Türkiye’de koronavirüs salgınına karşı kaydedilen olumlu gelişmeler sonrası geçilen normalleşme süreci ile birlikte, yeme-içme sektöründeki kafe, restoran, lokanta ve hazır yemek firmaları tekrar işe dönüş yaptı. BTSO Hizmet Ticaret Konseyi Başkanı Turgay Güler, salgının en çok etkilediği sektörlerin başında gelen restoran ve kafe işletmeciliği, yeme-içme sektörünün geleceğine ilişkin öngörülerini paylaştı.
 
Türkiye’deki restoran ve kafelerin Mart ayının ortasından bu yana eve sipariş hizmeti dışında kapalı olduğunu anımsatan Güler, işletmelerin İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile 1 Haziran itibariyle yeniden hizmet vermeye başladığını kaydetti. Genelgede söz konusu iş yerleri için kapanış saatinin 22.00 olarak belirlendiğini ifade eden Güler, kapanış saatinin uzatılması gerektiğini savundu.
 
1.200 İŞLETME YENİDEN İŞBAŞI YAPTI

Bu dönemde işletmelerin yeni döneme uygun şekilde hizmet verebilmek için sosyal mesafe kurallarına göre yeniden düzenlendiğini söyleyen Turgay Güler, “Bursa’da BTSO’ya üye 1.200 işyeri yeniden müşterilerini ağırlamaya başladı. Ancak sosyal mesafe kuralları gereğince işletmelerin misafir kapasitesi yüzde 50 oranında azalacak. Bu işletmeler için kapanış saatinin 22.00 olması da önemli bir sorun teşkil edebilir. Çünkü yaz ayları için 22.00 oldukça erken bir saat. Kapanış saatinin yeniden düzenlenmesini bekliyoruz.” dedi.
 
NORMALLEŞME YEME İÇME SEKTÖRÜNE BAĞLI

Türkiye’de normalleşmenin tam anlamıyla başlamasının sosyal hayatın bir parçası olan kafe, restoran ve lokanta gibi işletmelerin yer aldığı yeme-içme sektörüne bağlı olduğunu ifade eden Güler, “Sektörümüz tüm paydaşları ile birlikte ülke ekonomisi için önemli bir sektör. Yeme-içme sektörü normalleşirse hayat normalleşir. Birçok kişi ilk etapta kafe ve restoranlara gitmekten çekinecektir. Dolayısıyla hijyen ve kaliteden taviz vermeyerek halkın güvenini kazanmamız gerekiyor. Bu noktada tostçusundan en kurumsal restoranına kadar hijyen kurallarında çok hassas ve dikkatli olmamız gereken bir dönemdeyiz. Sektör olarak birlik olmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
 
EN AZ HASARLA ATLATABİLMEYİ HEDEFLİYORUZ

Normalleşme takvimi ile birlikte işletmelerin nakit ihtiyaçlarının arttığına dikkati çeken Güler, “Cirolarımızda önemli kayıplar yaşayacağız. Ancak elektrik, su, kira, vergi ve personel maaşları gibi giderlerimizi bir şekilde ödememiz gerekiyor. Ne kadar satış yapılırsa yapılsın paket satışla bu işin yürütülmesi mümkün değil. Bu noktada en az hasarla bu süreci atlatabilmek için BTSO aracılığıyla talep ve beklentilerimizi ilgili kurumlara aktarmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Açıklanan genelgede birtakım belirsizlikler olduğunu da kaydeden Turgay Güler, bu belirsizliklerin ortadan kaldırılması adına Konsey olarak girişimlerde bulunduklarını sözlerine ekledi.