Fabra Tekstil, 2010 yılında tasarım ve mühendislik temeli üzerine inşa edilerek kurulan bir üretim işletmesidir. Kurulduğu günden bu yana, şirketimizin tüm iş akışı bu iki ana kavramın prensipleri doğrultusunda kurgulanmıştır. Kendi bünyemizde oluşturduğumuz ürün geliştirme, mühendislik ve uzman pazarlama ekibimizle 2018 yılı sonunda ABD’den Japonya’ya, Meksika’dan Vietnam’a kadar geniş bir coğrafyada toplam 48 ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Yine her sene 6 farklı ülkede toplam 12 uluslararası fuarda düzenli olarak ürünlerimizi sergilemekteyiz.
 
Bizim sektörümüz için en önemli pazarlardan biri İspanya’dır. Bugün sektörde faaliyet gösteren işletmelerin kapasitelerinin büyük bir kısmının İspanya merkezli Inditex, Mango, El Corte Ingles gibi firmalara doğrudan veya dolaylı olarak çalıştığını biliyoruz. Söz konusu firmaların dünya çapında büyük ölçekli firmalar olması ve bu sebepten yüksek miktarlarla çalışıyor olmaları, sektöre “no Spain, no gain” yani “İspanya yoksa, kazanç yok” gibi yeni bir tabir de kazandırdı. Bu kadar önemli bir pazar haliyle şirketimiz için de çok büyük önem arz etmekte. Pazarın bu denli önemli olması ve İspanya ile geçmiş senelerdeki yoğun çalışmalarımız neticesinde bu sene Mart ayında bir karar alarak Valencia merkezli bir kumaş üreticisi olan Revert Asociados ile “Joint Venture” şeklinde bir ortaklığa başladık. Bu ortaklık ile iki şirketin tasarım, üretim ve pazarlama güçlerini birleştirdik. Valencia Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden bir öğretim görevlisi liderliğinde yine Valencia’da 3 kişilik bir tasarım ekibi kurduk. Yılın ikinci çeyreğinden itibaren ticari faaliyetlerimize Fabra Revert ismiyle devam etmekteyiz. 
 
Belirttiğim gibi İspanya sektörümüz açısından asla ikinci plana atılmayacak bir pazar. Bugün pazara sadece Inditex gözüyle bakmamak gerekiyor. Zira Inditex’in özellikle Zara markasıyla yakaladığı başarı, birçok diğer ünlü perakende markaları tarafından, iş modelinden koleksiyon yapısına kadar örnek alınmakta. Bu da demek oluyor ki, Zara’nın, dolayısıyla İspanya’nın, iyi analiz edilmemesinin maliyeti çok ağır olacaktır. Her ne kadar fiyat ve termin stresi yüksek bir pazar olsa da, sahip olduğu Zara gibi bir markanın endüstriye yön veren bir kanaat önderi pozisyonunda olması bu baskıların mümkün olduğunca göz ardı edilmesini gerektiriyor. Pazarı tüm bu özel durumlarıyla ele alarak analiz ettiğimizde karşımıza çıkan sonuç, İspanya’nın sektörde faaliyet gösteren tüm işletmelerin mevcut veya hedef pazar listelerinde bulundurmaları  gereken bir pazar olduğudur. 
 
İspanya hem coğrafi yakınlığı hem de az önce belirttiğim özelliklerinden ötürü, ticaret hacmi olarak, özellike Tekstil ve Hazır Giyim sektörleri açısından, oldukça yüksek rakamlara ulaşılmış bir pazar. Euro bölgesinde olmasından dolayı nispeten yüksek maliyetlerle üretim yapıldığından, Türkiye’den üçüncü ülkelere yapılan ihracatın bir kısmının son durağı da yine İspanya oluyor. Bu açıdan baktığımızda, doğrudan ve dolaylı ihracatımızın ciddi bir yekün tuttuğunu söylemek zor olmaz. Pazarın bu denli önemli olması BTSO önderliğinde yürütülen 2 kumaş URGE’si vasıtasıyla bölge özelinde yeni ve verimli çalışmalar yapılması zorunluluğunu ortaya çıkardı. Geçtiğimiz haftalarda yapılan Bursa Textile Show’a İspanya’dan ciddi sayıda alıcı katılsa da, önümüzdeki aylarda yapmayı planladığımız bir B2B etkinliği ile pazarın en önemli oyuncularıyla yerinde görüşme fırsatı yakalayacağız. Bu da uzun vadede ilişkilerimizin daha sağlam temellere oturmasına ve dolayısıyla bölgeye olan ihracatımızın artmasına vesile olacaktır. 
 
 

                                                                                                                    Engin Alemdar

                                                                                                                    Fabra Tekstil Yönetim Kurulu  Başkanı  

                                                                                                                     BTSO Tekstil Komitesi Başkanı