Dünya ekonomisi 2018 yılına iyimser beklentiler ile girmişti. Hem ekonomide hem de ticarette büyüme beklentileri oldukça yüksekti. Gerçekleşmelere bakacak olursak dünya ekonomisinde ilk ve ikinci çeyrekte yüzde 3,4 ve 3,3’lük büyümeler gerçekleşti. Mal ticaretinde ise yılın ilk altı ayında yüzde 12’lik bir artış oldu. Yılın ilk yarısında dünya ekonomisi beklendiği gibi oldukça iyi bir performans gösterdi. Ancak yılın ikinci yarısından itibaren yavaşlama işaretleri ortaya çıkmaya başladı. Bu çerçevede dünya ekonomisinde bir soluklanma mı yaşanıyor yoksa kalıcı bir yavaşlamaya mı gidiyoruz sorusu sorulmaya başladı. Bu
sorunun yanıtını bulmaya çalışalım.
ABD’de İşler İyi Gidiyor Ancak Trump Politikaları Dünya’yı Olumsuz Etkiliyor
Dünya ekonomisinde soluklanma mı yoksa yavaşlama mı sorusuna cevap ararken ABD’de ekonomik göstergeler olumlu gelişmeye devam ediyor. Ekonomi büyüme dördüncü çeyrekte de yüzde 3’ün üzerinde gerçekleşiyor. İşsizlik yüzde 3,7 ile doğal işsizlik oranının da altındadır. Sanayi üretiminde yukarı yönlü eğilim sürmektedir. ABD Merkez Bankası FED bu koşullarda faiz artışlarını sürdürmekte ve dolar gücünü korumaktadır. Trump politikaları “önce Amerika” sloganı altında ABD ekonomisine ivme kazandırmış gözükmektedir. Ancak dünyanın geri kalanı bu politikalardan olumsuz etkilenmektedir.
ABD’nin Yaptırımları Çin’de Yavaşlamaya Yol Açıyor
Çin 2014 yılı başından itibaren uygulamaya koyduğu ekonomi politikaları ile bir dönüşüm sürecine girmişti. İhracata ve yatırımlara dayalı hızlı ekonomik büyümenin yavaşlatılması hedeflenmişti. Buna bağlı olarak Çin yüzde 10-12 aralığındaki büyümesini yüzde 6-7 aralığına çekti. Çin, orta-uzun vadede yüzde 6-7 arasındaki büyümeyi sürdürmek istiyor. Ancak ABD’nin uygulamaya koyduğu korumacılık önlemleri ile Çin’de yavaşlama hızlanmaya başlamıştır. Sanayi üretimini ölçen PMI verisi duraklamaya işaret etmektedir. Çin para birimi Yuan yavaşlama endişesi ile değer kaybetmektedir. Çin’deki yavaşlama Asya-Pasifik bölgesine de yayılabilecektir. Çin, ABD’nin korumacılık önlemlerinin ekonomisinde yarattığı olumsuz etkileri azaltmak için yeni destek önlemleri hayata geçirmektedir.
Avrupa Birliği’nde Toparlanma Yavaşlıyor
Avrupa Birliği’nde toparlanma ve ekonomik büyüme 2016 yılının ikinci yarısından itibaren hız kazanmıştı. 2017 yılında ise ekonomik büyüme yüzde 3’lere yaklaşarak küresel kriz sonrası zirve noktalarına ulaşmıştı. Ancak 2018 yılındaki üç çeyrekte AB ekonomisinde büyüme kademeli olarak azalmaktadır. 2018 üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 1,7’ye kadar gerilemiştir. Avrupa Birliği’nde Brexit, İtalya, göçmenler gibi sorunlar ekonomiyi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca Avrupa Birliği ekonomisi de daha çok ihracata dayalı olarak büyümektedir ve ABD’nin korumacılık önlemlerinin olumsuz etkileri görülmektedir.
OECD Öncü Göstergeler Endeksi de Yavaşlamaya İşaret Ediyor
Küresel ölçekte ekonomik büyümeyi önceden tahmin eden önemli bir veri OECD öncü göstergeleridir. OECD’nin öncü göstergeleri Nisan ayında zirveye ulaştıktan sonra aşağı yönlü gelişmektedir. Öncü göstergeler büyümede yavaşlamaya işaret etmeye başlamıştır. Küresel sanayi PMI endeksi de aynı yavaşlamayı küresel sanayi için göstermektedir.
Dünya Ticaretinde İse Yavaşlama Sınırlı
Dünya ekonomisi ve sanayinde yılın ikinci yarısında bir yavaşlama yaşanmaktadır. Bu yavaşlama bir ekonomik kriz veya durgunluk göstergesi değildir. Ancak dünya büyüme temposu ivme kaybetmektedir. Buna da ticarette korumacılık önlemleri yol açmaktadır. Dünya mal ticaretinde ise aylık büyümeler ilk kez Eylül ayında yüzde 6,4 ile bu yıl tek haneli rakama inmiş ve en düşük aylık artış gerçekleşmiştir. Dünya mal ticaretinde büyümenin sınırlı da olsa yavaşladığı görülmektedir. 2017 ve 2018 yıllarında dünya ekonomisi ve ticaretinde hızlı büyümeler yaşanmıştı. Ancak tüm göstergeler 2019 yılında bu büyümelerin daha yavaş gerçekleşeceğine işaret etmektedir.
Son Söz: Türkiye ekonomisinde toparlanma için ihracat hayati önemdeyken, dünyadaki yavaşlama karşısında hazırlıklı olmalıyız.