Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar ile sürdürülebilir büyümenin sağlanması için kontrollü ve pro-aktif bir para ve kur politikası uygulamaktadır. Kontrollü politikalar piyasalara müdahale edilmesi anlamında değildir. Kontrollü politikaların amacı piyasada oluşabilecek şokların önceden görülmesi ve şok ihtimallerinin en aza indirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasıdır. Bu çerçevede Merkez Bankası’nın kontrollü para politikasını ve etkilerini değerlendirelim.
Merkez Bankası Neden Kontrollü Para Politikasına Geçti
Merkez Bankası finansal göstergelerin piyasalarda serbestçe belirlenmesi ilkesinden ve yaklaşımından vazgeçmemiştir. Ancak piyasalarda yaşanan oynaklık ve şokların yarattığı olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için düzenlemeler yapılmaktadır. Merkez Bankası serbest dalgalı kur politikasının şok emici özelliğinin Ağustos 2018’de çalışmadığını ve tam tersine şok yayıcı etki yaptığını düşünmektedir. Bunun nedeni olarak da o günkü piyasa düzenlemelerinin çok esnek olması görülmektedir. Yine faizlerin hızlı düşüşleri ile birlikte oluşan yüksek kredi genişlemesinin enflasyon ve cari açık üzerinde yarattığı olumsuz etkiye hızlı yanıt verilmesi istenmektedir. Bu nedenle Merkez Bankası kontrollü ve pro-aktif bir politikaya geçiş yapmış durumdadır.
Merkez Bankası Enflasyonda Gerilemenin Süreceğini Öngörüyor
Tüketici enflasyonu 2020 yılında gerilemeye devam edecektir. Sıkı para politikası ve uygulanan koordineli politikalar enflasyondaki düşüşün temel belirleyicisi olmuştur. Birikimli döviz kuru etkilerinin azalması, talep koşulları ve ılımlı seyreden ithalat fiyatlarının yanı sıra enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışındaki iyileşme de enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Bu çerçevede enflasyonu düşürmeye odaklı, temkinli para politikası duruşu ve güçlü politika koordinasyonu altında Merkez Bankası’nın 2020 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 8,2’dir.
İktisadi Faaliyetlerdeki Canlanma Yüzde 5 Büyüme Hedefi İle Örtüşüyor
Merkez Bankası iktisadi faaliyetleri yakından izlemekte ve öncü göstergeleri ile olası büyümeyi öngörebilmektedir. Buna göre özellikle tüketim harcamalarındaki canlanma ile büyüme temposu yüzde 5’e doğru yaklaşmaktadır. İhracatın büyümeye net katkısı ise azalmaktadır. Bu nedenle büyümenin kalıcı olarak desteklenmesi için özel sektör yatırımlarının devreye girmesi gerekmektedir. Merkez Bankası faiz indirimleri ile yatırımlar için uygun finansal koşullar yaratmaya çalışmaktadır.
Politika Faiz İndirimleri Sürecek
Merkez Bankası politika faizlerini yüzde 24’ten yüzde 10,75’e kadar indirmiştir. Muhtemelen önümüzdeki aylarda da faiz indirimleri sürecektir. Nisan veya Mayıs ayında tek haneli politika faizi görülebilecektir. Merkez Bankası gerçekleşen enflasyonun yüzde 12,39 olmasına rağmen faiz indirimini sürdürecektir. Banka bugünkü enflasyondan çok enflasyon beklentilerindeki iyileşmeye bağlı olarak ve enflasyon görünümümü gözeterek faiz indirimi için uygun koşullar olduğunu düşünmektedir. Tüm dünyadaki faiz indirimleri ve çok düşük faiz oranları da. Merkez Bankası’nın faiz indirimini desteklemektedir.
Türk Lirasında İstikrar İçin Çok Sayıda Politika Aracı Devrede
Merkez Bankası bir yandan faizleri indirirken diğer yandan Türk lirasının da istikrarını korumaya çalışmaktadır. Merkez Bankası TL’de aşırı dalgalanmaya izin vermeyecektir. TL’nin yeniden cari açık yaratacak değerlenmesini veya enflasyon yaratacak değer kayıplarını da istememektedir. Merkez Bankası bu amaçla TL’nin istikrarı için çok sayıda politika aracını da devreye sokmuş durumdadır. Öncelikle bankaların döviz cinsi işlemlerini sınırlamaktadır. Yabancıların gecelik para ve döviz piyasalarına katılımını cazip olmaktan çıkarmaktadır. DTH’ların bozulması için karşılık düzenlemeleri yapmaktadır. Ve en önemlisi olarak kamu bankaları aracılığı ile yurt içi ve yurt dışı pazarlarda aktif satışlar yapılarak dalgalanmalar önlenmektedir. Merkez Bankası reel efektif döviz kuru endeksindeki mevcut 75 seviyesini de oldukça rekabetçi görmektedir. Bu nedenle Türk lirasının yıl genelinde enflasyon kadar değer kaybında da rahatsız olmayacağı işaretini vermektedir.
Son Söz; Merkez Bankası kontrollü ve pro-aktif politikalarını sürdürecek ve hedeflerine de büyük ölçüde ulaşacaktır. Bunu bozacak tek gelişme jeopolitik çatışmalar olacaktır.