Türkiye ekonomisi 2018 yılını iki etki altında yaşamıştır. 2018 yılının ilk yarısında ekonomide yönetilebilir riskler ile yüzde 6’nın üzerinde büyüme sağlanmıştır. Yılın ikinci yarısında ise döviz kurlarındaki sıçrama ile birlikte önemli bir bozulma yaşanmıştır. 2016 yılında yaşanan olayların ardından ekonomiye verilen desteklerin etkisi ile 2017 yılında hızlanan ekonomik büyüme 2018 yılının ilk iki çeyreğinde de sürmüştür. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ortaya çıkan bekle-gör dönemi, sonrasında yeni sisteme geçiş süreci ve en önemlisi de ABD ile yaşanan politik gerginliklerin bir sonucu olarak döviz kurlarında yaşanan sıçramalar başta enflasyon olmak üzere tüm ekonomik dengeleri bozmuştur.
2018 yılında ekonomik büyümeye en yüksek katkıyı net ihracat ile özel tüketim harcamaları sağlarken, kamu harcamaları ile yatırımların katkısı sınırlı kalacaktır. Ekonomik büyümenin 2018 yılının ikinci yarısında yavaşlamasına yol açan önemli nedenlerden biri döviz kurları, faizler ve enflasyonda görülen hızlı artışlar ile birlikte reel sektörde yaşanan sıkıntılar olmuştur. Reel sektör yaşanan gelişmelerden olumsuz etkilenmiş ve firmaların mali yapılarında bozulmalar ortaya çıkmıştır.

Türk Lirası uygulanan ekonomi politikaları ve mevcut risklerin fiyatlanmasının ötesinde Ağustos ayında yurtdışı kaynaklı gelişmeler ile olağanüstü değer kaybetmiştir. Ancak alınan önlemler ile birlikte değer kayıplarının önemli bir bölümü geri alınmıştır. Buna rağmen Türk Lirası Dolar ve Euro karşısında en düşük değerlerine inmiş ve Türk Lirası kur sepeti yıl genelinde yüzde 40’a yakın değer kaybı göstermiştir. Türk Lirası faizlerde ise son 15 yılın en yüksek kredi ve tahvil faizlerine ulaşılmıştır. Enflasyon beklentilerinin bozulması ile daha yüksek faizler oluşmuştur.
2019 için beklentiler
Türkiye ekonomisi 2019 yılında siyasi, dış politik ve jeopolitik gelişmelerin önemli ölçüde etkisi altında kalmaya devam edecektir. Bununla birlikte ana belirleyici yeni ekonomi programı uygulamaları olacaktır. Yeni ekonomi programı dengelenme, disiplin ve dönüşüm aşamalarını içermekte olup 2018 ve 2019 yıllarında dengelenme ve mali disiplin öne çıkmaktadır. Bu hedefler doğrultusunda hazırlanan yeni ekonomi programı Türkiye ekonomisi için ana yol gösterici olacaktır.
Hükümet hazırlamış olduğu yeni ekonomi programı ile öncelikle ekonomide dengelenmeyi hedeflemekte ve bu amaçla ekonomik büyümeyi 2019 yılında kontrollü  çerçevede 2019 yılı için yüzde 2,3 ekonomik büyüme beklentisi bulunmaktadır. 2019 yılında toplam tüketim harcamalarında büyümenin yüzde 3,7’den yüzde 1,9’a ineceği öngörülmektedir. Yatırım harcamalarında ise 2018 yılındaki yüzde 1,8 büyüme ardından 2019 yılında kamu yatırımlarındaki daralma ile toplam yatırım harcamaları yüzde 3,2 küçülecektir.
Bursa’da durum
Türkiye’nin sanayi ve ihracat merkezi olan Bursa küresel ekonomik gelişmelerden, ihracat pazarlarındaki dalgalanmalardan ve Türkiye ekonomisindeki öncelikli ekonomi politikalarından etkilenmeyi 2018 yılında da sürdürmüştür.  
 
2018 yılında küresel ticarette ve en önemli pazar Avrupa Birliği’nde görülmeye başlayan yavaşlama yılın ikinci yarısında Bursa’nın ihracatında da yavaşlama etkisi yaratmıştır. Buna bağlı olarak Bursa’da 2018 yılında ihracat geçen yılın ihracatına yakın gerçekleşecektir. Avrupa pazarlarında başlayan yavaşlama Bursa’nın otomotiv, tekstil, hazır giyim, makine, metal eşya ve kimya sektörleri ihracatını olumsuz etkilemiştir.
 
2018 yılının ilk yarısındaki canlı iç talep ve göreceli hızlı ekonomik büyüme Bursa sanayi üretimini ve ticaretini de olumlu etkilemiştir. Ancak yılın ikinci yarısında yaşanan genel ekonomik sıkıntılar bu kez Bursa sanayini olumsuz etkilemiştir. Bursa’da 2018 yılında sanayi üretimi artışı yavaşlamış ve bazı sektörlerde kapasite kullanım oranları düşmüştür. Ticaret tarafında da büyüme yavaşlamıştır. Turizm sektörü ise oldukça hareketli geçmiştir.
 
Türkiye’de özel sektör yatırımları 2018 yılında ilk yarısında oldukça canlı seyrederken yılın ikinci yarısında küçülmeye başlamıştır. Bursa’da ise 2018 yılında özel sektör yatırımları özellikle imalat sanayi kesiminde ve yeni yatırımlar şeklinde artmaya devam etmiştir. Yeni yabancı sermaye yatırımları ise sınırlı kalmıştır.
 
Bu gelişmeler çerçevesinde Bursa’nın 2018 yılında yarattığı safi hasılanın yüzde 3,5-4 arasında büyüdüğü öngörülmektedir. İstihdamda büyüme ise özellikle yılın ikinci yarısında yavaşlamıştır.
 
Bursa için 2019 beklentileri
 
Bursa ekonomisinde 2019 yılında temel belirleyici unsurlar yine ihracat, sanayi üretimi ve özel sektör yatırımlarının performansı olacaktır. Ayrıca ekonomide uygulanacak olan dengelenme politikaları da Bursa’nın genel ekonomik performansını etkileyecektir.
 
Avrupa Birliği pazarı, Rusya, Orta Doğu ve körfez ülkeleri pazarlarında ekonomik ve siyasi gelişmeler ile özellikle petrol fiyatlarının alım gücü üzerindeki olası etkileri ihracat performansını şekillendirecektir. Bu çerçevede Avrupa Birliği’ndeki riskler ve yavaşlama beklentisi Bursa ihracatı üzerinde sınırlayıcı etki gösterebilecektir. Enerji ve emtia fiyatlarındaki durağanlaşmaya bağlı olarak Rusya ile yakın ve komşu pazarlarımızdaki durağanlık beklentisi de 2018 yılında Bursa ihracatını etkileyecektir. Bu dışsal nedenlere bağlı olarak 2019 yılında Bursa’nın ihracat performansı yavaşlayabilecektir. Ancak Bursa’nın son yıllarda attığı yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili üretim ve ihracat girişimlerinin sonuçları 2019 yılından itibaren alınmaya başlanacaktır. Katma değerli ihracat Bursa’nın ihracat performansını destekleyecektir.
 
Hükümetin dengelenme politikaları uygulaması ile kontrollü ve yavaş büyüme hedefi iç talep ve tüketim harcamalarını sınırlayacaktır. Bu da Bursa’da hizmetler ve ticaret sektörlerinde büyümeyi yavaşlatacaktır. Ancak yine Bursa’nın kent için ürettiği birçok hizmet sektörü odaklı proje bu alanlardaki yavaşlamanın etkilerini en aza indirecektir.
 
İç ve dış talepteki bu beklentiler ile Bursa’da sanayi üretiminin 2019 yılında yüzde 3-4 arasında reel bir büyüme göstermesi beklenmelidir. Bursa’da yeni teknoloji bölgeleri ve diğer özel sanayi bölgelerinin hayata geçmesi ile birlikte özel sektör yatırımları da artmaya
devam edecektir.
 
Bu beklentiler çerçevesinde Bursa ekonomisinde 2019 yılında yüzde 3-4 arasında bir büyüme gerçekleşebilecektir. Bursa ilave istihdam yaratmaya da devam edecek ve işsizlik oranını Türkiye’nin en düşüğü olan yüzde 6-7 arasında tutacaktır.
 
Bursa için bu görece olumlu beklentilerin önündeki en önemli risk ise Türkiye’nin dış politik ve jeopolitik gelişmelerden kaynaklanabilecek yeni bir finansal istikrarsızlığa düşmesi olacaktır.