Yavuz BARLAS
Habertürk Genel Yayın Yönetmeni

Çok değil hepi topu 10 yıl sonra Türkiye’de satılan otomobillerin belki de 3’te 1’i elektrikli olacak. Bugün Türkiye Otomotiv Girişimi Grubu (TOGG) ‘yerli’ akla sahip bir elektrikli otomobil üretmek için var gücüyle çaba gösteriyor.
Üstelik bu markanın yaratılması için 60 yıldır Türkiye’de otomotiv endüstrisinin gelişiminde öncü bir rol üstlenmiş Bursa’nın üretim yeri olarak tercih edilmesi de tesadüf değil. Zira Bursa üretim ekosistemi ile rakiplerine oranla hayli önemli avantajlar sunuyor yatırımcılarına.

Kaldı ki bugün Bursa yılda 8.3 milyar dolarlık ihracatı ile otomotiv ihracatının lideri konumunda. Türkiye’nin toplam otomobil üretiminin yüzde 41’i ihracatın yüzde 39’u Bursa’dan.
Yılda 1.5 milyon araç üretilen Türkiye’de yarım milyon insan bu sektörde çalışıyor ve havasında bir Türkiye’de yılda 1 milyon araç satılıyor. 14 otomotiv üreticisi bini aşkın tedarikçisi ile belki de Türkiye koskoca bir otomotiv üretim üssü.
FAY HATLARI KIRILDI
Rakamlar böyle gelelim insan kaynağına ve geleceğimizi inşa edecek olan gençlerin bu alanda nasıl bir eğitimle yola çıktığına…
Tekstil gibi otomotiv de Türkiye’nin ihracatta kalbini oluşturan ana organlardan. Hatta sektör son dönemde artırdığı katma değerle bu bedenin beyni olma yolunda da umut vaadedici. İşte tam bu noktada elektrikli otomobil aklı Türkiye otomotiv sanayi için vazgeçilmez derecede önemli.
Bu sanayide dünya genelinde fay hattı kırılıp yeni bir düzen kurulma aşamasındayken Türkiye’de kurulan yeni düzende yerini almak zorunda. Belki de zaman zaman ‘montajcılık’ ile haksızca eleştirilen Türkiye’nin bu kırılma sonrası inşa edeceği yeni yapı Türk otomotiv endüstrisini dünya liginde ilk 5’lere dahi çıkarabilir. Bu bir rüyadan ziyade sektörün bileşenlerinin doğru dizayn edilmesi meselesi.
İşte bu bileşenlerin bana kalırsa en başı yani temelinde de eğitiminde yatıyor. Mühendislik alanlarının pek çoğunda olduğu gibi bu alanda da Almanya eğitim kurumları önde. Ancak eminim ki Türkiye’deki mühendislik fakültelerindeki otomotiv bölümleri de yetkinlik açısından geri değiller. Bildiğim Türkiye’de aralarında Batman’dan tutun Kıbrıs’a kadar 17 üniversitede Otomotiv Mühendisliği lisans programı var. 3 üniversitede de yüksek lisans programı mevcut.  
Kontenjanlar doluyor mu? Öğrenciler yeterli eğitime sahip mi mezun oluyor? O benim bilgi seviyemi aşar. Ama şunu çok iyi biliyorum ki bir elektrikli otomobilin bileşenleri mevcut otomotiv üretiminden bir hayli farklı. Hatta kaba tabiriyle yakından uzaktan alakası yok desek yeridir.
BİLENİ GETİR ÖĞRETSİN
Hal böyle olunca otomotiv sanayinde elektrikli üretimle madem tüm fay hatları kırılıyor yeni bir düzen kuruluyor o halde işin eğitiminde de yer yerinden oynamalı.
Elbette hali hazırdaki otomotiv mühendisliği bölümlerinde müfredatlarda hibridten tam elektrikliye pek çok ders mevcut. Ancak bu işin bilimi en üst seviyede yapılacaksa hedef çok büyükse gelecekte söz sahibi olunacaksa o zaman eğitim yatırımı da en üst seviyede olmalı.
Türkiye yerli elektrikli otomobiline paralel ilk Otomotiv Üniversitesi’ini de kurmalı. Onu da imkanları ile sektörde yerli otomobil için tercih sebebi olan Bursa’ya açmalı. Nasıl yerli otomobilde TOGG, dünyanın önde gelen markalarının profesyonelleriyle çalışmaya özen gösteriyorsa bu üniversiteye de gerekirse Tesla’da çalışmış profesyoneller Çin’de elektrik pilini yalamış yutmuş hocalar transfer edilmeli.
Bir tek kontenjanın bile açıkta kalmayacağına inandığım bu yeni eğitim girişimine TOGG gibi özel sektörün katkısı olacağı gibi devletin de en üst seviyede destek olacağı aşikar.
Her türlü tasarımdan bataryasına, yazılımından ve belki de en önemlisi pazarlamasına kadar farklı bölümlerin açılabileceği bu üniversitede 200 yıllık otomotiv tarihinin geleceğini yazmak mümkün.