Bugüne dek yaşanan tüm küresel ekonomik krizlerden sonra güçlü bir toparlanma dönemine geçerek daha yüksek ihracat rakamlarına ulaşmayı başaran Türkiye, COVID-19 salgını sonrasında da kayıplarını hızla telafi etmeyi amaçlıyor.
Salgın döneminde küresel ticaretin ‘güvenli limanı’ olarak öne çıkan Türkiye’yi, normalleşme dönemi ve sonrasında önemli fırsatlar bekliyor.
COVID-19 Sürecinde İhracatımız Bakımından Fırsatlar ve İmkanlar’ konulu toplantıda bölge ülkelerde görev yapan Ticaret Müşavirleri ve Ticaret Ataşeleriyle bir araya gelen Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, salgının dünya ve Türkiye ekonomisi ile dış ticareti üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Bölgesel bazda video-konferanslar yoluyla gerçekleştirilen görüşmelerde, ticari temsilciler tarafından ihracatçılar açısından fırsat ve imkanlar tespit edildi.
Avrupa Bölgesi
Almanya: Çin’den Almanya’ya yönelik ticaretin azalmasının, özellikle kimya, mobilya, tekstil ve ayakkabı sektörlerinde ülkemiz lehine olabileceği değerlendirilmektedir.
Belçika: Yüksek talep bulunan medikal ve eczacılık ürünleri ihracatında potansiyelin bulunduğu, ayrıca Çin’den ithalatı yoğun olan bazı ürünler (makine, mobilya, aydınlatma, oyuncak, ayakkabı) için Türkiye’nin alternatif olabileceği değerlendirilmektedir.
Danimarka: Salgın sürecinde firmaların e-ticarete yönlendirilmesi, salgın sonrası için özellikle hazır giyim ürünlerine yönelik ihracat faaliyetlerine şimdiden odaklanılması (Türkiye %10 pay ile 4. sıradadır) ve firmaların Eximbank sigortalarından istifade etmeye teşvik edilmesi gerekmektedir.
Çek Cumhuriyeti: İhracatta kısa vadede talep artışı yaşanan kuru gıda, kozmetik ve ilaç sektörlerine öncelik verilmesinde fayda görülmektedir.
Litvanya: Gıda ürünlerini tedarikçiler genel olarak Polonya, İtalya ve İspanya’dan almakta olup gıda ürünleri anlamında bir potansiyel bulunmaktadır.
Macaristan: Ülkede inşaat ve tarım sektörlerindeki faaliyetler devam etmekte olup, Macaristan’a ihracatta inşaat malzemeleri ve tarım makinaları sektörleri potansiyel arz etmektedir. Ayrıca işlenmiş gıda ürünleri, temizlik ve koruyucu sağlık ekipmanına olan talep de artmaktadır.
Slovenya: Sağlık malzemeleri, tarım ürünleri ve küçük ev aletlerindeki talep artışının dikkate alınmasında fayda görülmektedir.
Kafkaslar ve Orta Asya Bölgesi
Azerbaycan: Sağlık gereçleri ile gıda ürünlerine talep artışı gözlenmektedir.
Kırgızistan: Ülkenin salgın sonrasında kendi kendine yeter hale gelebilmesi için tarıma önem vereceği açıklanmış olup, tarım aletleri ihracatımızın artırılabileceği değerlendirilmektedir
.
Ortadoğu ve Körfez Bölgesi
Filistin: İkili ilişkilerde Türkiye ve Türk malı imajı çok kuvvetlidir. Salgın sonrasında hazır giyim, kozmetik, tıbbi cihazlar sektörleri ile sağlık turizmine odaklanılmasında fayda görülmektedir.
İsrail: Online ticaret imkânları önem arz etmekte olup %65’i yurt dışından yapılmaktadır. Bu pazarda yer edinme imkânımız bulunmaktadır.
Lübnan: Enerji sektöründe Türkiye’den yatırım beklenmektedir.
Suudi Arabistan: Son dönemde gümrüklerdeki sorunlarda azalma kaydedilmiş olup gıdadaki sıkıntılar nedeniyle ürün de yollanabileceği değerlendirilmektedir. Standartlar ve uygunluk değerlendirmesi alanlarında SASO ve SABİR uygulamalarında da kolaylıklar getirilmiştir. Temel tüketim ürünleri ve inşaat malzemelerinde potansiyel görülmektedir.
Afrika Bölgesi
Cezayir: Ülkenin içinde bulunduğu zor durumdan ötürü ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyacı mevcuttur. Ayrıca önümüzdeki aylarda un, irmik ve yağ için ülkemizden talepte bulunulabileceği öngörülmektedir.
Fas: Kuru bakliyat ve buğdayda gümrük indirimi nedeniyle bir fırsat olabileceği, otomotivde Fransa ve İspanya’daki yavaşlama neticesinde ülkemiz için fırsat oluşabileceği, Avrupa’dan yapılan tedariklerin aksaması durumunda tedarik zincirinde ülkemizin rol alabileceği belirtilmiştir. Salgından sonra sağlık turizmi açısından ülkemizin öne çıkabileceği vurgulanmıştır.
Tanzanya: Gıda üretiminde süreklilik önem kazanmakta olup yerel üretim ilkel metotlarla yapılmaktadır. Firmalarımızın daha ileri teknolojili tarım için yatırım ve işbirliği yapabilecekleri, soğuk hava depolarına artan talebe istinaden iklimlendirme konusunda çalışma yaparak talebe cevap verebilecekleri değerlendirilmektedir.
enya: Ülkede prefabrik sağlık tesislerine ve sahra hastanelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Diğer yandan e-ticaret oldukça öne çıkmış olup, salgından dolayı evde oturan büyük bir kesimin dezenfektan ve maske gibi ürünlerin yanında monitör, televizyon gibi elektronik cihazlara da çok ciddi talebinin olduğu belirtilmiştir.
Angola: Ülkede tarım ve gıda sanayii, hayvancılık, elektrik iletim, tekstil gibi alanlarda yatırıma yönelik girişimlerin desteklenerek özelleştirme fırsatlarından istifade edilmesinde fayda görülmektedir.
Kamerun: Özellikle tekstil ve kozmetik sektöründe talebin Çin’den ülkemize çekilebileceği, bunun için firmalarımızın piyasaya özel ürün üretmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kuzey ve Güney Amerika Bölgesi
Kanada: Kanadalı firmaların Çin’den taşıyacağı üretimlerinin ülkemize çekilmesi, piyasa değeri düşen Kanadalı müteahhitlik firmalarının satın alınması yoluyla pazara girişin değerlendirilmesi, medikal malzeme, aşı ve ilaç teknolojileri alanında işbirliği yapılması gibi konularda fırsatlar mevcuttur.
Meksika: Kamu yatırımları ve konut projelerine devam edilecek olması sebebiyle, yerel firmalar ve üçüncü ülkelerle işbirliği ile dolaylı olarak mal/ hizmet sunulabileceği ve talebin arttığı ürünlere (süpermarket ürünleri, gıda, temizlik ürünleri, medikal, dizi/film, oyun, IT gibi) odaklanılmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Brezilya: Çin’den tedarik güçlüğü olan elektronik, otomotiv yedek parça, beyaz eşya, tekstil sektörlerine odaklanılmasının yararlı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, Brezilya silahlı kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğu ürünlerin doğrudan firmalarımız tarafından veya Brezilya firmaları ile ortaklaşa ihraç edilebileceği değerlendirilmektedir.
Kolombiya: Sağlık ürünleri ve medikal ürünlerde ihracat taleplerinin değerlendirilmesinde, Kolombiya’nın plastik, giyim ve kişisel bakım ürünleri ihtiyacı ile müteahhitlik projelerinin takibinde, salgının kontrol altına alınıp sınırların açılması sonrasında e-ticaret fırsatlarının değerlendirilmesinde fayda görülmektedir.
Asya-Pasifik Bölgesi
Bangladeş: Tekstil makine ve ham maddeleri ile elektronik ev aletleri/beyaz eşya malzemelerinin çoğunlukla Çin’den ithal edildiği göz önüne alındığında, zaman içerisinde Türkiye’nin bahsi geçen ürünlerde Çin’e alternatif haline gelmesi mümkündür.
Çin: Firmalarımızın küresel e-ticaret zincirlerine, B2B ve B2C’lere yönlendirilmesinde, salgın sebebiyle uluslararası firmalar Çin’deki yatırımlarını kendi ülkelerine veya yakın ülkelere çekme kararı almışken bu yatırımların ülkemize kanalize edilmesi imkânlarının araştırılmasında fayda görülmektedir.
Endonezya: Salgın sonrasında alışveriş merkezlerinde hazır giyim firmalarımıza fırsatlar doğabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, 2020-2024 yıllarına yönelik başkentin taşınması projesi söz konusu olup, müteahhitlerimiz ve teknik müşavirlik firmalarımız için bir fırsat oluşturabilecektir.
Malezya: Gıda güvenliği ülkede ön plana çıkmakta olup, yaş sebze-meyve ve gıda ürünleri ihracatımız için önemli fırsatlar mevcuttur.
ingapur: Gıda talepleri önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Yaş meyve-sebze ile deniz ürünlerinde ülkemizden tedarik talebinde bulunulmuş, ayrıca ısıl işlem görmüş konserve et ile yumurta ürünlerinde ülkemizden ithalatta akreditasyon süreci kolaylaştırılmıştır. Öte yandan, Singapur makamlarının talebi üzerine ülkemizden ciddi miktarlarda dezenfektan ihracatı gerçekleştirilmektedir.
