Türkiye, yıllık bazda %2,5 ile piyasa beklentilerinin altında bir büyüme kaydederek pandeminin etkilerinin en fazla hissedildiği 2020’nin ikinci çeyreğinden bu yana en zayıf performansını sergiledi.

Reuters anketine göre GSYH’nin bu dönemde %3,2 oranında büyüdüğü tahmin ediliyordu. TÜİK, 2023 yılına ilişkin büyüme verisini %4,5’ten %5,1’e, 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin yıllık büyüme verisini de %5,7’den %5,3’e revize etti. Böylece, yılın ilk yarısında Türkiye ekonomisi yıllık bazda %3,8 büyümüş oldu.

GSYH verilerine göre sektörel olarak bakıldığında; yıllık bazda %1,8 daralan sanayi sektörü, yılın ikinci çeyreğinde büyümeyi 0,4 puan sınırlandırdı. Böylece sanayi üretimi 2023 yılının ikinci çeyreğinden bu yana ilk kez yıllık büyümeyi aşağı çekti.

Bu dönemde hizmetler sektörü ise yıllık bazda %2,1 genişleyerek büyümeye 1,3 puan katkı sağladı. Vergi ve sübvansiyonların büyümeye katkısı 1,1 puan düzeyine yükseldi. Tarım ve inşaat sektörlerinin yıllık büyümeye katkıları ise 0,1 ve 0,3 düzeyinde gerçekleşti.

Moody’s ülkemizin reytingini iki not artırarak B3’ten B1’e çıkarmasına karşın reel sektörde tablolar bu pozitif görünümle rüzgârı arkaya alamamaktadır.

              Ürün ve hizmet iş modelimizde inovasyon, teknoloji ve tasarım anlamında önemli değişiklik olmadan Ülke olarak pahalı hale geldik ve rekabet gücümüz zayıflıyor ve reel sektörde öncü göstergeler beklenenden aşağı yönlü gerilemektedir.

  • Karşılıksız çek adedi ve tutarı Haziran 2023’te sırasıyla 9,962 ve 3.35 milyar TL iken Haziran 2024’te karşılıksız çek adedi yüzde 54, tutarı ise yüzde 221 artmıştır, 15,348 ve 10.8 milyar TL. (TBB)
  • Protesto olan senet adet ve tutarı Haziran 2023’te sırasıyla 15,574 ve 1.16 milyar TL iken Haziran 2024’te yüzde 34,8 ve yüzde 186 artarak 20,989 ve 3.32 milyar TL olarak gerçekleşti. (TBB)
  • İstanbul Sanayi Odası tarafından hazırlanan PMI endeksi Mart 2024’te 50 iken (50 ve üzeri sanayide talebin iyi olduğunu gösteriyor) Nisan 2024’te 49.3,  Mayıs 2024’te 48.4 ve Haziran 2024’te sert düşerek 47.9’a gerilemiştir. Gıda ve makine dışındaki tüm sektörler 50’nin altında. Yurt içinde durum bu iken en büyük pazarımız Avrupa Birliği’nde de PMI 50’nin altında 45.8 ve en önemli iş partnerimiz Almanya’da ise 43.5. Temmuz’da 47,2 olan İmalat PMI’yı Ağustos’ta aylık bazda 0,6 puan artış kaydetse de 47,8 ile art arda beşinci ayda da 50 eşik değerinin altında kalarak sektörde üretim faaliyetlerindeki daralmanın devam ettiğine işaret etti. Yaklaşık iki yıldır ilk kez takip edilen tüm sektörlerde üretimin daralması dikkat çekti. Bu dönemde en kötü performansı ise tekstil sektörünün sergilediği görüldü.
  • TOBB verilerine göre Haziran 2024’te geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısı yüzde 29,9 azalarak 6,606 adet olmuştur.
  • BDDK verilerine göre 2023’ün ilk beş ayında 338 milyar TL olan şirketlerin ödediği faiz bu yılın ilk beş ayında yüzde 218 artarak 1,073 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bizim tahminimiz 2024 yılı sonunda şirketlerin ödeyeceği faiz gideri 2.9 triyon TL’ye yaklaşacaktır. 2023 yılı için ödenen faiz 1,24 trilyon TL artış yüzde 134.  Faiz gideri / satış oranı yüzde 8-  yüzde 10 civarında olacaktır. Yüzde 14 ortalama EBİTDA ile çalışan şirketlerin EBİTDA’sının  yüzde 60-80’i finansman giderlerini gidecek ve bankalara ödenecek kredi anaparaları  ve işletme sermayesi, yatırım  için fon yeterli olmayacaktır.
  • Yılın ilk yarısında yavaş seyreden takipteki alacaklar son haftalarda hızlı artmaya başlamıştır. Haziran 2024’te haftalık 2 milyar TL artan sorunlu kredi miktarı 12 ve 19 Temmuz haftasında 7 milyar TL ve 13 milyar TL artmıştır. (BDDK).

Bu göstergelerde yazın getirdiği hareketliliğin bitmesi ile daha da bozulma olasılığı var. Temmuz 2024 enflasyonu aylık bazda 3,23 yıllık bazda 61,79 gelirken Ağustos 2024’te aylıkta 2,47 yıllık bazda ise 51,97 gelmiştir.

Sonuç olarak kaynak verilere göre şirketler tarafında öncü göstergeler kötüleşiyor. Benzer sorun bireysel kredi kartlarında da yaşanmaya başladı ve riskler artıyor.

Şirketlerimiz bilançolarının varlıklar bölümünü iyi yönetmeli. Varlıklarımızı ne kadar etkin kullanabilirsek finansal borçlanma ihtiyacımız o kadar azalacak ve hem bilançomuz kuvvetlenecek hem de daha az faiz ödeyeceğiz.

2023 verilerine göre ortalama kredi faiz yüzde 28,4 iken operasyon karının yüzde 57’ini finansman gideri olarak ödeyen şirketler (İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Çalışması) faizler yüzde 60 iken ne kadar faiz ödeyecekler. Bu temel makro göstergeler ışığında işlerimize her zamankinden daha fazla odaklanmalıyız.