E-Ticaretin Potansiyeli
 
Başlangıçta sadece girişimcilerin ilgilendiği bir alan olarak görülen e-ticaret, günümüzde tüm perakende dünyasını dönüştüren bir gerçeğe evrildi. Bir yandan e-ticaret alanında özgün fikirlerin ortaya çıkması son derece sevindirici bir gelişme olarak dikkat çekerken, diğer yandan girişimciler de maliyet yoğun e-ticaret yerine işin pazaryeri modeline yönelim gösteriyor. Bundan 7-8 yıl önce e-ticaretin hangi alanı yükselir sorusuna “dikeyler” yanıtını verirdim ama içinde bulunduğumuz dönemde artık e-ticarete giren herkes daha az sermaye ile yürütebilecekleri işlere giriyor.
 
Mevcut piyasa ve ülke koşullarını değerlendirdiğimizde ise e-ticaretin zorlu bir süreç içinde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır ancak dünya piyasalarıyla kıyaslandığında e-ticarette potansiyelin çok büyük olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin ABD'de e-ticaret cirosu toplam perakendenin yüzde 10'unu aşarken, bu oran Türkiye'de henüz yüzde 2'nin altında. Bu da Türkiye’de e-ticaret alanında büyük bir potansiyel olduğunu gözler önüne seriyor.
 
Öte yandan teknolojik dönüşüm ile birlikte internet kullanımı günden güne artarken, e-ticaretin giderek yaygınlaşması ise kaçınılmaz. 2012 yılında yüzde 45 olan internet penetrasyonunun 2020’de yüzde 76’lara yükselmesi bekleniyor. Diğer yandan yapılan araştırmalar bugün Türkiye’de e-ticaret pazar hacminin 20 milyar TL seviyesine ulaştığını gösteriyor. Rakamların bu denli hızla büyümesi ise birçok e-ticaret firmasının yaşadığı zorlukları da beraberinde getiriyor. Bu zorlukların başında, tüketicilere e-ticaretin sunduğu tek değerin fiyat avantajı olmadığını, e-ticaretin çeşitlilik, kolaylık, bilgi ve paylaşım gibi pek çok farklı değer önerisi olduğunu anlatmak ve tüketicileri buna alıştırmak geliyor. Sektörde bazı şirketlerin bu değer önerilerini müşterilerine anlatmaya başladığı görülse de Türkiye’de tüketiciler halen internetten alışveriş için öncelikle uygun fiyat beklentisi içine giriyorlar.
 
Diğer yandan özellikle satış sonrası süreçlerde müşterilerin önemli bir kısmı memnuniyetsizliklerini dile getiriyor. Sektördeki oyuncular, büyüme yönündeki adımlarını atarken mevcut süreçlerini de iyileştirerek, müşteri memnuniyetini sağlamalı ve e-ticareti tüketiciler gözünde daha güvenilir kılmalılar.
 
Özetleyecek olursak; Türkiye’nin ilerleyen yıllarda e-ticaret potansiyelini artırması ve gelişmekte olan ülkeler arasında liderliği ele alması için atması gereken adımlar şunlardır:
Öncelikle her şey eğitimle başlar. Dijital okuryazarlık geliştirilmeli. Bu anlamda internet kullanımı ve e-ticaret bilinci örgün eğitimle yerleştirilmeli. Tüketiciler e-ticaretin günlük yaşama katkıları hakkında bilgilendirilirken, KOBİ’ler ve kurumlar da eş zamanlı olarak e-ticaretin şirkete sağlayacağı katkılar ve sunduğu olanaklar hakkında bilinçlendirilmeli.
 
Altyapı çalışmaları ise bir diğer önemli unsuru oluşturuyor. Bu çerçevede ise alternatif ödeme sistemlerinin önünün açılması ve yaygınlaştırılmasının yanı sıra ekosistem ve finansal alt yapı sağlanmalı. Buna ek olarak ayrıca yatırımcı ve girişimcilere yönelik olanaklar da geliştirilmeli.

Sina AFRA                

Evtiko CEO’su ve Kurucusu

Türkiye Girişimcilik Vakfı Başkanı