Bursa’da 20 yıl önce İbrahim Kara ve Hakan Özbey tarafından kurulan ve özel makine imalatı yapan HİDROPAR, helikopter üzerindeki bir parçayı test eden makineyi yurt dışına göre 5’te 1 fiyatına imal ederek ABD’li mühendisleri şaşırttı. İbrahim Kara, firmalarının kuruluş hikayesi, hedefleri ve yeni yatırım alanına yönelik ihtiyacını BTSO Ekonomi Dergisi ile paylaştı.

33 kişilik kadrosu ile ihracat hedeflerini gerçekleştirirken üretim alanı hakkında yaşadıkları sorunu dile getiren Kara, “Avrupa'dan misafirleri bu mekana getirip burada onları ağırlamak bile bizim için şu an olumlu bir intiba bırakmayacak.” ifadelerini kullanarak KOBİ OSB Projesinin küçük ve orta ölçekli firmalara nefes aldıracağını söyledi.

İbrahim Bey, bizleri ağırladığınız için çok teşekkür ederiz. Bizlere ticaret yolculuğunuzun nasıl başladığından söz edebilir misiniz?

HİDROPAR Bursa’yı 20 yıl önce ortağım Hakan Özbey ile kurduk. Kurulduğu günden itibaren akışkan sektöründe dünyada öncü olmuş bir markanın bayiliğini alarak başladık. Başlangıçta ürün al-sat ticaretimiz daha yoğundu ama geçen zamanla hidrolik proje yapmaya, otomasyon projeleri gerçekleştirmeye başladık. Zamanla müşterilerimizden gelen değişik taleplere cevap vermek adına özel makine imalatına başladık. Özellikle test makineleri yaptık. Şu an 33 kişilik bir kadromuz var. Bu kadronun yarıdan fazlası mühendis. Bu 20 yıllık zaman zarfında piyasadan gelen talepler bizi yönlendirdi ve özel makine imalatı yapar hale geldik. Biz, proje ağırlıklı ve terzi usulü çalışan, aynı projeyi iki defa yapmayan bir firmayız. Gerçekleştirdiğimiz bazı projeler hakikaten bizde çok iz bırakmıştır.

Amerikalı mühendisleri şaşırttığınız projeden bahseder misiniz? Nasıl bir projeydi, nasıl gerçekleşti?

 Arkadaşlarımız ya da ortağımla bir araya geldiğimizde geçmişe dönük birtakım tecrübelerimizi karşılıklı yad eder heyecan ve gurur duyarız. Bir havacılık firmasına bir proje gerçekleştirmiştik. Bu bir test makinesiydi. Bu test makinesinin helikopter üzerindeki bir parçayı test edip onay durumuna göre direkt imalata sevkini veya ıskartaya çıkışını sağlayacak bir test makinesinden bahsediyoruz. Biz haberini alınca gittik böyle bir makineyi nasıl yapacağımızı anlattık, ikna oldular ama firmanın yurt dışı bağlantıları ikna olmadı. Yurt dışından birkaç mühendis geldi. Bir de onlara konuyu anlattık ve ikna oldular. Yani yaklaşık 2-3 milyon dolara yurt dışından gelecek bir test makinesini biz burada beşte bir fiyatına gerçekleştirdik. Özellikle yurt dışından gelenler fiyatı tekrar tekrar sordular inanamadıkları için. Biz de tekrar kontrol ettik ama her şey yolundaydı ve makineyi yaptık. Bizim için büyük bir gurur kaynağı oldu, onu unutamam.

Sektörel anlamda yeni yatırım alanlarına duyduğunuz ihtiyaçlardan bahseder misiniz?

Aslında ihracata dönük çok güzel fikirlerimiz de var ama bulunduğumuz mekan şu an için yetersiz. Bu konuda birtakım arayışlarımız olmakla birlikte bir sonuca varamadık. Distribütörlüğünü yaptığımız bir marka var ve bu markanın Avrupa'daki bağlantıları ile iyi ilişkilerimiz var. Onlarla ve onların vasıtasıyla Avrupa'daki birçok üretim üslerine ulaşabiliyoruz. Buralarda yapabilmeyi düşündüğümüz çok uygun projeler var ama Avrupa'dan misafirleri bu mekana getirip burada onları ağırlamak bile bizim için şu an olumlu bir intiba bırakmayacak. O yüzden daha iyi bir mekâna geçebilirsek bu konuda ciddi yatırımlar yapıp bu bağlantıları kullanmak istiyoruz. 6 tane Servo Eksen barındıran özel bir kesme makinesi montajına başladık. Bu montajı gerçekleştirdiğimizde fabrikadan, yani bu mekandan dışarıya çıkarmak mümkün olmayacak. Yan taraftaki komşunun bahçesinden bir vinç uzatarak çıkarmak gibi bir yola gideceğiz. Şu an elimizdeki imkanlarla ancak bu şekilde yürüyebiliyoruz. Daha ferah bir mekanda, giriş çıkışı daha geniş, kamyonların rahatça girip çıkabileceği bir mekanda çalışıyor olsak bu tarz problemlerimiz olmayacak. Yaklaşık 75 kişilik bir kadroya ulaşıp toplam ciromuzun içinde %20-25'i temsil eden özel makine ve test makineleri imalatını % 60'lara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu konuda isteğimiz ve motivasyonumuz var bağlantılarımız da hazır ama şu an Avrupa'dan buraya bir misafir getiremeyiz.

KOBİ OSB Projesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

BTSO’yu ziyaret ettiğimde KOBİ OSB diye bir çalışma olduğu haberini aldım. Hemen ortağıma durumu anlattım ve büyük bir heyecan duyduk. Çünkü bu bizim yıllardır süregelen en büyük problemimiz çözümü olarak karşımızda duruyordu. Hemen gerekli evrakları düzenleyip müracaatta bulunduk ve büyük bir ümitle beklemeye başladık. Bu konuda eğer kent dinamikleri de uygun bir çözüm getirir ve KOBİ OSB'yi gerçekleştirebilirsek biz hem ciromuzu hem kadromuzu 2’ye 3’e katlama niyetindeyiz. O yüzden dört gözle KOBİ OSB’nin gerçekleşmesini ve yeni mekanlarda daha büyük adetlerle projelerimizi gerçekleştirmeyi ümitle bekliyoruz. BTSO Başkanı Sayın İbrahim Burkay'ın da bu konudaki açıklamalarını heyecanla takip ediyoruz. İnşallah bu konuda kent dinamikleriyle birlikte İbrahim Bey önderliğinde BTSO’nun ciddi bir kazanımı olacak ve yüzlerce KOBİ bir mekana kavuşacak.

Tüm ticari süreci bu atölyede mi gerçekleştiriyorsunuz?

Firmamızı, Nilüfer Ticaret Merkez'inde yaklaşık 120 metrekare taban alana oturan küçük bir dükkanda kurduk. Daha sonra yakında yine aynı ebatlarda atölye amaçlı bir dükkan daha tuttuk ama bir bölünmüşlük vardı. Sonra bu binayı bulduk, aradan 15 yıl geçti. Bu binaya 5 yıl önce taşındık fakat 5 yılda bu bina da yetmez hale geldi. Dolayısıyla insan nasıl bir mekan bulursa o mekana göre şekilleniyor. Yaptığı işler, potansiyeli her şeyi mekana göre şekilleniyor. Biz bunu 5 yılda burada test ettik ve anladık. Geçen sene karşımıza bir arazi çıktı ve alma girişimimiz söz konusu oldu. Fakat iş yapacak sermayeyi arazi yatırımına harcayamadığımız için vazgeçmek zorunda kaldık.

Bu konuda etrafında arazi ve fabrika binası yaparken finansal sıkıntılara düşen, konkordato ilan eden, iflasın kapısından dönen firmalar var. Bizim gibi firmaların konsantrasyonu tamamen yapacağı işe odaklı olması lazım. Ama şu an biz bir taraftan mekan arayışındayız, bir taraftan iş yapıyoruz. Bölünüyoruz açıkçası. O yüzden İbrahim Burkay'ın çalışması bizi çok heyecanlandırmıştı. İnşallah bu konuda önümüzdeki yıllarda bir gelişme olursa Bursa sanayisindeki KOBİ’ler ciddi bir büyüme, ciddi bir sıçrama kaydedecek buna inanıyorum.