Neo Seramik, dünya devlerinin seramiklerini ihraç ediyor. 2017 yılında Serdar Ertan Tarafından kurulan Neo Seramik, lüks projelerde yer alarak ünlü oteller, alışveriş merkezleri, restoranlar, kafeler ve özel villalar için özel tasarımlar üretiyor. Aynı zamanda Anadolu ve modern tasarımlarla özelleştirilmiş duvar karolarını üreterek bir anlamda ‘Kültür İhracatı’ yapıyor. İsmini ‘yeni’ anlamına gelen ‘Neo’ kelimesinden alan firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Ertan, yenilikçi ve modern tasarımlarla devam ettiği üretim süreçlerini, dünyaca ünlü markaların tercihi olmasının sebebini, UR-GE projesiyle ABD’ye yaptığı ihracatı ve BTSO’nun sağladığı avantajlarına yönelik tecrübelerini BTSO Ekonomi ile paylaştı.
Serdar Bey, bizleri ağırladığınız için çok teşekkür ederiz. Bizlere ticaret yolculuğunuzun nasıl başladığından ve gelişim sürecinizden söz edebilir misiniz?
Ben Serdar Ertan, endüstri mühendisiyim ve Bursa’da doğdum. Neo Seramik yolculuğumuza 2017 yılında burada bir yatırımla başladık. Yatırımımız 1000 metrekarelik bir kapalı alanda, mimari ve özel projelere, üç boyutlu ve özel renklerde seramik imalatı fikriyle ortaya çıktı. Birçok Ar-Ge neticesinde bir seri hazırladık. Burada birçok farklı endüstriyel tasarımcıyla çalıştık. Sonrasında bir koleksiyon oluşturduk ve tanıtım sürecine başladık. Sanatsal üretimi daha endüstriyel seri imalata çevirme fikriyle yola çıktık. Dünya genelinde az sayıda örneği olduğu için hedef aldığımız çok az firma vardı. Seramik sektöründe dünya çapında yıllık 800 milyon metrekare üretim yapılırken, bizim sektörümüz bunun yüzde 1'lik bir kısmını kapsıyor. Bu sebeple fiyatları da maliyetlerinden dolayı normal seramiklerden daha yüksek. Bu yüzden çok lüks projelerde yer alabiliyorduk. Türkiye’de belirli bir çalışma hacmine ulaştıktan sonra Türk Hava Yolları ve Mado gibi Türkiye çapındaki markaların desteğiyle, Big Chefs gibi birçok restoran zincirinde Neo Seramik ürünlerini görebilirsiniz.
Hedef pazarlarınıza ulaşmak için nasıl stratejiler izliyorsunuz?
Seramikçilik, Türkiye’de İznik çinileri el boyama düzeyinde kaldı. Biz ise Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde çini olarak üretilen duvar karolarını modernize ederek yeni nesil duvar karolarıyla geleneksel tasarımları birleştiriyoruz. Bursa’da duvar karosu üreticiliğine öncülük ederek bunu geri getirmiş olduk. Satış yöntemimiz hikayeli satış yöntemine dayanıyor; hikayemizin sağlam temelleri olması ve ilginç fikirlerden çıkması çok önemli. Yurt dışında hedeflediğiniz pazarlara o şekilde ulaşabiliyorsunuz. Bizler de, Bursa’nın tarihi geçmişini kendi hikayemizle birleştirerek bunu tanıtıyoruz. Osmanlı ve Selçuklu döneminde kullanılan tasarımları 3 boyutlu olarak üreterek, koleksiyonumuzda bunlara yer vererek, turkuaz ve zümrüt yeşili gibi geleneksel renkleri de dünya pazarına açarak bir nevi kültür ihracatı yapıyoruz.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın bilgi, vizyon ve fikir anlamında desteklerini görüyoruz. Elde ettiğimiz başarıda, bizden önce aynı yollardan geçmiş kişilerden fikir almak ve onların çalışma sistemlerini görmek bana vizyon kattı. BTSO, sunduğu eğitimlerle de bizlere her zaman destek oluyor. Bu işlerde her şeyi kendimizin bulması çok zor oluyor. Bu anlamda BTSO tarafından yapılan faaliyetleri çok anlamlı ve yararlı buluyorum.
İşimizin odak noktası, dünya çapında tanınmış mimarlık firmaları ve yüksek bütçeli projelerde yer almak. Bu projelere ulaşmak maliyetli, ancak UR-GE destekleriyle Amerika, İngiltere ve Suudi Arabistan gibi hedef pazarlara ulaşarak hedeflerimizi gerçekleştirecek yollar bulduk. BTSO ile katıldığımız bir fuarda, önceden randevular ayarlayarak potansiyel müşterilerle görüştük. Örneğin, Amerika’ya gitmeden önce New York’ta sektöre yönelik araştırmalar yapıp randevular ayarladım. Tanıttığım numuneler ilgi çekti ve uzun süredir çalışmaya devam ediyoruz.
Neo Seramik’in hedeflerinden bahseder misiniz?
Hedefimiz bu işi daha seri imalata çevirip, teknolojiyi kullanarak büyümek. Neo ismi itibariyle "yeni" anlamına geliyor ve biz de kendimizi yenilikler yapmakla yükümlü hissediyoruz. Özgün bir koleksiyon çıkaracağım diyerek heyecanlandığım bazı ürünler yıllarca satılmadı. Bir yol açabilmeniz için dünyada belli bir yere gelmeniz gerekiyor. Arkamızda büyük markaların desteğini almak bizi yol açıcı bir firma olarak öne çıkardı. Ancak, buraya gelirken birçok zorlukla karşılaştık. Özellikle pandemi döneminde. Vazgeçtiğim dönemlerde hep daha büyük ve ulaşmayı hedeflediğim projelerin kapımızı çalmasıyla bu işte devam ettim. Özellikle Türk Hava Yolları ve Louis Vuitton gibi büyük markaların projelerinde yer almak bizim için önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Bu tarz projelerde yer almak, yaptığınız işi ne kadar sevdiğinizi hatırlamanızı sağlıyor. Yaptığınız işin insanların ilgisini çektiğini görmek, doğru bir iş yaptığınızı kanıtlıyor ve devam etmeniz için motive ediyor. İnandığımız fikirlerde devam etmek gerektiğine inanıyorum. Neo Seramik’in hedeflediğim noktada başarılı olması her zaman hedefimde kalmamı sağladı.
Dünyaca ünlü markalarla çalışmanıza olanak sağlayan ve sizi sektörünüzdeki diğer işletmelerden ayıran özelliğiniz nedir?
“Biz bu ürünü çok beğendik, bunu nerede ürettirebiliriz?” dediğiniz zaman dünyada projeyi alıp sıfırdan bunu projeye yetiştirebilecek, imalat olanaklarına sahip çok az atölye ve fabrika var. Bu konuda dünyada 10 tane firmadan bir tanesiyiz. Dolayısıyla müşteriler bizim bin bir çabayla bulduğumuz müşteriler değil. Müşteriler daha çok bu işi yaptığımızı bildikleri için, özel projelerde seçtikleri ürünleri bulamadıkları zaman ve “Bunu nasıl ürettirebiliriz?” fikriyle yola çıktıklarında bizi bulabiliyorlar. Katar’da, Suudi Arabistan’da, Amerika'daki bağlantılarımız sayesinde onlara gelen projelerde dünyada üretilmeyen bir ürünse, üretimden kalkmışsa ya da tedariki zor bir ürünse kolayca alternatif olabiliyoruz. Jumbo, Mado, Big Chef, Türk Havayolları, Louis Vuitton’ların duvarlarına özel seramik çalıştık. Şu an onun imalatını yapıyoruz, bundan sonra dünyadaki bütün Louis Vuitton’larda bu seramikler uygulanacak. Çok zor, emek isteyen süreçler. Burada tam ikisinin arasını bulmaya çalışıyoruz. Müşterilerin hem termin süresine uyup hem de en doğru, en kaliteli şekilde ürünleri üretmeye gayret gösteriyoruz.