2020 yılında 285 milyon çift ayakkabı ihraç ederek Türkiye’nin toplam ihracatına 820 milyon dolarlık katkı sağlayan ayakkabı sektörü, 2021 yılında katma değeri artırarak bu rakamı 1 milyar dolara taşımayı hedefliyor.
GENEL GÖRÜNÜM
Ayakkabı sektörü, farklı erkek, kadın ve çocuk ayakkabılarından snowboard botları ve koruyucu ayakkabılar gibi daha özel ürünlere kadar çok çeşitli malzeme ve ürünleri kapsayan bir endüstridir.
Küresel ayakkabı pazarının 2019 yılında büyüklüğü 364 milyar dolar olmuştur. Ayakkabı sektöründeki en büyük pay, 180 milyar dolar ile kadın ayakkabılarında iken onu 133,7 milyar ile erkek ve 50,7 milyar ile çocuk ayakkabı pazarları takip etmektedir.
Ayakkabı pazarı büyüklüğünün 2024 yılında 463 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. 2024 yılına kadar kadın ayakkabı sektörünün yıllık ortalama %4,5, erkek ayakkabı sektörünün %5,1, çocuk ayakkabılarının ise %5,9 büyüyeceği öngörülmektedir.
Ayakkabı sektöründe bölgesel dinamikler incelendiğinde; %21 ile ABD lider konumda iken onu %17 ile Çin, %4 ile Almanya takip etmektedir. Geçmiş 5 yıllık büyümelerde Hindistan %10’un üzerinde büyüme kaydederek yedinci en büyük ayakkabı pazarı olmuştur. 2024 projeksiyonlarında yaklaşık %10 büyüyeceği öngörülen Hindistan ayakkabı pazarının 18 milyar doları aşması beklenmektedir.
ÜRETİM
Dünyanın 7. büyük üreticisi olan ülkemizde ayakkabı üreten yaklaşık 12 bin işletme bulunmaktadır. Sektördeki işletmelerin büyük çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturmaktadır. Yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağlayan Türk ayakkabı sektöründe yılda 600 milyon çift ayakkabı üretilmektedir.
Sektörde son yıllarda askeri ayakkabılar, botlar ve iş ayakkabıları üretiminde hızlı bir gelişme göze çarpmaktadır. Uluslararası standartlara uygun üretimin gerçekleştirildiği sektörde CE işaretli ayakkabılar ülkemizde satışa sunulmakta ve AB ülkelerine ihraç edilmektedir.
Ayakkabı makineleri ve ayakkabı yan sanayi üretimi kapasite ve teknoloji olarak gelişmiş olup üretim, çeşitlilik açısından zengindir. Taban, ökçe, kalıp, vardola ihraç edilmektedir. Ayakkabı yan sanayi başta İstanbul olmak üzere, İzmir ve Ege Bölgesi, Konya ve Gaziantep’te yoğunlaşmıştır.
İhracata dönük çalışan üreticiler, alıcılar tarafından talep edilen standarda uygun üretim yapmaktadırlar. Son yıllarda tasarıma yönelen Türk ayakkabı sektöründe modaya uygun koleksiyonlar hazırlanmaktadır.
İhracat
Ayakkabı sanayinde sahip olunan avantajlarla birlikte 1990’lı yılların başında ihracat, özellikle Rusya pazarı olmak üzere canlanmış ve 1997 yılında 200 milyon doları aşmıştır. Ancak, daha sonraki yıllarda Rusya’da yaşanan büyük kriz Türk ayakkabı sanayini de büyük ölçüde etkilemiş, ihracatta düşüş başlamıştır.
Sektör 2002 yılından itibaren yeniden toparlanma sürecine girmiş olup; 2010 yılında 395,6 milyon dolar olan ihracat, 2019 yılına gelindiğinde 932,4 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye, 2020 yılında ise 2019'a göre 8 milyon çift artışla 285 milyon çift ayakkabı ihraç ederken, ayakkabıda ihracat geliri yüzde 11,9 düşerek 819,4 milyon dolar olmuştur.
Ayakkabı sektörü ihracatının ürün gruplarına göre dağılımına baktığımızda ise deri ayakkabılar 353,1 milyon dolarla başı çekerken, sentetik spor ayakkabılar grubunda 249,2 milyon dolar, tekstil ve spor ayakkabılarda 121,4 milyon dolar, ayakkabı aksamlarında 43,1 milyon dolar, terliklerde 42,3 milyon dolar, plastik terlik-ayakkabıda ise 10,3 milyon dolarlık ihracat yapılmıştır.
2020 yılında en fazla ayakkabı ihraç ettiğimiz ülke 66,2 milyon dolarla Rusya'dır. Rusya'yı, 63,5 milyon dolarla Irak, 60,3 milyon dolarla Almanya, 59,9 milyon dolarla İspanya, 32,7 milyon dolarla Romanya, 23,5 milyon dolarla İngiltere ve Suudi Arabistan, 23,3 milyon dolarla İtalya ve İsrail ve 21 milyon dolarla Hollanda takip etmiştir.
Rusya'da 2020 yılında 2019'a göre ihracatta düşüş yüzde 37'yi aşarken; en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülkeden Hollanda'da yüzde 34,3, İspanya'da yüzde 28,3 ve Almanya'da yüzde 2,7'lik artış kaydedilmiştir.
İthalat
Türkiye’nin ayakkabı ithalatı 2019 yılında 493,1 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Ayakkabı ithalatımızın %25,3’ü Çin’den yapılmaktadır. Bu ülkeden yapılan ithalat 2018 yılına kıyasla %33,9 oranında azalmıştır. Ayakkabı ithalatımızda Vietnam %13,9 oranındaki pay ile ikinci sırayı almaktadır.
Dünya ayakkabı üretimi içinde ilk üç ülke arasında bulunan ve dünya ayakkabı modasına yön veren İtalya ayakkabı ithal ettiğimiz ülkeler arasında üçüncü sırada gelmektedir. Endonezya, Kamboçya, Hindistan ve Portekiz ise ayakkabı ithal ettiğimiz diğer önemli ülkelerdir.
DÜNYA AYAKKABI ÜRETİMİ VE TİCARETİ
İthalat
Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki en büyük ayakkabı ithalatçısı ülke olup, dünya ithalatının %19’unu gerçekleştirmektedir. 2019 yılında ABD’nin ithal ettiği ayakkabı tutarı yaklaşık olarak 28,1 milyar dolardır. Dünyadaki diğer büyük ayakkabı ithalatçısı ülkeler sırasıyla Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere ve Çin’dir.
Dünyanın en büyük ayakkabı üreticisi ve ihracatçılarından olan İtalya’nın 7 milyar dolarlık ayakkabı ithalatı yapmasında, kendi tüketimini karşılama amacı yanı sıra yurt dışında fason yaptırdığı ürünlerin ithalatı ile reeksport amacıyla yaptığı ithalat etkili olmaktadır. Belçika ve Hollanda’nın ithalat tutarlarının yüksek olmasında, reeksport büyük paya sahiptir. Nitekim Hollanda dünyanın sekizinci büyük, Belçika ise dokuzuncu büyük ithalatçısıdır.
İhracat
Dünya ayakkabı ihracatında, Çin lider ülke konumunda olup, 2019 yılında 47,8 milyar dolarlık ayakkabı ihraç ederek dünya ihracatının %31,2’sini gerçekleştirmiştir. Bu ülkeyi 25,3 milyar dolarlık ihracatla Vietnam, 12,3 milyar dolarlık ihracatla İtalya, 9 milyar dolarlık ihracatla Almanya ve 6,6 milyar dolarlık ihracatla Belçika izlemektedir.
Çin ve İtalya birlikte toplam 73,1 milyar dolarla, dünya ayakkabı ihracatının % 47,7’sini gerçekleştirmektedir. Dünyada, büyük ihracatçı ülkelerin ağırlıklı olarak deri ayakkabı ihraç ettikleri ve deri ayakkabı üretiminde uzmanlaşmış oldukları görülmektedir. Nitekim deri ayakkabı ihracatı toplam ihracatın %37,5’ini oluşturmaktadır. Bu bağlamda, önümüzdeki yıllarda dünya ayakkabı pazarındaki rekabetin deri ayakkabı alt sektöründe daha yoğun yaşanması beklenmektedir.
ALTUĞ GENCER
“UİB Bünyesinde Sektör İçin Birlik Kurulmalı”
Firmamız Altuğ Ayakkabı sektörde 30 yıldır faaliyette olan ve ayakkabı üreticilerine toptan malzeme tedarik eden bir firmadır. Firmamız özellikle Türkiye’nin ayakkabı hazır taban üreticileri ile çalışmakta olup her sezon hazırladığımız ayakkabı hazır taban koleksiyonları ile Bursa’daki ayakkabı imalatçılarına hizmet vermektedir.
Gerek teknolojinin gerekse modanın günümüzde çok hızlı değişimi, imalatçıların koleksiyon bazlı çalışmaları çok dinamik ve sürekli değişim içinde olmak gerekliliğini ön plana çıkarmış olup firmamız bu süreçleri takip edip imalatçılara sunmaktadır. Aynı zamanda firmamız ayakkabı sektörünü yaklaşık 20 yıldır BTSO ve sivil toplum kuruluşlarında temsil ederek sektöre katkı sağlamaktadır.
Yıllardır usta çırak ilişkisi içinde devam eden ayakkabı üretimi 1950’li yıllarla beraber küçük atölye üretimine 1980’li yıllardan sonrada yapılan makine parkı yatırımları ile sanayileşme sürecine girmiştir. Özellikle ülkemizde son 20 yılda ayakkabı makineleri ve ayakkabı yan sanayinde kapasite ile teknolojideki değişim ayakkabı üretimine yansımış ve sanayi ölçeğinde ayakkabı fabrikaları kurulmuştur.
Ayakkabı üretimi İstanbul, İzmir, Konya, Gaziantep, Adana, Hatay ve Bursa’da ivme kazanmıştır. İhracat rakamlarının son yıllarda oldukça olumlu seyretmesi yurt dışı piyasalara çalışan firmalarda standartların dünya ölçeğine çıkmasına neden olmuştur. İhracat rakamlarına baktığımızda 2000’li yıların başında 100 milyon dolar olan ihracatımız 2020 yılında 1 milyar dolarlara yaklaşmıştır.
Son 20 yıldaki bu ihracat artışını incelediğimizde ihracat yapılan ülke sayısının arttığını ve ürün birim fiyatlarının da yukarılara gittiğini görmekteyiz. Bu durum son yıllarda ürün kalitesinin artmasıyla katma değeri yüksek olan ürünlerin ihracatta payının arttığını bize göstermektedir.
Bursa’daki ayakkabı sektörüne baktığımızda ise BTSO ve diğer birliklere kayıtlı faal olarak 800 adet işletme olduğunu görmekteyiz. Bu işletmeler imalatçı, toptancı, perakendeci ve hammadde tedarikçileri olarak gruplandırılabilir. Özellikle kadın ayakkabısı (zenne) konusunda uzmanlaşmış olan Bursa’da ayakkabıcılığın tarihi 1600’lü yıllara kadar dayanmaktadır. 1800’lü yıllarda yapılan bir sayımda Bursa’daki ilk yüz işletmenin 51 tanesinin ayakkabı sektörü ile alakalı dallarda çalışanlara ait olduğu görülmektedir.
Yıllarca usta çırak ilişkisi ile var olan sektör son 20 yıldır sanayi tipi üretime yönelmiş olup Genç Osman Ayakkabıcılar Çarşısı’nda usta çırak ilişkisi ile halen üretime devam eden üreticiler mevcuttur. Bu üreticilerin el imalatı olarak yaptığı zenne ayakkabılar sektörde ayrı bir yere halen sahiptir. Hatta Bursa Zennesi tüm Türkiye’de isim yapmış ve tercih edilen bir ayakkabıdır.
Bursa ayakkabı sektöründe son yıllardaki ihracat bağlantıları yapan firma sayısı artmış özellikle son 3 yıldır yaptığımız ayakkabı fuarının bunda olumlu etkisi olmuştur. Firmalarımız ayakkabı ihracat işlemleri için İTKİB’e İstanbul’a yönlendirilmektedirler. Süratle Uludağ İhracatçılar Birliği’nde ayakkabı ile ilgili yapılandırılmanın tamamlanması zaruri ihtiyaç haline gelmiştir. İhracat işlemlerinin Uludağ İhracatçılar Birliği tarafından yapılması sektöre olumlu bir ivme kazandıracaktır.
Pandemi süreci ile birlikte ortaya çıkan sorunlar her sektörü olduğu gibi ayakkabı sektörünü de birçok açıdan olumsuz etkilemiştir. Özellikle başta perakende sektörü olmak üzere, bu zincirde tedarik yapan üreticiler de olumsuz etkilenmişlerdir. Ülke çapındaki kapanışlar perakende sektörünü hızlı bir şekilde e-ticarete yönlendirmiştir. E-pazar yerlerinde ürünlerini perakende müşterilerine ulaştırmaya çalışan firmalardan dolayı bir e-ticarette çok hızlı büyüme olmuştur. Bu hızlı büyüme e-ticaret alanında bambaşka sorunları da beraberinde getirmiştir. Perakende sektöründe e-ticareti de içine alan perakende yasasının acil bir şekilde paydaşların fikirleri alınarak çıkarılması ve böylece perakende alanının hızlı bir şekilde hukuki altyapısının tamamlanması gerekmektedir. Bu yasa sayesinde birçok sorun halledilmiş olacak. Özellikle perakende alanında kurallar belirlenmiş, denetim sağlanmış ve daha sağlam bir altyapıya dayalı büyüme gerçekleşmiş olacaktır.
Ramazan KUNEROĞLU
BTSO Meclis Üyesi
“E-Ticaretteki Kontrolsüz Büyüme Sektörü Olumsuz Etkiliyor”
Ayakkabı sektöründe 30 yılı aşkın bir süredir imalat ve ticaret süreçlerinde faaliyette bulunuyorum. Dolayısıyla sektörün tüm aşamalarını yakinen takip ediyorum. Ülkemizin çeşitli yıllarda atlattığı finansal sıkıntı dönemlerinde, tüm sektör olarak ve firmamız özelinde önemli bedeller ödeyerek çeşitli badireler atlattık. Ülkemizin ekonomik açıdan rahatladığı dönemlerde ise kurumsallaşma, büyüme ve Ar-Ge faaliyetleri yolunda önemli aşamalardan geçtik. Halen sektör içinde imalat ve ticari faaliyetimiz devam ediyor.
Ayakkabı sektörü büyük oranda, nihai tüketici hedef kitlesine yönelik faaliyette bulunuyor. Dolayısıyla para piyasasındaki aşırı dalgalanmalar, ekonomik krizler ve diğer dış nedenler kaynaklı siyasal gelişmeler, piyasalarda para hareketinin ana aktörü nihai tüketicilerin davranışlarına aşırı hızlı yansıyor. Bu durum da sektörümüzün ekonomik gelişmesine önemli ölçüde engel oluyor. Pandemi dönemindeki tüketici davranışları da büyük ölçüde bu duruma benzer bir gelişme gösterdi. Sosyal yaşamdaki çeşitli kısıtlamalar, tüketicinin piyasada para devir hızını azalttı. Buna karşılık sektör içinde faaliyet gösteren firmalarımız, sabit giderlerini dahi finanse edemez, başa baş noktasını bulamaz ölçülere kadar geriledi. Her şeye rağmen devletimizin bazı küçük dokunuşları en azından sektör içinde mücadele kararlığında olan firmalarımıza sinerji kattı.
Özellikle pandemi döneminde e-ticaret alanındaki kontrolsüz hareketler de sektörümüze çok olumsuz yönde yansıdı. Önemli sabit giderlere katlanarak ticari hayatını devam ettirmeye çalışan firmalarımız, evinde hiçbir sabit gidere katlanmadan internet üzerinden ticaret yapan küçük küçük, ama sayıca yeni girişimcilerle rekabet eder hale geldi. Bu rekabet neticesinde girdi fiyatlarındaki yükselişler satış fiyatlarına yansıtılamadı. Dolayısıyla birçok firmamız ticari hayatını devam ettirebilme mücadelesi verdi. Bu şekliyle halen mücadele devam ediyor.
Burada haksız rekabetin önüne geçilmesi adına, kayıt dışı, merdiven altı faaliyetler mutlaka kayıt altına alınmalı. E-ticaretle yapılan satışlarda KDV oranının %8 den %18 e çıkarılması gerektiği kanaatindeyim. Sebep ne olursa olsun, önümüzdeki dönemlerde de ülkemiz için, milletimiz için çalışmaya, üretmeye, katma değer yaratmaya devam edeceğiz…