Türkiye’nin en önemli teknoloji merkezlerinden olan ULUTEK Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren Yalın Software, Endüstri mühendisleri Ertan Yılmaz ve Yağmur Melih Gürtunca'nın ortaklığıyla 2001 yılında kurularak kurumsal çözümlerle üretim işletmelerinin sorunlarını çözme hedefiyle yola çıktı. Ar-Ge yatırımları ve sahadaki uzun tecrübeleriyle yazılım evi olmayı başardıklarından bahseden Müşteri Yönetmeni Suna Mert, özellikle üretim endüstrisinde sıkça karşılaşılan zorluklara odaklanan Yalın Yazılım’ın kuruluşu, faaliyetleri, müşteri çözümleri, gelecek planları ve ULUTEK Teknopark avantajlarından bahsetti.
Öncelikle Yalın Software’in kuruluş hikayesi ve kuruluş amaçlarından bahseder misiniz?
Yalın yazılım 2001 yılında iki endüstri mühendisi Ertan Yılmaz ve Yağmur Melih Gürtunca ortaklığında kurulmuş bir şirket. Temel amacı kurumsal çözüm odaklı hareket ederek üretim işletmelerinin sorunlarını çözme doğrultusunda ilerlemektir. Kurucularımız Yalın’ı kurmadan önce bilişim ve sanayi alanında sahada vakit geçirdikleri uzun bir süreden sonra kendi know-how’ları ile bir yazılım evi olmaya karar verdiler ve bu yola adım attılar. Sadece üretim işletmelerinin sorunlarını çözme amacıyla, Enterprise Resource Planning (ERP) dediğimiz Kurumsal Kaynak Yazılımı olması konusunda da şirketimizin temel amiral gemisi olan IBS ürününü ortaya çıkardılar. IBS şu an bizim temel yazılım ürünümüz. Bu yazılım aracıyla tüm fabrikaların üretim süreçlerinde yaşadıkları sorunlara yönelik derinlemesine çözümler yapıyoruz. Ekip arkadaşlarımızla da kurumsal marka ve ürünü olgunlaştırma anlamında ciddi Ar-Ge yatırımları yaparak ürünü çok iyi seviyelere getirdik diyebiliriz.
Faaliyetleriniz, müşteriler için sağladığınız çözümler ve verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz?
Diyelim ki fabrikasın ve bir üretim yapıyorsun, bu kumaş olur ya da otomotivde parça olur, ürünün hammadde halinden sevkiyatına kadar olan tüm süreçte Yalın çözümleri kullanılıyor. Yalın çözümleri modüler ve esnek bir yapıdadır. Üretim fabrikasına bir malzemenin girişi, işlenmesi, yarı mamul ve mamul olması ve daha sonrasında müşteriye sevkiyatına kadar olan tüm seri ya da proje üretimi dediğimiz noktalarda ERP yazılımını tüm fabrikalar kullanırlar. Yalın da ciddi rekabetçi bir ürün olmakla beraber, Bursa piyasasında özellikle yerli yazılımlar içerisinde en iyi alternatiflerden bir tanesidir. Çok ciddi bir know-how’ı vardır.
Fabrikaların bunu kullanmasındaki en önemli neden işletmeyi izleyebilmek. Bütün sanayi buna ihtiyaç duyar. Üreticinin kaliteli ürün üretmesi, Rehber Niteliğinde Bir Hizmet: Yalın Software müşteri memnuniyeti, personel performansını görmesi, stoklarını takip etmesi gerekir. Biz neyi üretiyoruz, doğru mu satıyoruz, nerede hata yapıyoruz, planlama yaparken neden işler yetişmiyor ya da malzemelerimiz neden eksik? gibi yüzlerce soruya yazılımlar cevap veriyor. İşletmenin karnesini oluşturuyor aslında. Yöneticiler buna bakarak tüm yatırım kararlarını verebiliyor. Biz hep şunu söylüyoruz, bu size kazandıran bir yazılım. Çünkü üreticilerin günlük hayattaki kaoslarla beraber neyi nasıl yaptığını bilmeden sadece hızlı şekilde üretme odaklı zamana yetişmeleri gerekebiliyor. Bu yazılım da bu süreçlerde bir rehber niteliğinde. Biz müşterilerimize neyi, nasıl ve ne zaman üreteceğin ile ilgili doğru planlama ve kalite kontrol sürecini kullanarak çok rahat üretebilirsin diyoruz. Üretim metodu ne olursa olsun yazılımlar esnek ve parametrik olduğu için üretim yapan her sektöre hitap edebiliyor. Bizim tekstil ve otomotiv’in farklı kollarında üretim yapan firmalarımız var. Hepsinin farklı bir rotası ve üretim metodolojisi var. Biz bu süreçlere uygun olarak yazılımın kavramsal tasarımını ve uygulamasını yapıyoruz.
Firmanızı, sektördeki diğer firmalardan farklı kılan nedir?
Bence Yalın’ın rakiplerinden ayrı kalan en büyük yanı teknik olarak baktığımızda ürününün esnek ve parametrik olması. Tüm sektörler aynı işi yapsa bile süreçleri farklı ilerliyor. Her yiğidin yoğurt yeme şekli farklıdır derler ya biz de bunu yıllardır tecrübe ettik. Bizim için de buradaki en büyük fark parametrik ve esnek olabilmek, yani A işletmesine uyarken B’ye de hitap edebilmek bizi güçlü kılan yanlarımızdan bir tanesi.
Danışmanlık kısmında da çok ciddi sektör know-how’ı var. Bu tarz senior danışmanları da yazılım piyasasında bulabilmek, temin edebilmek ve sürdürülebilirliğini sağlamak çok zor. Bizim danışmanlığımız da çok kuvvetli. Üretimde onlarca kere farklı işletmelerde bu süreçleri tecrübe etmiş insanlarla çalışıyoruz. O kişilerin de ciddi katkıları var. Uygulamaya bakış açımız; eğitmenlik gibi değil danışmanlık yapabilmektir. Yani nasıl doğru yapılacağını dış gözden birinin anlatması ve doğru yöntemi yazılımla entegre edip onu kullandırtması. Fabrikalarda ciddi katma değer yaratan kısım da bu. Yalın Yazılımın ciddi bir danışmanlık ve sektör tecrübesi var diyebiliriz.
Firmanın geleceğe yönelik planları nelerdir?
Yalın aslında uluslararası arenada da var olmak istiyor. ULUTEK Teknopark’ta bulunan çoğu firmanın yapmak istediği şey global pazarda yazılım ihracatı yapabilmek.
Biz Yalın olarak birkaç kez bunu tecrübe ettik ve bu yönde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yabancı yazılımları yerel sermayemizde görmek bizi hırslandırıyor. Rekabet iyi bir şeydir sizin de değerinizi ve nerede olduğunuzu ortaya koyar. Biz de aynı işi çok da güzel yaptığımızı biliyoruz ve bunları dışarda da göstermek, kurgulamak istiyoruz. O yüzden akıllı teknolojileri kullanarak trend teknolojiler ve yöntemlerle uluslararası pazarda da var olmak istiyoruz. Bu bağlamda yerli yazılımların ciddi pazarlamaya ihtiyacı var, yurt dışına ulaşmakta desteğe ihtiyacımız oluyor. Örneğin,yakın zamanda Türkmenistan’a bir proje verdik .Çok ciddi yayılmak istediğimizde emin adımlarla kontrollü şekilde büyümeyi tercih ediyoruz. Yalın için kontrollü, kapasiteye ve pazara yönelik büyümeyi tercih eden bir profile sahip diyebiliriz.
ULUTEK Teknopark avantajları hakkında ne söylemek istersiniz?
ULUTEK Teknopark’ta var olmak firmalar açısından güven verici bir durum. Bir sanayide proje, anlaşma ve pazarlık sürecine girdiğinizde sizin nerede kuluçka edindiğinizi bilmek istiyorlar. Teknokent’in imaj ve kurum kültürü açısından güzel bir algısı var. Yalın Yazılım, ULUTEK Teknopark kurulduğunda buraya ilk gelen firmalardan birisi. Kurucularımız Üniversitemizde teknokent olmalı ve biz orada var olmak istiyoruz diye sürekli rektörlükle görüşmeler yapmış ve önderlik etmişlerdir. Çünkü Yalın nitelikli Ar-Ge içeren bir ürün yapmak ve rekabetçi ürünler üretmek istiyordu. Ayrıca, teknokentlerin şirketlere sağladığı bir takım muafiyetleri de var. Buradaki firmalar için cazip olan en güzel konulardan bir tanesi KDV muafiyeti. Ürün satışı konusundaki sıfır KDV, satış pazarında hem elimizi güçlendiriyor hem de müşterilerin bizi tercih etmesi konusunda bir puan daha alabildiğimiz bir nokta oluyor. Burada bir Ar-Ge sinerjisi olduğunu bilmek ve hissetmek ürün üretirken, gelişimimiz açısından bizleri olumlu yönde etkiliyor. Teknokent bu konularda iyi bir ev sahipliği yapıyor. Biz de burada olmaktan mutluyuz.
Ağırlıklı olarak hangi sektöre hizmet veriyorsunuz? Hedeflediğiniz sektörler var mı?
Bugüne kadar Yalın 300’ün üzerinde bir ERP satışı gerçekleştirdi ve tekstil ağırlıkta giden bir süreci olmuş. Tekstilde başarılı yaptığı işler bu yönde ilerlemeye sevk etmiş. Biz tekstili çözümledikten sonra otomotiv sektöründe de satışlarımıza başladık. Referans kitlemizin yüzde 80’i tekstil, yüzde 20 kadarı da otomotivden oluşmakta. Yıllar içinde tekstil için çok olgun bir program oldu. Orada çok fazla kez implemantasyon yaptık ve yaptıkça ürün daha çok pratikleşti. Otomotiv tarafında pazar ihtiyacı bu kadar yoğun değildi ama tekstildeki firmaların potansiyelleri çok daha fazla olduğundan orada daha çok var olduk. Uygulama sayımız arttıkça edindiğimiz referanslarla oluşturduğumuz başarı hikayelerimiz arttı. Otomotivde de Bursa’da çok iyi firmalarımız var. O yüzden bu işi ispatladığımızı düşünüyoruz. ‘Hedef -sektör bağımsız’ dediğimiz bir ürün ortaya çıktı. Karşımızdaki firma ne yaparsa yapsın hitap edebiliyoruz. Modüler yapıdan bahsettiğimiz temelde bir KOBİ’nin kullanması gereken tüm paket içeriğini sağlayabiliyoruz. Üreticilerimiz; satış, stok, üretim planlama, satın alma, kalite kontrol gibi süreçlerde temelde bir paket olarak başlayarak, daha sonra ihtiyaca ve büyümeye göre ilave modülleri satın alarak projeleri büyütebilirler. Müşterilerimizle uzun soluklu çalışıyoruz, 20 senedir hala var olduğumuz işletmeler var. Onlar yaşadıkça biz yaşıyoruz, onlar geliştikçe biz gelişiyoruz. Onlardan önce koşmak zorundayız çünkü onlar üretirken bizim teknoloji trendini yakalayıp onlara biz bunu yaptık dememiz gerekiyor. Müşterilerin beklentileri ve geri dönüşleri bize ödev olarak geri dönüyor ve ürün geliştirme konusunda bizi sahada çok besliyor. Ar-Ge ekibimizle yazmaya, kodlamaya ve katma değerli ürün haline getirmeye çalışıyoruz.
Yönetim süreçleriniz ve çalışma şekliniz nasıl?
Yalın’da proje, yönetim ve yazılım dediğimiz ciddi bir yönetim süreci modeli var. İzlenebilir yöntemlerle kendi iç süreçlerimizi tamamlıyoruz. Zamana göre ne kadar kapasite ve hızla yapabiliriz diyerek sürekli kendimizi ölçüyoruz. Hep iş geliştirme ve çözüm odaklıyız. Firmalar bizden her zaman proje isteyebilir ya da bu iş daha kolay nasıl yapılır diye sorarlar. Biz de kendimizi firma ve kullanıcının yerine koyarak ne kadar dost bir yazılım yapabiliriz diye düşünerek üretmeye gayret ediyoruz.
Yalın Akademi dediğimiz bir oluşumumuz var. Bursa Uludağ Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Ön Lisans Programı Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencileri ve hocalarımızla da yıllardan beri gelen bir protokolümüz var. Kendi ERP’mizi üniversitedeki öğrenci arkadaşlarımızın görmesini ve proje yapabilmesini sağlıyoruz. Sık sık görüşerek seminerler düzenliyor, teknik gezilerimizle ERP’yi anlatıp sahada bu işin karşılığını göstermeye çalışıyoruz. Nitelikli çalışan bulmak çok zor ama Yalın bu konuda ciddi bir sosyal misyona sahip. Başarıyla mezun olan ve belirli bir filtreden geçerek bu işi yapmak isteyen kişilere destek oluyoruz. Sahada fabrikalarımızda biz bu programı kurduktan sonra orada bu işi yürütecek bilgi işlem, IT ya da Supervisor dediğimiz rollere ihtiyacımız var. Ofisimizde yıl boyu çok fazla stajyerimiz olur. Sürekli hem bize hem onlara faydalı proje ödevleri vererek gençleri sektöre hazırlarız.
Üniversite’de de bol bol seminerler yaparak sahada öğrencilere ihtiyaç olduğunu mesajını vermeye çalışıyoruz. Her sene Mart ve Ekim aylarında yılda iki kere olmak üzere workshop düzenliyoruz. Geçtiğimiz yıl ekimde Hilton’da sanayicilerle bir araya geldik. Orada hem yaptığımız ürünün yeni Ar-Ge faaliyetlerini, hem de yeni geliştirdiğimiz modülleri ya da hangi firmamızda hangi süreçler yönetilmiş ve nasıl bir başarı elde etmişler gibi hikayelerini paylaştık.
Diğer yazılım firmalarının aksine Yalın’da daha çok kadının aktif rol aldığını gördük. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yalın, uzun yıllardır kadın egemen bir ofis olarak devam ediyor. Gözlemlediğimiz kadarıyla bu da bilişim dünyasında çok denk gelen bir durum değil, dışarıdan gelen tepkiler bu yönde olunca açıkçası hoşumuza gitmekte. Üretirken ve hizmet sağlarken kadın titizliğinin olması ve konulara daha hassasiyetli yaklaşımı şirketin başarı çizgisini olumlu yönde artırmaktadır. Yalın’ın da kadın istihdamına önem vermesi konusundaki desteği de çok büyük diyebiliriz.