermesi işlemidir. Bu işlem, bankaların likidite ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olurken, aynı zamanda ekonomik büyümeyi desteklemek için de önemli bir rol oynamaktadır. Reeskont kredileri, genellikle ihracatçılar tarafından kullanılan bir finansman aracıdır ve ihracatçıların ticaretlerini büyütmelerine ve yeni pazarlara açılmalarına yardımcı olur. Bu sayede ihracatçılar, rekabet güçlerini artırabilir ve uluslararası alanda daha güçlü bir konuma gelebilirler. Reeskont kredilerinin sağladığı finansal destek, ihracatçıların büyümelerini hızlandırabilir ve Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunabilir. Özellikle 2023 yılında Türkiye'nin akılcı ekonomik para politikalarına dönüşüyle birlikte reeskont kredilerine önemli yenilikler getirildi. Bu yenilikler, ihracatçıların daha fazla fırsat elde etmelerine olanak sağlamaktadır.

İlk olarak, reeskont kredilerinin günlük limiti önemli bir şekilde artırıldı. Daha önce 1,5 milyar TL olan günlük limit, 3 milyar TL'ye çıkarıldı. Bu karar, ihracatçıların günlük olarak kullanabilecekleri reeskont kredisi miktarının 2 kat artmasını sağladı. Bu da demek oluyor ki ihracatçılar daha büyük miktarlarda ihracat yapma imkanına sahip oldular. Bu durumun bir sonucu olarak, ihracatçılar döviz girdilerini artırma şansına sahipler. Daha yüksek miktarda ihracat yapabilmeleri, döviz kazançlarını artırma potansiyellerini artırıyor. Bu da Türkiye'nin dış ticaret dengesini olumlu yönde etkileyecektir.

İkinci olarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 20 Temmuz 2023 tarihinde yaptığı bir açıklamada, reeskont kredilerinde KOBİ payının artırılması için bir dizi tedbir alınacağını duyurdu. Bu tedbirler, reeskont kredilerinin KOBİ'lere tahsis edilen limitlerinin artırılması ve KOBİ'lere öncelik verilmesi gibi önemli adımları içermektedir. Bu şekilde, KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırmak ve büyümelerini desteklemek amacıyla reeskont kredilerinde KOBİ payının mevcut %25'ten %30'a çıkarılması hedeflenmektedir. Bu önlemler sayesinde, KOBİ'lerin büyümesine ve istihdam yaratmasına katkıda bulunarak ekonomik gelişime olumlu etkiler sağlanması planlanmaktadır.

Üçüncü olarak, reeskonta uygulanan faiz oranlarının azaltılmasıdır. Bu uygulama ile birlikte faiz oranlarının %30,75-31,75’den ilerleyen zamanlarda maksimum politika faizi olması şartı getirilmesidir. Bu uygulamanın artan enflasyonla birlikte faiz oranlarını sınırlaması, ihracatçıların rahatlamasına yardımcı olacağı düşünülmektedir.

Reeskont kredilerinin bu yenilikler ile birlikte etkinliği artırılması planlanmaktadır. Bu yeniliklerin etkin bir şekilde hayata geçirilmesi için uygulama şekli ve kredi verilen şirketlerin kalitesi de önemlidir. Çünkü gelişen dünyada artırılmış gerçeklik, büyük veri, robot teknolojileri ve entegre edilmiş yapay zeka gibi teknolojilerin veya Ar-Ge yatırımlarıyla gelişen ürünlerin kullanılması, ülkemiz sanayicisini geri planda bırakmaktadır. Bu nedenle, bu tür teknolojileri özendirmek adına kredi bulunabilme konularında KOBİ’ler dışında daha çok orta ve yüksek teknolojili firmalara öncelik verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bu firmalara sağlanacak kredilerin miktarı ve faiz oranları da uygun bir şekilde düzenlenmelidir. Böylece, bu firmaların teknolojik gelişimlerini desteklemek ve ülkemizin rekabet gücünü artırmak mümkün olacaktır.

Sonuç olarak, Türkiye önümüzdeki süreçte sıkı para politikası uygulamasına geçmesine rağmen büyümeyi de hedeflemektedir. Bu nedenle bu politika ışığında büyüme sadece ihracat ile sınırlı bulunmaktadır. Bu yüzden TCMB'nin önümüzdeki süreçte reeskont kredilerine yönelik olumlu yenilikler getirmesi muhtemeldir. Bu yenilikler, işletmelere daha fazla finansman imkanı sağlayarak ekonomik büyümeyi destekleyebilir ve rekabet gücünü artırabilir. Ayrıca, TCMB'nin diğer konularda piyasalarda istikrarı sağlaması ve yatırımcıların güvenini artırması beklenmektedir. Bu şekilde, Türkiye ekonomisi daha sağlam temellere dayanarak sürdürülebilir bir büyüme elde edebilir.