Bursa Elektrik Malzemeleri İmalat Sanayii (BEMİS), 26 yıllık iş tecrübesi ile yüzde 100 yerli ve milli üretim hedeflenen savunma sanayiine de katkı sağlamak için kolları sıvadı. İmzalanan gizlilik anlaşması gereği, üretim kalemlerini açıklamayan firma, kendi alanında önce yerli savunma sanayine önemli katkılarda bulunmak ardından da ürünlerini tüm dünyaya pazarlamak istiyor.

Firmanın sahibi Şinasi Güneş, ürettikleri 3 binin üzerindeki endüstriyel elektrik ekipmanlarını 40 ülkeye ihraç ettiklerini, hedeflerinin yakın gelecekte ihracat yaptıkları ülke sayısını 80’e çıkarmak olduğunu söyledi. Güneş, bunun yanında milli şuurla Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesi; otomobilden uçağa, helikopterden savunma sanayi ürünlerine kadar tamamı yerli ürünler üretebilmesi için kendilerini sorumlu hissettiklerini söyledi.

Savunma sanayine yönelik elektrik ekipmanları üretmek için Milli Savunma Bakanlığı ile anlaşma imzaladınız. Bu süreci anlatır mısınız?

Bir önceki dönem BTSO’da meclis üyesi oldum. O dönemde BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın başlattığı çalıştaylar oldu. Biz enerji çalıştayında, uzay havacılık savunma sanayi çalıştaylarında görev aldık. Bu çalıştaylar kümelenmelere dönüştü. Bu kümelenmelerde ‘Bursa’daki imkanları ülke sanayisine, savunma sanayisine nasıl yönlendiririz’ diyerek çalışmalar yaptık. Biz de ‘savunma sanayine yönelik ne yapabiliriz, bizim kabiliyetlerimize uygun ne vardır?’ diye araştırdık. Konumuzla, elektrik malzemeleriyle ilgili savunma sanayine yönelik yapılması gereken ciddi komponentler olduğunu gördük. Bunlarla ilgili çalışma başlattık.

Bundan iki yıl önce Uludağ’da Bursa Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde, savunma ve havacılık sektöründe üretim yapan Bursalı firmaların katılımıyla düzenlenen ‘Uludağ Özgün Ürün Projeleri Çalıştayı’nda projemizi sunduk. 18 projeden birisiydi projemiz. En çok ilgi gören 3 projeden biri bizim projemiz oldu. Projemiz beğenilince motivasyonumuz arttı. Ardından yaklaşık 3-4 yıllık bir çalışma süreci, Ankara’yla artan temaslar, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSM) ile yapılan görüşmeler sonucunda çalışmalarımız en son Bakanlık onayına gitti. Orada da uzun bir süre bekledikten sonra Milli Savunma Bakanımız Sayın Hulusi Akar tarafından sertifikamızı aldık. Sonra da elektro optik sistemlerle ilgili Stratejik İşbirliği Anlaşması (SİA) imzalandı.

Savunma sanayine yönelik iş yapmak hiç de kolay bir süreç değil. Şu an numuneler elimize ulaşmak üzere. 12 ürünün yerlileştirilmesi ile ilgili 1 yıl gibi bir süremiz var. Bu 12 ürünü bir yıl içerisinde yerlileştirip fonksiyon testlerini de tamamladıktan sonra seri üretime geçip satış işlemlerine geçeceğiz inşallah.

Savunma sanayi ile ilgili bundan sonraki hedefiniz nedir?

Savunma sanayi ile ilgili yaptığımız 12 komponent ile ilgili anlaşma imzaladık. Bu da yapılması gerekenin ancak yüzde 10’u. Yani 200 takımlık bir ürün yapılması gerekiyor. Bundan sonraki hedefimiz bu 200 takımı tamamlamak. Onun dışında BEMİS Teknik Elektrik’in kendi alanında da hedefleri, çalışmaları yoğun bir şekilde sürüyor.

Savunma sanayine yönelik çalışmalarınızda BTSO’nun ve BASDEC’in rolünü de anlatır mısınız?

Bursa Uzay Havacilik Savunma Kümelenmesi’ne (BASDEC) biz üyeyiz. Yaptığımız çalışmalar neticesinde savunma sanayinin önemli aktörleri, defalarca Bursa’ya geldi. Bursalı firmaları savunma sanayindeki önemli firmalarla bir araya getirdik. ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN gibi büyük firmaların da bizi ziyaret etmesi ve firmamızdaki kabiliyetleri görüp destek vermesi bizim bu konuda cesaretlenmemizi, motive olmamızı sağladı. BASDEC’in ciddi katkıları var. Bunu da belirtmem lazım.
 
Seri üretime ne zaman geçeceksiniz?

Önümüzde 1 yıl numunelerin yapılması, tamamlanması ile ilgili süremiz var. Bir yıl içinde bunlar yapılacak.
Kapasite belirlediniz mi?

Kapasite belirlemedik. Bunlar taleplere göre üretilecek. Talepler bizim kapasitemizin çok altında olur. O nedenle kapasite analizi yapmadık. Buna gerek duymadık. Yani muhtemel kapasitemizin üzerinde bir talep olmayacağını düşünüyoruz. Ancak bunun uluslar arası sertifikasyon süreci var. Bunun tamamlanması durumunda 28 NATO ülkesinin de ürünleri talep etmesi durumu var. Bu gerçekleşirse kapasiteyle ilgili çalışma gerekir. Henüz o aşamada değiliz.

Savunma sanayi ile ilgili yapacağınız ürünler için ek bir tesis düşünüyor musunuz?

Uluslararası sertifikasyon süreci tamamlanırsa taleplerin artmasına paralel ikinci bir tesis düşünülebilir. Bunun için de en uygun bölgenin TEKNOSAB olduğunu düşünüyoruz. Bu stratejik bir ürün. İleride böyle bir düşüncemiz de var.

Yerli otomobil tanıtıldı. Yerli otomobilde de en önemli parçalar elektrik ve elektronik aksamlar olacak. Bu süreçte de sizin ve sizin gibi bu alanda üretim yapan firmalara rol düşecek. Bununla ilgili çalışmanız var mı?

Biz tabii Türkiye’nin elektrikli otomobil üreteceğini biliyorduk ama ne zaman olacak ne zaman olmayacak bunu bilmiyorduk. Fakat dünya elektrikli otomobilde belirli bir mesafe aldı. Bu konuda da Türkiye’de bazı firmalar belli yol aldılar. Biz yaklaşık 2 yıl önce bir firmanın talebi üzerine bir görüşme yaptık. Elektrikli otomobillerin şarjlarıyla ilgili, şarj üniteleri, şarj fiş prizleriyle ilgili bir özgün tasarım yaptık. Fakat fiyat konusunda bir anlaşmaya varamadık. Bu alanda çok ciddi teknoloji değişikliği gelişmeler olduğu için biraz erken diye düşündük. Bu projeyi biraz erteledik. Fakat Türkiye’nin yerli otomobiliyle ilgili çalışmalar da hızlanınca ’bu konuda bize sorumluluk düşüyor’ dedik.

Biz yerli otomobil için hazırız. Sosyal medya aracılığıyla kamuoyu ile paylaştık. Elektrikli şarj ünitelerinde de BEMİS Elektrik hazır şu anda. Önümüzdeki yıl satışa sunuyoruz ürünleri. Türkiye de bir çok şeye hazır. Sadece bu kaynakların bir araya getirilmesi, ürün haline getirilmesi gerekiyor. Devletin de yaptığı çalışmalar bu yönde son yıllarda. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de bilinenin çok üzerinde projeler, üretimde yenilikler göreceğiz.

Türkiye gümbür gümbür geliyor. Ülkemiz son yıllarda inanılmaz bir Ar-Ge atağı yaptı. Bursa’da 130’a yakın Ar-Ge merkezi kuruldu. Bu bütün Türkiye’de benzer nitelikte. Dolayısıyla bu Ar-Ge çalışmalarının meyvelerini biz henüz almadık. Önümüzdeki yıllarda bunlar alınmaya başlanacak. Dolayısıyla Türkiye üretimi ihmal etmedi. Aksine tam da güncel teknolojilere uygun biçimde hazırlanıyor. Gelecek Türkiye’nin diye düşünüyorum.