Sanayici Ali Osman İğrek'in kurduğu İğrek Makine, 70 yılı aşkın deneyimiyle Bursa’ya ve ülke ekonomisine önemli değerler katmayı sürdürüyor. Firma; otomotiv, havacılık, makine üretimi ve enerji ekipmanları parçalarıyla adından sıkça söz ettiriyor.

Genç neslin enerjisi ve geçmiş kuşağın tecrübesi iyi harmanlanırsa yakın ve uzak coğrafyada üretim üssünün Türkiye olacağını vurgulayan İğrek Makina Yönetim Kurulu Başkanı Orhan İğrek, Türkiye’nin en büyük parça dökebilen ve aylık kapasitesi en büyük firma olan İğrek Makina'nın başarı yolculuğunu BTSO Ekonomi’ye anlattı. İğrek, yakında rüzgâr enerjisi alanında da belirleyici rol oynayacaklarını da söyledi.

‘BİLİM VE TEKNOLOJİ ALTYAPISIYLA PROGRAMLANMALIYIZ’

İğrek Makina’nın başarı hikayesinin, Ulu Cami’nin altındaki Bakırcılar Çarşısı’nda baba Osman İğrek’in gidip Ali Efendi’nin elini öpmesiyle başladığını belirten İğrek Makina Yönetim Kurulu Başkanı Orhan İğrek, “Organize sanayi bölgesine ilk gelenlerden birisiyiz. Burada 46 yıl bulunduk. 42 senedir de şirketimizin ikinci nesli olarak yola devam ediyoruz. 3. Nesil, idareyi ele aldı. Biz de onlara faydalı olmaya çalışıyoruz. Yakın ve uzak coğrafyada üretim üstü olmaya tek aday bence Türkiye. Yatırımlarımız hız kesmeden sürüyor, gençliğimizin potansiyelini değerlendiriyoruz. Ülkemiz için bizler de yatırımlarım yapmayı sürdürüyoruz. Sürekli yabancı misafirler ağırlıyoruz, onların arayışları iş birliği, biz gidip kapılarını çalmıyoruz onlar bize geliyor. Tüm Anadolu’da bir üretim harekâtı söz konusu ve iyi gidiyoruz. Bütün mesele her şeyin bilim teknoloji altyapısıyla programlanması. Bu yol böyle yüründüğü takdirde başarılı olabiliriz. Bursa’nın limanlarına, demiryolu ulaşımına ve mevcut alt yapısına uygun olarak makro ölçekte projelendirmeler yapılmalı. Biz Bursa’nın ve Türkiye’nin en eski Organize Sanayi Bölgesi’ndeyiz. 15 kilometre uzaklıkta bir sanayi bölgesiyken şimdi şehrin içindeyiz. Ben üniversiteyi tecrübeleri gözlemlemek için bırakıp gittim. Bu anlamda tecrübeleri gözlemleyerek ders çıkarmak çok kıymetli. Bizim de önümüzde bu tecrübeleri yaşamış ülkeler var, gözlemleyerek kazanım sağlamalıyız. Hedeflerimi söylediğim zaman başta ailem beni biraz frenliyor. Ama ben ülkemin geleceğine inanıyorum, genç nüfusu ve tecrübeliler arasındaki harmoni iyi sağlanabildiği takdirde yakın ve uzak coğrafyamızın üretim üssü adayı Türkiye Cumhuriyeti’dir” dedi.

‘ARTIK TORNACI DÜKKÂNI DEĞİLİZ’

Makine ve metalürji sektörünün önde gelen firması İğrek Makina’nın yenilenebilir enerji konusunda rüzgâr enerjisi alanında da adından söz ettirmek istediğini kaydeden Orhan İğrek, ülkemizin ileride teknoloji üreteceğine yürekten inandığını söyledi. Gençlere de çok önemli tavsiyeler veren İğrek, “6 senedir şahsen benim fazlaca mesai harcadığım bir rüzgâr enerjisi projemiz var. Gelecekte rüzgâr enerji bölümünü yepyeni bir fabrikaya taşınmak kısmet olur diye temenni ediyorum. Rüzgar enerji bölümünde 500 kilovattan 5000 kilovata kadar bir vizyon gerçekleşecek. Bir sanayici olarak söyleyebilirim ki raylı sistemden, deniz yollarındaki gemiye, savaş gemisinden havacılığa kadar her yerde muhteşem bir organizasyon söz konusu. Her yerde bir hareket var. Ülkemize döviz getiren temel prensip ihracat, üretim ve teknoloji. Zorluklar her zaman olur. Sanayici zaten kolayı seçmez. Mesela koşmak değil koşturabilmek. O yıllarda dökmeci olan babam Osman, şu an 3 milyon Euro’ya TUSAŞ’a Milli Muharebe uçağının kanadını işleyen makineyi satıyor. Artık tornacı dükkânı değiliz. Batının şirketleri olgunlaşmış teknolojiyle geliyor, bilgiyle geliyor. Onlar da bu güzel ülkede yaşamak istiyorlar. Kendi yaptığımız teknolojinin tamamı ihraç oluyor. Gençlere hep bir şeyler söyleme ihtiyacı hissediyorum, onlara; ülkenizin geleceği için iyimser olun, güven duyun, güzellikleri fark edin diyorum. Yurt dışından teknoloji getiren ilk insan oldum ama getirmek işin birinci adımıydı. Bundan sonra kendi teknolojimizi geliştirmeyi umuyoruz. Ambargonun konuşulmasına gerek yok çünkü biz ihracat yapan teknoloji geliştiren ülke olacağız” diye konuştu.