Üretici markaların koleksiyonlarını müşteriye doğrudan sunmalarını sağlayan entegre bir pazarlama platformu olan İnterkidsy, Ocak ayında bebe ve çocuk konfeksiyonu sektörünün üretim üssü olan Vişne Caddesi’nde hizmete açıldı. Pazarlama sistemine üye olan markaların ürünlerini oluşturduğu platformla dünyaya açan İnterkidsy, Ali Azizoğlu, Dr.Kutalmış Emre Ceylan ve Saniye Yeniay Arslan ortaklığıyla çalışmalarını sürdürüyor. İlk 6 ayda 48 ülkeye ihracat yaptıklarını belirten İnterkidsy Genel Müdürü Ali Azizoğlu, bebe ve çocuk konfeksiyonu sektörüne yönelik hizmet veren firmanın kuruluş hikâyesini, hedeflerini BTSO Ekonomi ile paylaştı.
İŞ HAYATINA GİRİŞİNİZ NASIL OLDU?
Lise öğrenimimi Bursa Erkek Lisesi’nde tamamladım. Üniversitede işletme dalında eğitim aldım. Sektörle tanışmam, annemin 1990 senesinde Büşra Bebek’i kurmasıyla oldu. Babamın mali müşavir, annemin de ticaret lisesi mezunu olmasının etkisiyle annemin iştiraki ile Büşra Bebek kuruldu. Biz de 1990 yılından bu yana sektörün içindeyiz. 5-6 yaşından bu yana sektörün içinde yer aldık. Çünkü annem çalıştığı için okul çıkışı iş yerine giderdik. Çok küçük yaşlardan itibaren bu işle yoğruldum diyebilirim. İşimizi çok seviyorum, işimiz çok aktif olmayı gerektiriyor. İşimiz gereği modayı ve gündemi takip ediyoruz. Avrupa’ya giderek güncel renkleri takip ediyor, sektörün önde gelen markalarından esinleniyoruz ki tekstil sektörü buna çok müsait. Bu sebeple gezmediğim ülke kalmadı diyebilirim. Büşra Bebek’ten bahsediyorum çünkü İnterkidsy markasının doğuş sebebi, bir nevi Büşra Bebek’tir. Büşra Bebek, kurulduğu yıllarda Laleli pazarı üzerinden büyüyen bir firmaydı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ne üretilse satılan bir pazar keşfediliyor ve o zaman üretimin kıymetli olduğu bir dönemde biz ne ürettiysek sattık. Ben normalde tekstil mühendisliği okumak istiyordum. Ablam o dönemde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İktisat bölümünde okuyordu ve bölümünden memnun değildi. Ben Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği okumak istiyordum. Ablam moda tasarım okumak istediğini ve benim pazarlama konusunda okumam için yönlendirdi. İkimizin iyi bir ekip olacağını belirtti. Biz ablamla işin başına geçtikten sonra pazarımız yine İstanbul ağırlıklı ama yeni pazarlara da açılmak istiyoruz ama bunların da çok kolay olmadığını ve emek harcamak gerektiğini, farklı materyalleri kullanmamız gerektiğini öğrendik. Bu noktada yabancı dil bilmemiz, bizim için çok büyük avantaj oldu.
‘UYKULARIMIN KAÇTIĞI ZAMANLAR OLDU’
INTERKIDSY PROJESİNİN DOĞUŞU NASIL OLDU?
Çok hızlı büyüyen bir sektörümüz var bizim, sürekli yeni üreticiler çoğalıyor. Ama satıcılar aynı hızda çoğalmıyor, bu yüzden çok ciddi bir rekabet var sektörümüzde. Pandemiyle beraber dünya bazı gerçeklerle yüzleşmeye başladı. İtalya’da vakalar başladığında ben oradaydım.
Çin’de kapanmalar başladığında Türkiye’ye çok ciddi talepler gelmeye başladı. O dönemde pandeminin Türkiye ve sektörümüze iyi geldiğini düşünmüştük. Tabii bu durum 2-3 ay sürdü, ülkemizde vakalar çıkmaya başladığında gerçeklerle yüzleşmeye başladık. Bununla beraber 2 ay süresince iş yerimizi açamadığımız durumlar oldu. Pandemi senesi girdiğimiz Junio Show Fuarı, bizim en iyi fuarımızdı diyebilirim. Pandemi gelince siparişler iptal oldu, aldığı malları iade eden müşterilerimiz oldu. İşin pazarlama tarafını yapan toptancıların B planının olmadığını öğrendim. Uykularımın kaçtığı zamanlar oldu, yeni pazar arayışlarımız oldu. Pandemi gerçekleriyle beraber dünya ticaretinin de farklı yönlere gittiğini fark ettik ve Interkidsy projesi böyle doğdu.
PROJENİZİN AMAÇLARI, HEDEFLERİ ARASINDA NELER VAR?
Interkidsy projesinin amacını, ulaşılamayan pazarlara ulaşmak için gereken argümanları üreticiler için sağlamak diye özetleyebilirim. Biz bir organizasyon firmasıyız. Hiçbir ürünü alıp satan konumda değiliz. Bursa’da çok ciddi bir üretim kabiliyeti var. Dünyadaki en iyi üretici Çin ve bunu kimse tartışmıyor ama Türk üretiminin, Türk tasarımcıların en büyük özelliği kaliteli ve görsel olarak çok güzel ürünler üretebiliyor olmasıdır. Ortağım Dr. Kutalmış Emre Ceylan’ın bir örneği var. Bir sporcunun bir kolu üretimse, diğeri pazarlama ama bizim sektördeki firmaların pazarlama kolu çolak kalmış durumdadır. Biz Interkidsy olarak pazarlama adına her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Bu işin kırılma noktasını da gelişen Vişne Caddesi’nin durumuyla ilişkilendirebiliriz. Pandemiyle beraber elimizde hem bir bina potansiyeli var, hem de bir fikir potansiyeli var diye düşündük. Ortağım Kutalmış Emre Ceylan ile ‘İmkânlarımızı daha iyi değerlendirmeliyiz, alternatif pazarlama yöntemleri için beyin fırtınaları yapmalıyız’ düşünceleriyle Interkidsy projesini hayata geçirdik. Bu projede üç ortakla ilerliyoruz. Ben, Kutalmış Emre Ceylan ve Saniye Yeniay ile adeta voltranın parçaları gibi bir araya geldik. Sektörü daha iyi yerlere taşımak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Tekstil sektörü, çok hızlı manevra yapabiliyor. Bursa’yı hiç bilmeyen, Bursa’da böyle bir bebe sektörü olduğunu duymamış çok kişiye rastlıyoruz ve duyunca çok şaşırıyorlar.
‘INTERKIDSY’DE YEDİ DİL KONUŞULUYOR’
INTERKIDSY’DE SİSTEM NASIL İŞLİYOR?
Interkidsy; üretici firmaların belli bir üyelik bedeliyle platforma katıldığı, pazarlama enstrümanlarının Interkidsy tarafından sağlandığı, sektörün stoklarıyla entegre bir pazarlama firması. Biz burada üretici kooperatifi gibi herkesin belli bir aidat ödeyerek el attığı bir yapı oluşturduk. Bireysel olarak firmaların yapamadığı pazarlama faaliyetlerini burada çok kolay bir şekilde yapabiliyoruz. Bu yapı sayesinde ulaşılamayacak Avrupalı müşterilere ulaşıyoruz. Örneğin; Avrupalı firma ile temas kuramayacak bir üreticimiz bizim aracılığımızla çok kolay bir şekilde temas kurabiliyor. Interkidsy’de şu anda 7 dil konuşuluyor. Çok yeni, 6 aylık bir firma olmasına rağmen 48 ülkeye ihracat yapma başarısı gösterdi. Bunların çoğu mikro ihracat. Konteyner bazlı ürünler de yolladık.
SEKTÖRDEKİ KONUMUNUZU HANGİ NOKTALARA TAŞIMAYI HEDEFLİYORSUNUZ?
Interkidsy, ilerleyen dönemlerde gerçekten sektöre yol gösterecek bir yapı haline gelecek. Biz bir gemi oluşturduk ve bu gemiye dâhil olanları bir üst lige taşıyacağımıza inanıyoruz. Şu an 23 çalışanımız var ve neredeyse tamamı üniversite mezunu. Biz hem online satış yapıyoruz, hem de bin 500 metrekare showroomda geleneksel toptan satış da yapıyoruz. İnsanlar bizi internetten bulup sitemizi incelediğinde, videolarımızı gördüğünde fiziki bir binamız olduğunun da farkında oluyor ve bu da bize çok avantaj sağlıyor. Sektörün hedef pazarının dışındaki pazarlara ulaşmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de, örneğin İrlanda’ya bir ürün yollarken Interkidsy içinde oluşturduğumuz kalite kontrol mekanizmasından geçirerek ürünü yolluyoruz. Yani ürünlere ön kontrol yaparak yolluyoruz. Yurtdışı müşterilerine ulaşmak adına ciddi paralar harcıyoruz. Bu proje ilk oluşturulduğunda firmalara ‘Bedel karşılığında sizin ürünlerinizi satacağız’ dediğimizde tepkiyle karşılandık. Hem ortaklarıma güvenim, hem sektörün pandemiyle beraber arayış içinde olması bizim elimizi biraz kolaylaştırdı.
MARKANIN YURTDIŞINDA OLUŞTURDUĞU ALGI NASIL?
Projeye karar verdiğimiz günden bu yana destekçimiz olan firmalar oldu ve gün geçtikçe firma sayımız artıyor. Şu anda 25 firmamız var ve bunu yılsonuna kadar 35-40’a çıkarmayı planlıyoruz. İlerleyen yıllarda da bu sayı 100-200’leri bulacak. 10 Ocak’ta kurulduk ve bu sürede bin 750 kayıtlı müşterimiz oldu. Bu firmaların yüzde 90’ı piyasada tanınmayan firmalar. İki yıl içinde bu kayıtlı müşteri sayımızı 10 bine çıkarmayı düşünüyoruz. Avrupa’da hâlihazırda kayıtlı bin perakendecimiz var. Müşterilerimizden gelip ‘Ürünümüzün İtalya’da, Hollanda’da, İrlanda’da satılıyor olması büyük bir olay’ diyorlar. Şu anda çok ciddi cirolar yapmıyoruz belki ama ürünlerimizin tecrübe edilmesini sağlıyoruz. Bizi sevindiren, İtalya’da bizden beşinciye mal alan müşterimiz var. İrlanda’da üçüncüye mal alan müşterimiz var, İngiltere’de 10’dan fazla müşterimiz var. Katma değerli malların satıldığı bir platform olduk. Bu bölgeye kısa süre önce İtalya’dan birileri geldi ve bunlar Çinliydi. Ben çok iyi biliyorum ki Çinliler, İtalya’da üretim yapıyor. Çok misafirperver şekilde karşıladık, onlar da caddede çok sıcak karşılandıklarını belirttiler. Üretici olup olmadıklarını sorduğumda ise ‘Biz toptan satış yapıyoruz. Çin’den mal alıyoruz, İtalya’da üretilen malları da alıyoruz. Ama bu bölgedeki mallar çok farklı ve ben şu an bulunduğum pazarda farklı ürünler almak istiyorum’ dedi. Yani şu anda Çinlilere bile mal satar pozisyona geldik. Bunda Çin’deki tedarik zincirinin kırılmasının payı büyüktür. Avrupalı firmalar, Türkiye piyasasıyla temas kurmaya çalışıyor. Bizim tasarımlarımız, kalitemiz gerçekten beğeniliyor. Sektör yol göstericiye ihtiyaç duyuyor. Biz de Interkidsy olarak bu yol göstericiliği yapmaya çalışıyoruz.
‘İBRAHİM BURKAY, EN BÜYÜK DESTEKÇİLERİMİZDEN’
BTSO’NUN SEKTÖRE YÖNELİK ÇALIŞMALARI HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
Interkidsy projesini ilk yapmaya karar verdiğimizde BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ı ziyaret ettik. O da bizim çok büyük destekçimiz oldu. Ben Sayın İbrahim Burkay’a çok teşekkür ediyorum, bizim açılışımızı da kendisi yaptı. Bu projenin en büyük destekçilerinden biri kendisidir diyebilirim. Bizler de hem BTSO’yu, hem Bursa’yı yüceltecek işler yapacağımıza inanıyoruz. BTSO’da Ur-Ge’ler oluşturuldu ve bunlara ilk katılan firmalardan biri biz olduk. UrGe’lerle birlikte gittiğimiz yurtdışı fuarlarda yabancı müşterilerle tanıştık. Hatta Büşra Bebek, ilk resmi ihracatını Ur-Ge’lerle yapmıştır diyebilirim. Dolaylı yoldan yurtdışına çok mal gönderdik ama Ur-Ge’lerle birlikte aslında bu işlerin o kadar zor olmadığını görme fırsatımız oldu. Yurtdışında bir fuara nasıl katılım sağlandığını, yurtdışı müşterilerine nasıl ulaşıldığını ve bunların gözümüzde büyüttüğümüz kadar zor olmadığını Ur-Ge’ler sayesinde öğrendik. Bu konuyla ilgili olarak BTSO’ya minnettarım.