Dünya ekonomisi ve özellikle Türkiye ekonomisi için 2019 zorlu bir yıl olarak geride kalmaktadır. Bu çerçevede hem 2019 yılı değerlendirmelerimizi hem de 2020 yılına ilişkin beklentilerimizi paylaşalım.  
2020 yılında dünya ekonomisinde belirleyici olacak dört unsur bulunmaktadır. Bu dört unsura ilişkin iyimser senaryo ABD ile Çin arasında bir anlaşma  sağlanması, Büyük Britanya’nın AB’den anlaşmalı ayrılması ve de jeopolitik gerginliklerin azalmasını içermektedir. Bu iyimser beklentilere bağlı olarak dünya ekonomisinde büyümenin 2020 yılında bir miktar toparlanması beklenmektedir. İyimser beklentiler çerçevesinde dünya ekonomisinin 2020 yılında yüzde 2,7 büyümesi öngörülmektedir. Gelişmiş ülkelerde büyüme yüzde 1,7 ile aynı kalacaktır. ABD’de yüzde 2,1 büyüme beklenmektedir. Avrupa Birliği’nde ise büyümenin yavaş kalması ve yüzde 1,6 olması beklenmektedir. Gelişen ülkelerde ise büyümenin yüzde 4,6 olacağı öngörülmektedir.  Dünya mal ticaretinin ise 2020 yılında miktar olarak yüzde 1,5 genişlemesi beklenirken, değer bazında yüzde 3 büyüyeceği ve 19,47 trilyon dolara ulaşabileceği öngörülmektedir. 2020 yılı genelinde para politikaları genişletici olmaya devam edecektir. Buna bağlı olarak özellikle gelişen ülkeler için finansal istikrar adına daha olumlu koşullar olacaktır.    
Türkiye ekonomisinde 2018 yılında uygulamaya konulan yeni ekonomi programı dengelenme, disiplin ve dönüşüm aşamalarını içermekte olup 2019 yılında ekonomide dengelenme önemli ölçüde tesis edilmiştir. Enflasyon ve faiz oranları gerilerken, cari işlemler dengesi fazla vermiş, sınırlı da olsa ekonomide büyüme gerçekleşmiştir.
 
2020-2022 dönemi yeni ekonomi programı Türkiye ekonomisi için ana yol gösterici olacaktır. Hükümet hazırlamış olduğu yeni ekonomi programı ile öncelikle ekonomide büyümeyi hızlandırmayı hedeflemekte ve bu amaçla da özellikle özel sektör yatırımlarına önemli destekler vermeyi planlamaktadır.
 
Bu çerçevede 2020 yılı için yüzde 5 ekonomik büyüme hedefi bulunmaktadır. Büyüme ertelenmiş özel sektör tüketimi ve yatırımlarının 2020 yılında canlanması ile sağlanacaktır.  2020 yılında özel tüketim harcamalarında yüzde 4,9, özel yatırım harcamalarında ise yüzde 12,1 büyüme öngörülmektedir.     
 
Yeni ekonomi programı 2020 yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 8,5 olarak belirlemiştir. Kamuda ise bütçe açığı ve milli gelire oranı kontrol altında kalacaktır. Bütçe açığının milli gelire oranı ise yine yüzde 2,9 olarak hedeflenmiştir.  
 
2020 yılında pazarlarımızdaki ekonomik büyümenin yavaş gerçekleşecek olması ile petrol ve emtia fiyatlarındaki durağanlaşma beklentileri çerçevesinde ihracat artışı da yüzde 4,7 olarak gerçekleşecektir.  İthalatta ise sınırlı bir artış öngörülmektedir. Dış ticaret açığı ve cari açık makul seviyelerde kalacaktır.  
Merkez Bankası para politikası 2020 yılında enflasyonu, finansal istikrarı ve ekonomik büyümeyi gözetecektir. Bu çerçevede daha sıkı likidite olanakları ancak mümkün olduğunca düşük faiz oranları uygulanması beklenmektedir. Genel faiz oranlarında sınırlı bir gerileme daha yaşanacaktır.  Türk lirası ise istikrarlı kalmaya devam edecektir.    
 
Bursa ekonomisinde ise 2020 yılında temel belirleyici unsurlar yine ihracat, sanayi üretimi ve özel sektör yatırımlarının performansı olacaktır. Ticarette korumacılığın kademeli olarak azalacağı, Avrupa Birliği’nde anlaşmalı ayrılık yaşanacağı ve Ortadoğu-Körfez bölgesinde jeopolitik tansiyonun sınırlanacağı varsayımları çerçevesinde Bursa ihracatı 2020 yılında daha iyi koşullara sahip olacaktır. Bu çerçevede Bursa’nın ihracat performansının 2020 yılında artacağı öngörülmektedir. Hükümetin özel tüketim harcamalarındaki yüksek büyüme hedefi ve buna yönelik uygulayacağı politikalar iç talebi genişletecektir. İç ve dış talepteki bu beklentiler ile Bursa’da sanayi üretiminin 2020 yılında yüzde 4-5 arasında reel bir büyüme göstermesi beklenmelidir. Bursa’da yeni teknoloji bölgeleri ve diğer özel sanayi bölgelerinin hayata geçmesi ile sanayide daha yüksek bir büyüme beklenmektedir. 
 
Bursa’da 2020 yılında en önemli gelişmenin özel sektör yatırımlarında olması beklenmektedir. Bursa özel sektör yatırımları için önemli bir alt yapı sağlamaktadır. Hükümetin özel sektör yatırımlarına yönelik öncelikleri ile Bursa’nın sanayileşme öncelikleri de örtüşmektedir. Bu nedenle 2020 yılında kamunun yatırım desteklerinden en çok Bursa yararlanabilecektir.