Yeni tip koronavirüs salgını tüm dünyada toplumların alışkanlıklarını değiştirdi. Şirketler uzaktan çalışma uygulamalarıyla operasyonlarını sürdürmeye çalışırken, eğitim sisteminde ise uzaktan eğitim yöntemi kullanılıyor. Bu dönemde teknoloji ve dijitalleşme de günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Salgın sonrası ise sosyal hayattan eğitime, üretimden lojistiğe kadar her şeyin çok farklı olacağı değerlendiriliyor. Salgının hem ekonomik hem de toplumsal açıdan hayatı geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirme ihtimali tartışılıyor. Koronavirüs sonrası yaşanacak muhtemel değişimleri BTSO Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, Melek Yatırımcı Hasan Aslanoba’dan dinledik.
DİJİTAL EKONOMİYE GEÇİŞ HIZLANDI
Hasan Aslanoba, salgınla birlikte geleneksel şirketlerin dijital ekonomiye geçiş sürecinin hızlandığını söyledi. Şirketler için artık bu durumun bir mecburiyet haline geldiğini kaydeden Aslanoba, “Örneğin şu anda şirketler müşterilerine AVM’lerden değil e-ticaret ile ulaşmak zorundalar. Ancak burada esas sorun tüketim tarafında. Pek çok insan gelecek kaygısı taşıdığı için, büyük kalem tüketim harcamalarında düşüş yaşanacaktır. Bu salgından nispeten en az etkilenecek iki sektör ise gıda üretimi ve gıda lojistiği olacaktır.” dedi.
START-UP’LAR DAHA AVANTAJLI
Start-up olarak adlandırılan teknoloji şirketlerinin geleneksel şirketlere göre daha iyi durumda olduğuna dikkati çeken Aslanoba, “Salgın döneminin en şanslıları market alışverişlerini bir mobil uygulama vasıtasıyla hızlı şekilde eve teslim eden start-up'lar oldu. Bu dönemin açık ara dünya şampiyonu ise Zoom uygulaması oldu. Video konferans yazılımı olan Zoom, 17 Nisan 2019'da halka açıldığında değeri 9 milyar dolardı. Şirketin 24 Nisan 2020 borsa değeri ise 1 yılda yaklaşık 5 kat artarak 44 milyar dolar oldu. Ancak ulaşım, konaklama, restoran ve eğlence pazarında yer alanlar start-up olarak doğmuş olsa bile süreçten oldukça olumsuz etkilendiler. Buna rağmen start-up’lar çevik olma özelliği sayesinde yeni şartlara çok daha hızlı uyum sağlayabiliyor ve iş modellerini değiştirebiliyor.” diye konuştu.
E-TİCARETİ İYİ KULLANAN FİRMALAR BİR ADIM ÖNDE
Aslanoba, salgın sonrasında toplumda özellikle online market alışverişi alışkanlığının önemli oranda yerleşeceğini belirterek, “İnsanların e-ticaretin rahatlığını yaşadıktan sonra, bundan vazgeçmeleri çok kolay değil. E-ticareti iyi kullanan firmaların, salgın sonrası daha güçlü olacağını söyleyebiliriz. Diğer taraftan, dijital servislerde oluşan yeni alışkanlıkların da büyük çapta yerleşeceğini varsayabiliriz. Bunlara örnek olarak; B2B SaaS, sosyal medya, Netflix gibi dijital yayın platformları ve online eğitimi verebiliriz. Bu durumda, müşterisine ulaşmak isteyen şirketler, tanıtım aktivitelerini de büyük oranda dijital kanallara kaydırmak durumunda kalacaklar.” dedi.