Tekstil endüstrisi, ülkelerin ekonomik kalkınma sürecinde lokomotif görev üstlenen sek törlerdendir. Tekstil endüstrisi, karmaşık üretim proseslerinden ve çok sayıda alt sek törden oluşan heterojen bir yapıya sahiptir. Endüstrinin üretim proseslerinde su, enerji ve kimyasal başta olmak üzere kaynak kullanımları oldukça yoğun olmaktadır.
Dolayısı ile endüstriden kaynaklanan çevresel sorunların başında yoğun kaynak kullanımlarına bağlı olarak atık su miktarları, atık gaz emisyonları ve bunların taşıdığı kimyasal yükler gelmektedir.
Tekstil endüstrisinde lif türü, uygulanan teknik ve teknolojilere bağlı olarak; su tüketimi, enerji tüketimi, kimyasal tüketimi yoğun olmak ta ve değişiklikler göstermek tedir. Bugün hammaddeleri tekstil ürünlerine dönüştürmek için 8 binden fazla kimyasal madde kullanılırken, böcek ve tarım ilaçlarının yüzde 25’i organik olmayan pamuk üretimi için kullanılmaktadır.
Türkiye’de tekstil endüstrisinde de spesifik su tüketimi çok değişken olmakla birlikte 20- 350 L/kg ürün aralığındadır. Sektörde iplik ve dokuma-örme kumaş terbiye-boyaması yapan tekstil işletmelerinde spesifik su tüketimlerinin 50-180 L/kg ürün aralığında yoğunlaştığı söylenebilir. Türkiye’de tekstil sektöründe spesifik elektrik enerjisi tüketimi ise 2,1-5,6 kWh/kg ürün aralığındadır. Tekstil sek töründe buhar tüketimi tipik aralığı 4-9 kg buhar/kg üründür.
Türk tekstil endüstrisinde terbiye-boyama proseslerinde spesifik boyarmadde ve yardımcı kimyasal tüketimleri sırasıyla 10-20 gr/kg ürün ve 100-400 gr/kg ürün aralığında değişmek tedir. Tekstil endüstrisinde atık su oluşumları su tüketimine paralel olarak 35-265 L/kg ürün aralığında değişmekte ve atık suların KOİ yüklerinin ise 43-303 gr/kg ürün aralığında değişim göstermek tedir. IPPC Tekstil BREF dokümanına göre tekstil işletmelerinde spesifik katı atık mik tarı 11-21 gr/kg ürün aralığındadır.
Literatür araştırmaları ve yapılan değerlendirmeler sonucunda Türk tekstil endüstrisinde temiz üretim yaklaşımının yapılandırılması ile su tüketiminde yüzde 25-65 oranında, enerji tüketiminde yüzde 15- 40 oranında kimyasal tüketiminde yüzde 20-35 oranında potansiyel tasarruflar sağlanabilir. Atık su mik tarlarında su tüketimine paralel azalmalar, atık suların kimyasal kirlilik yüklerinde yüzde 30-50 oranında; atık gaz emisyonlarında hem su tüketimi hem de enerji tüketimindeki azalmalara paralel olarak yüzde 35-70 oranında; katı atık oluşumunda yüzde 50’den fazla potansiyel azalmalar sağlanabilir.
Sürdürülebilirlik arayışında temiz üretim teknolojilerine geçiş ile üretim maliyetlerinin azaltılarak karlılığın artırılması, rekabet avantajının sağlanması ve doğal kaynaklara olan bağımlılığın azaltılması oldukça büyük bir avantaj sağlayacaktır.
Türk tekstil sek törü, dünyanın en büyük 5’inci, AB’nin ise en büyük 2’nci ihracatçısı konumundadır. Hazır giyimde ise AB’nin üçüncü büyük tedarikçisidir. Bu pazarı kaybetmemek için Avrupa Birliği tarafından sunulan Yeşil Mutabakat programı kapsamında yayınlanan Tekstil Stratejilerine uyum sağlamak ve yeşil dönüşüme hız vermek durumundayız.
Bu kapsamda 2021 yılında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) öncülüğünde, Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri tarafından hazırlanan ‘Türk Tekstil Sek törü Sürdürülebilirlik Eylem Planı’ ve 2023 Ocak ayında TİM tarafından ‘Hazır Giyim Sek törü Sürdürülebilirlik Stratejisi ve Eylem Planı’ açıklanmıştır.
Dünyanın önemli tekstil tedarikçilerinden olan ülkemizde doğal kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımı, endüstriyel çevre kirlenmesinin önlenmesi ve sek törde faaliyet gösteren işletmelerimizin piyasada rekabet avantajları sağlamaları adına tekstil endüstrisinde temiz üretimin yapılandırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Sek törün hızlı moda üretim süreciyle devam etmesi, sürdürülebilirlik açısından ciddi tehlikeler oluşturmaktadır.