BTÜ REKTÖRÜ PROF. DR. ARİF KARADEMİR


“İŞ DÜNYASI İLE ORTAK PROJELER GELİŞTİRMEYE AÇIĞIZ”

Türkiye’nin en genç devlet üniversitelerinden biri olan Bursa Teknik Üniversitesi, yenilikçi çalışmaları ve akademik başarılarıyla üniversiteler arasında güçlü bir yer edinmeyi başardı.
2014 yılından bu yana Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Rektörlüğü görevinde bulunan Prof. Dr. Arif Karademir ile üniversite bünyesinde gerçekleştirilen çalışmaları, üniversitenin hedeflerini ve üniversite-sanayi işbirliğini konuştuk.
 
“Öğrenci sayımızı ve kontenjanlarımızı koruyarak daha çok proje bazlı, sektörlerle iç içe ve uygulamalı eğitimli işler yapmak için çalışıyoruz.
Genç bir üniversite olan Bursa Teknik Üniversitesi, 2010 yılında kuruldu. Üniversitenin kuruluşu hakkında bilgi verir misiniz ?

Bursa Teknik Üniversitesi, işe sıfırdan başlayan bir üniversite. Sınıflarını doldurması, mezun vermesi ve aynı zamanda kadrolaşması da biraz zaman alıyor. Ancak biz kısa süre içerisinde nitelikli akademisyen kadromuzu, idari kadromuzu ve müfredatlarımızı çok sağlıklı bir biçimde oluşturmayı başardık. Mezun vermeye de başladık. Elbette esas mesele mezun vermek değil. Mezun olan öğrencilerinizin üretim hayatına, iş hayatına katılması ve kendi işlerini kurabilmeleri bu noktada önemli olan konu. Bugün baktığınız zaman ülkemizde üniversite okuyan kişi sayısı 7,5 milyon civarında. Üniversite mezunu sayısı çok fazla. Her yıl yaklaşık 2,5 milyon öğrenci de bu eğitim ordusuna katılıyor. Nicelikten ziyade ortaya çıkan ürünün kalitesine odaklanmak gerektiğini düşünüyoruz.

Bursa 3 milyon nüfuslu büyük bir metropol. Dolayısıyla öğrenci sayısını artırarak, öğrencilerin şehir ekonomisine sağlayacağı katkıyı bekleyecek bir kent değil. BTÜ olarak nitelikli öğrenci sayımızı ve sınırlı kontenjanlarımızı koruyarak daha çok proje bazlı, sektörlerle iç içe, uygulamalı eğitimli işler yapmak için çalışıyoruz. Bu anlamda ciddi bir mesafe aldığımızı düşünüyorum. YÖK tarafından hazırlanan istatistik sıralamalarındaki yerimiz de bu başarımızın önemli bir ispatı. Önümüzdeki dönemde çalışmalarımızı daha da hızlandıracağız.

“Sektörel Eğitim Programı SEP ile öğrencilerimiz en az bir dönemini anlaşmaları firmalarda staj görerek geçiriyor.”

‘Yenilikçi devlet üniversitesi’ vizyonuyla gerçekleştirdiğiniz çalışmalar nelerdir ?

Üniversite olarak öncelikle Bursa’daki paydaşlarımız için önemli bölümler hangileri ise bünyemizde ilk olarak bu bölümleri kurduk. Diğer üniversitelerde veya bölgelerde var diye bölüm açan bir kurum değiliz. İhtiyaç olan yerlere hitap etmek adına program açıyoruz. İkinci olarak YÖK’le birlikte oldukça uyumlu şekilde çalışmalar sürdürüyoruz. Kontenjanlarımızı da fazla artırmak istemiyoruz. Üçüncüsü ve en önemlisi ise öğrencilerimizin sınıfta aldıkları derslerin güncel ve sektördeki ortamı yansıtacak biçimde yenilikçi olması için çalışıyoruz. Yenilikçiliğin temel aşaması bu aslında. Öğrenciye transfer ettiğiniz bilginin dinamik bir şekilde yenilenmesi lazım. Ana bilgilerin yanı sıra çoğu teknolojik bilgiler sürekli değişiyor. Ayrıca eğitimde uygulama ağırlığını çoğaltmamız lazım. Laboratuvarlardaki uygulamaların dışında son sınıftaki öğrencilerimiz için Sektörel Eğitim Programı (SEP) diye adlandırdığımız bir uygulama başlattık. Son sınıf birinci döneminde öğrencilerimiz, okula gelmeden sektör paydaşlarımızda tam zamanlı ve en az üç ay süren bir staja katılıyor. Bu, bizim oldukça önemsediğimiz bir çalışma. YÖK de takdir ediyor ve bizi destekliyor.
Öğrencilerimizin eğitim aldıkları alanlarda protokol kapsamında fabrikalar, işletmeler ve devlet kurumlarında çalışması üniversite-sanayi arasında daha sağlıklı bir iletişimin oluşmasını sağlarken, ortaklaşa projelerin ortaya çıkmasına da öncülük ediyor. Fabrikaların hem nitelikli yetişmiş eleman kazanması hem de Ar-Ge kabiliyetini geliştirmesi sonucunu da doğuruyor. SEP, dinamik ve organik bir program. Yenilenecek ve revize edilecek. Etki analizleri neticesinde bunları da yapacağız.

“Teknoloji Transfer Ofisi kuran en genç üniversiteyiz.”

Son olarak da genç bir üniversiteyiz. Teknokent kurmamız şu aşamada mümkün değil. Ancak üniversite bünyesinde Teknoloji Transfer Ofisi kurduk, anonim şirketi olarak. Bunu gerçekleştiren en genç üniversiteyiz. Burada hem kendi bünyemizdeki öğrencilerimiz hem de şehrimizdeki müteşebbislerimizin firma kurması, fikirlerini canlandırması ve kuluçka merkezinde ticari hayata hazırlanması aşamasında kendilerine destek veriyoruz. Bu da bizim açımızdan son derece özgün ve yenilikçi bir aşama.

“Araştırma laboravutarlarımızın kapıları firmalarımıza sonuna kadar açık.”

BTÜ bünyesinde Merkezi Araştırma Laboratuvarı kuruldu. Buradaki imkanlar hakkında bilgi verir misiniz ?

Üniversitemiz bünyesinde Merkezi Araştırma Laboratuvarı kurduk. Mevcut durumumuzda yaşımıza rağmen çok kuvvetli laboratuvarlar ve araştırma imkanlarına sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Bununla da gurur duyuyoruz. Son olarak laboratuvarımıza yaklaşık 2,5 milyon liralık bir bütçeyle elektro mikroskop aldık. Bu Bursa sanayisi ve civar illerde faaliyet gösteren hemen hemen her fabrikanın ihtiyacı olan analizleri yapacak bir cihaz. Bunun yanı sıra formaldehit emisyon cihazımız var. Ahşap ve kompozit malzemelerdeki uçucu bileşenleri ölçen bir cihaz. Bu cihaz da bölgede yalnızca bizim üniversitemizde mevcut. Deprem Araştırma Merkezimizi de kurduk. Orada da depremle alakalı sismik analizler yapan, binalarımızın mukavemetlerini test eden çok sayıda düzeneğimiz var.
Tekstil, ahşap, inşaat, bilgisayar, kimya, metalurji ve malzeme konusunda test, analiz ve sertifikasyon yapan düzeneklerimiz mevcut. Biz tüm bu cihazları hocalarımız istediği için değil, firmalarımız faydalansın diye temin ettik. Yılda bir kez ihtiyaç duyacakları cihazlar için kaynak kullanmasınlar, yurt dışında yüksek maliyetlerle bu testleri yaptırmasınlar diye bu laboratuvarlarımızın kapılarını firmalarımıza sonuna kadar açtık. Firmalarımızın her türlü talebine destek olmaya hazırız. Bu noktada BTSO’dan da üniversitemizin imkanlarını üyelerine aktarması noktasında destek bekliyoruz. Oradan gelen dönüşlerle birlikte daha verimli sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum.

“Ticari cephedeki savaşta üniversite desteği olmadan başarıya ulaşılamaz.”

Üniversite ve sanayi arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiği son dönemde sıkça konuşulan konuların başında geliyor. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir ?
Ticaret sahasında çarpışan firmalarımızın tek taraflı olarak savaşmaları yeterli olmaz. Biliyorsunuz son dönemde ‘ticaret savaşları’ olarak adlandırılan bir kavram girdi ekonomiye. Firmalarımızın bu savaşının strateji olarak, bilim olarak desteklenmesi ve beslenmesi lazım. Bu noktada üniversiteler devreye giriyor. Bütçesini Ankara’dan alan bir üniversite olarak bizim kendi kafamıza göre bölüm açma lüksümüz yok. Dolayısıyla mezun olan öğrencilerimizin çalışacağı sektörlerin ve işverenlerin ihtiyaçlarına, bu savaşta karşılaşacakları sorunları çözecek şekilde eğitim, araştırma çalışmaları ve projelerimizi dizayn etmemiz gerekiyor. Omuz omuza vererek, bu birlikteliği sağlamalıyız. BTSO ile de güzel çalışmalar yapıyoruz. Daha iyi bir noktaya taşıyacağımıza inanıyorum.

BTSO, Bursa için gurur kaynağı. BTSO ile işbirliğimizi güçlendirmeyi hedefliyoruz.”
Bursa iş dünyasının çatı kuruluşu olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın çalışmaları hakkında neler söylersiniz ?

Bursa marka değeri yüksek bir şehir. Tarih, kültür, sanat, sanayi ve ziraat başta olmak üzere her alanda avantajları, artıları olan bir şehir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası da şehrin en önemli markalarından biri. Ülkemizin en kuvvetli, üyeleri açısından değerlendirdiğimizde uluslararası arenada rekabet eden son derece nitelikli üyelerden oluşuyor. Böyle bir organizasyonun, iş dünyasının çatı kuruluşunun da tabii ki uluslararası standartlara uygun işler yapması gerekiyor. Bu anlamda BTSO’nun çalışmalarını gıpta ile izliyoruz. Başka şehirlerde ve programlarda övünerek anlatıyoruz. BTSO, bizim için bir gurur kaynağı. Başarılı çalışmalarından dolayı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İbrahim Burkay’ı ve ekibini kutluyorum.

Prof. Dr. Arif Karademir kimdir ?
Prof. Dr. Arif Karademir, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Yükseköğretim Kurulunun bursuyla, 1994 yılında İngiltere Machester’de bulunan University of Manchester Institute of Science and Technology (UMIST), Department of Paper Science bölümünde başladığı lisansüstü eğitimini, Lif ve Kağıt Teknolojisi dalında 1996 yılında yüksek lisans ve 2001 yılında da doktora derecesini alarak tamamlamıştır. 2002-2012 tarihleri arasında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ), Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olarak, lisans, lisansüstü dersler vermiş, lisansüstü tez danışmanlıkları yapmış ve birçok bilimsel araştırma projesi yönetmiştir.
2012 yılında Bursa Teknik Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışmaya başlayan Prof. Karademir, anabilim dalı başkanlığı, bölüm başkanlığı, Yabancı Diller Yüksek Okulu Müdürlüğü ve Rektör Yardımcılığı görevlerinde bulunmasının ardından 2014 yılından bu yana rektörlük görevini yürütmektedir.