Son günlerin en çok konuşulan konularından biri hiç kuşkusuz kripto paralar. ‘Merkeziyetsiz finans’ olarak da adlandırılan bu paraların en önemli özellikleri, hükümetler ve merkez bankaları tarafından basılmıyor olmaları. Yani arkalarında bir devlet desteği ve güvencesinin olmaması. Kripto paralarla ilgili cevap verilmesi gereken en önemli soru; kripto paraların bir ‘para mı’, ‘varlık mı’ yoksa bir ‘yatırım aracı mı’ yani tam olarak ne olduğu... Tüm bu tartışmalara rağmen bu paraların genellikle “para’ olarak kabul edildiğini söylemek, çok yanlış olmayacaktır.

SINIFLANDIRMA, YETERİNCE DOĞRU MU?

Bilindiği üzere geleneksel paranın üç temel fonksiyonu var. Bunlar; hesap birimi olması, değişim aracı olması ve tasarruf aracı olmasıdır. Aslında kripto paralar ve Bitcoin, geleneksel paraların sadece tasarruf aracı olma özelliğini taşıyor. Ödeme aracı olma konusunda ise birçok kurum kripto paraların ve özellikle de Bitcoin’in ödemelerde kullanılmasına izin veriyor. Ama bu, kripto paraların tam anlamıyla ödeme aracı özelliği taşıdığı anlamına gelmiyor. Ödeme aracı özelliğini taşıyabilmesi için çok daha yaygın bir kabule ihtiyaç var. Mesela geçen ay TCMB’nin aldığı bir karara göre kripto paralar Türkiye’de doğrudan veya dolaylı olarak ödemelerde kullanılamayacak. Yani kripto paralar, bizim ülkemizde ödeme aracı olarak kabul edilmiyor. Bizde olduğu gibi çoğu ülke de kripto varlıklarla ticarete kısıt koymuş durumda. Geriye kaldı hesap birimi olma özelliği. Gelecekte bu özelliğe sahip olması uzak bir ihtimal olmamasına rağmen çok da kolay görünmüyor.

Kripto paralar içinde en popüler olanı ‘Bitcoin’. Bitcoin dışında kalan tüm kripto paralara ‘altcoin’ adı veriliyor. İşlem hacmi en yüksek kripto para olan Bitcoin, 2008 yılında Satoshi Nakamoto adında kişi veya gruplar tarafından yaratıldı. Nakamoto, kimilerine göre Japon asıllı bir vatandaş kimilerine göre Amerika veya Avrupa’da yaşayan Japon olmayan bir bilgisayar bilimcisi. Anlayacağınız Nakamoto’nun kim olduğu hala bilinmiyor, bu konuda gizem hala devam ediyor.

İşlem hacmi en yüksek kripto para olan Bitcoin, matematiksel işlemler sonucu oluşturulan blokların birbirine eklenerek blokzincir oluşturulması prensibine dayanır. Sanal, yani dijital bir para birimi olan Bitcoin aynı zamanda kimi kesimlerce de geleceğin alternatif para birimi olarak görülüyor. Bitcoin’in değeri, piyasa arz ve talep koşulları tarafından belirlenir. Arz miktarı ise 21 milyon ile sınırlı. Şimdilik bu meblağın sadece 18,5 milyonluk kısmı üretilmiş durumda. Geriye kalan 2,5 milyonu ise üretilmeyi bekliyor. Yani Bitcoin arzı sınırlı, bu da fiyatını oldukça etkiliyor. Hele bir de talep artarsa Bitcoin’in değeri daha da artıyor. Üstelik Bitcoin’in bu değerinin enflasyon karşısında erimemesi de yatırımcılar için cabası.

Son günlerde kripto para ve hatta Bitcoin denince akla gelen tek isim var, o da Elon Musk. Bilindiği üzere Musk, son zamanlarda kripto paralara kafayı fena halde takmış durumda. Haliyle attığı tweetler, kripto paraların değerlerini kimi zaman olumlu kimi zaman da bir hayli olumsuz etkiliyor. Bu yönüyle Musk; kimilerine göre sistemin boşluklarını ve yükselen trendleri çok iyi gören bir girişimci, kimilerine göre yaptığı gereksiz spekülasyonlarla sadece bir manipülatör, kimilerine göre ise Tesla’nın hisselerinin düşmesini önlemek adına adım atan bir dahi. Bu noktada Musk’ın ne yapmak istediği çok kesin olmasa da kesin olan bir şey var, o da her attığı tweetin kripto paraların değerleri üzerindeki etkisinin oldukça yüksek olduğu.

Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla, Şubat ayında 1,5 milyar dolarlık Bitcoin aldığını ve bundan böyle Tesla araçlarının Bitcoin ile satın alınabileceğini duyurmuştu. Yani Bitcoin, Tesla için artık bir ödeme aracıydı. Tesla’nın hemen ardından Mastercard da bazı kripto paralarla ödeme yapılmasına imkan tanınacağını duyurdu. Yine Amerikan yatırım bankası Bank of New York Mellon’un (BNY Mellon) kuracağı yeni birim aracılığı ile müşterilerine dijital para hizmeti vereceğini açıklamasıyla Bitcoin, 48.000 zirvesini de geçerek bir kere daha rekor kırdı. Bitcoin, Musk’ın Şubat ayında verdiği bu desteğin etkisiyle Nisan ayında 64.000 tarihi zirvesini gördü. 

Fakat Mayıs ayına geldiğimizde hem Bitcoin, hem de çoğu altcoinler için işler adeta tersine döndü ve kripto para piyasası büyük bir düşüşe geçti. Kötüye gidişin fitili ateşleyen  Musk’ın 13 Mayıs’ta attığı tweet oldu. Musk bu tweetinde Tesla’nın Bitcoin’i artık ödeme aracı olarak kabul etmeyeceğini duyurdu. Buna sebep olarak Bitcoin’in hem madencilik hem de borsa işlemlerinde kömür kullanılmasını ve bu nedenle de Bitcoin’in karbon ayak izinin yüksek olması nedeniyle çevreyi kirletiyor olmasını gösterdi. Musk’ın eleştirileri bununla da bitmiyordu. Ona göre Bitcoin son derece merkezi bir kripto paraydı. Ve bu merkezde Çin’den başkası değildi.

Musk, bu eleştirilerinin ardından Bitcoin fiyatları 58.000 $ seviyesinden o çok kritik destek seviyesi olan 46.000’e gerileyince Musk, bu düşüşe çok sinirlenen Bitcoin yatırımcılarının eleştiri oklarının hedefi haline geldi. Bitcoin yatırımcılarına göre Musk, birkaç ay önce Bitcoin’i ödeme aracı kabul ederken Bitcoin yaratılırken çok enerji kullanıldığını bilmiyor muydu? Birkaç ayda ne değişmişti? Eleştiriler bununla da sınırlı değildi elbet. Musk, madem çevre konusunda bu kadar duyarlı peki kendi ürettiği elektrikli Teslalar yeterince çevreci miydi? Hatta uzaya gönderdiği roketler çevreyi kirletmiyor muydu? 

Musk’ın tweeti üzerinden çok geçmedi ki bu kez Çin, finans ve ödeme işlemi hizmeti veren kuruluşların kripto para işlemi yapmasını tamamen yasakladığını duyurdu. Çin’e göre kripto paralar gerçek para olmadığı için piyasada kullanılmaması gerekiyordu. Bu haberin hemen ardından Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi, Bitcoin konusunda sıkı tedbirler alınacağını duyurdu. Çin’den gelen bu haberler kripto para piyasasında adeta bir deprem etkisi yarattı ve Bitcoin 30.000 $’a kadar geriledi. 

KRİPTO PARALARA KISITLAMA GETİREN  ÇİN, NEDEN BÖYLE BİR HAMLE YAPTI?

Piyasa uzmanlarına göre bunun en temel nedeni, Çin’in kendi dijital parası ‘Dijital Yuan’ın’ rakipleri olan kripto paraların gücünü azaltmak istemesi. Ayrıca tüm dünyada olduğu gibi Çin’de de kripto para piyasasında nakit çıkışlarının kontrol edilemiyor olması ve insanların kripto para piyasasında dolandırılıyor olmaları da diğer nedenler arasında. 

Musk’ın tweetleri ve Çin’den gelen haberlerin ardından hem Bitcoin, hem de birçok kripto para çok ciddi kan kaybına uğradı. Nisan ayında 64.000 tarihi zirvesini gören Bitcoin, 37.000 $ düzeyinde işlem görüyor. Yani Bitcoin’de bu son gelişmelerle bir ay içinde yaklaşık yüzdce 46’lık bir düşüş yaşanırken hemen hemen tüm altcoinlerde de ciddi kayıplar söz konusu.

BİTCOİN’İN SON BİR AYLIK GRAFİĞİ

 

BUNDAN SONRA KRİPTO PARALARDA DURUM NE OLUR?

 Kripto para piyasasında son dönemde yaşanan bu gelişmeler, bu paraların değerlerinin ne kadar volatil olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu gelişmelerle ödeme aracı olup olmayacakları yeniden tartışma konusu olacak gibi görünüyor. Çünkü bir varlığın ödeme aracı olabilmesi için değerinin çok değişmemesi gerekiyor. Haliyle bu tartışmaların önümüzdeki dönemde kripto paraların değerlerini olumsuz etkileme gücü bir hayli yüksek. Kripto para borsası çöküşü esnasında Binance ve Coinbase gibi ünlü ve güvenilir olarak adledilen kripto para borsalarında kesintiler meydana gelmesi, birçok kullanıcının daha çok zarar etmesine neden oldu. Uluslararası piyasalarda oldukça güvenilir kabul edilen bu borsalarda yaşanan aksaklıklar da şimdilik kripto paraları olumsuz etkiliyor ve önlem alınmazsa etkilemeye de devam edecek gibi görünüyor.

Önümüzdeki dönemde bir diğer tartışma konusu da Musk’ın alevlendirdiği kripto paraların çevreye zararlı oldukları. Kripto para piyasasının Bitcoin ve diğer kripto paralara yöneltilen bu eleştirilere mantıklı ve tutarlı cevaplar bulması hem piyasasının geleceği, hem de kripto paraların değerleri için hayli elzem görünüyor. Şurası kesin ki kısa vadede Bitcoin ve kripto paraları oldukça zor günler bekliyor. Şu aralar toparlanma aşamasında olan kripto paralarda kısa vadede tarihi zirveler görmek, çok olası gibi görünmüyor.

Doç. Dr. Filiz Eryılmaz

BUÜ İİBF İktisat Bölümü Öğr. Üyesi