“Karbon Bütçesi” kavramı, küresel iklim politikalarında kullanılan ve emisyon azaltım hedeflerimizi etkin bir şekilde oluşturmamıza yardım eden bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. “Küresel ısınmayı belli bir seviyede sınırlandırmak istiyoruz ve bunu yapmak için ne kadar daha karbondioksit emisyonu yayabiliriz,” sorusunun yanıtını veriyor Karbon Bütçesi.

Bu bütçeyi hesaplayabilmek için çeşitli faktörler birlikte değerlendiriliyor:

  • İnsan kaynaklı küresel ısınmanın şu andaki seviyesi,
  • Salınan CO2 birimi başına beklenen ısınma (buna kümülatif CO2 emisyonlarına iklimin verdiği yanıt da denebilir),
  • Net-sıfır taahhütleri göz önünde bulundurulduğunda küresel ısınmanın nasıl gerçekleşeceğine dair tahminler,
  • Gezegenin iklim sisteminin vereceği yanıtlar,
  • CO2 dışındaki emisyonların küresel ısınmaya ne kadar katkı koyacağına dair tahminler.

Bu, iklim üstünde etkili olan tüm kuvvetlerin, karbon döngüsünün, iklim politikası seçimlerinin ve enerji sistemi dönüşümlerinin kalan karbon bütçesini nasıl etkileyeceğini hesaplamak, modellemek ve tahmin etmek anlamına geliyor.

IPCC Altıncı Değerlendirme Raporu karbon bütçesini iki şekilde açıklıyor:

“Karbon çevrimine katılan kaynakların ve yutakların küresel seviyede değerlendirilmesi; bunu yaparken de fosil yakıt ve çimento emisyonlarının, arazi kullanımı ve arazi kullanımındaki değişiklikler yoluyla gerçekleşen emisyonların ve giderimlerin, okyanus ve doğal arazi kaynaklarının ve CO2 yutaklarının ve sonuçta atmosferik CO2 konsantrasyonundaki değişimin dikkate alınması,” olarak tanımlıyor.

Veya,

“Küresel ısınmayı belli bir olasılıkla belli bir seviyede sınırlandırmayı sağlayacak kümülatif net antropojenik (insan kaynaklı) karbondioksit emisyonlarının maksimum miktarı,” olarak da ifade ediyor.

Küresel Karbon Projesi

2001 yılından beri küresel karbon bütçesini hesaplamak için kurulmuş bilimsel bir platform ve yürütülmekte olan uluslararası bir proje var. Küresel Karbon Projesi (GCP) olarak adlandırılan bu çalışma dünyanın sürdürülebilirliği için karbon döngüsünün önemi üstünde duruyor. 

Bu çalışma kapsamında karbon döngüsü ve bu döngünün insan, biyosfer ve iklim sistemi ile etkileşimi üstünde kapsamlı ve küresel ölçekte araştırmalar yapılıyor, ulusal ve bölgesel karbon programları ve faaliyetleri inceleniyor, uluslararası politikaların oluşmasında göz önünde bulundurulmak üzere değerlendirme raporları hazırlanıyor. GCP’nin, Avustralya, Japonya, Çin, Avrupa, ABD ve Kore’de ofisleri var.

Küresel Karbon Projesi Bulguları: Ne kadar Bütçemiz, Ne Kadar Zamanımız Kaldı?

Bu şekilde devam edersek, daha kaç yıl küresel ısınmayı 1,5oC’nin altında görebileceğiz, sorusu akla geliyor hemen. 

Küresel Karbon Projesi çalışması bulgularına göre, mevcut emisyon seviyelerimizle devam edersek, %50 olasılıkla 7 yıl vaktimiz kaldı. Yedi yıl sonra %50 olasılıkla küresel ısınma ortalaması 1,5oC üstüne çıkacak. Araştırmacılar bu tahminin çeşitli belirsizlikler içerdiğinin de altını çiziyor diğer taraftan. CO2 dışındaki kaynaklardan gelecek ilave ısınmanın boyutu bilinmiyor çünkü. Yani beklendiğinden de hızlı olabilir ısınma.

Yapılan hesaplamalara göre 2023 yılındaki CO2 emisyonu 36,8 milyar tonu bulmuş. Bu 2022 emisyonlarının %1,1 üstünde.

Avrupa ve ABD’nin bazı bölgelerinde emisyonlarda kısmı düşüş yaşansa da emisyonların küresel ölçekte artış gösterdiği görülüyor.

Bilim insanlarına göre fosil yakıtları azaltmak için gereken küresel çaba iklim değişikliğinin tehlikeli boyutlara ulaşmasının önüne geçmek için yeterli değil. Yine de iklim politikalarının istendiğinde etkin olabileceğine dair bulgular var.

2023 Küresel Karbon Bütçesi çalışmasının bazı bulguları şöyle:

  • Küresel kömür, petrol ve gaz emisyonları artış eğilimi gösteriyor.
  • Atmosferik CO2 seviyeleri 2023’te 419 ppm seviyesine ulaştı. Bu, endüstri öncesi dönemdeki seviyenin %51 üstünde.
  • Yayılan CO2 emisyonlarının neredeyse yarısı araziler ve okyanuslar tarafından yutuluyor. Kalan kısım atmosfere yerleşerek iklim değişikliğine neden oluyor.
  • Yangınlardan kaynaklanan küresel emisyonlar ortalamanın 6-8 kat üstüne çıktı.
  • Teknoloji bazlı karbon yakalama ve karbon dioksit giderim teknolojileri ile tutulan emisyonlar, mevcut fosil yakıt kaynaklı emisyonların milyonda biri düzeyinde bile değil.
  • 1850’den bugüne kadar atmosfere yayılan CO2 miktarı 2590 milyar ton düzeyinde. Küresel ısınmayı 1,5oC’de sınırlandırmak için kalan CO2 yayma bütçemiz ise yalnızca 275 milyar ton düzeyinde. Mevcut politika ve faaliyetlerimizle devam edersek yalnızca yedi yılımız kaldı bu önemli kırılma noktasını aşmadan önce.

Yani karbon bütçemiz hızla bitiyor!

Yani süre hızla bitiyor!