Başkent: Riyad

GSYİH: 1.069.437 $

Kişi Başı GSYİH: 32. 586 $

Büyüme Oranı: % 0,8

Nüfus: 32. 819.000

Yüzölçümü: 2.149.690

Suudi Arabistan, Arap yarımadasında yer almaktadır. Güney ve güneydoğusunda Yemen, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin bulunması sebebiyle Hint okyanusu ve Umman Körfeziyle deniz sınırları bulunmamaktadır. Ülkenin doğusunda Katar yer almaktadır. Batıda Kızıldeniz ve doğuda Basra Körfezi’ne deniz kıyısı vardır. Suudi Arabistan; kuzeyinde Kuveyt, Irak ve Ürdün ile kara sınırına sahiptir.

Doğal Kaynaklar

Suudi Arabistan petrol ve doğalgaz zengini ülkedir. Venezuela’dan sonra 267 milyar varil ile dünyanın ikinci büyük petrol rezervine sahiptir.

Ülkenin kanıtlanmış doğal gaz rezervlerinde artış görülmektedir. Ülkede 8,4 trilyon m³ doğal gaz rezervi olduğu tahmin edilmektedir. Bu miktar tüm dünya toplam gaz rezervinin %4,2’sini teşkil etmekle birlikte, İran ve Katar’daki rezervlerden daha düşüktür. Suudi Arabistan’da altın gümüş, bakır çinko, boksit, manyezit ve fosfat yatakları da bulunmaktadır.

İklim her mevsim sıcak ve kurak olduğundan, hurma dışında sulama yapılmaksızın üretilebilecek bir meyve ya da sebze yetişmemektedir. Su kıtlığı, ülkede sanayileşmeyi de zorlaştıran bir unsur olarak görülmektedir.

Temel Ekonomik Göstergeler

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 2024 verilerine göre, Suudi Arabistan 1,112 Trilyon Dolar ile dünyanın 19. büyük ekonomisidir.

Kamu gelirlerinin %85-90’ı, ihracat gelirlerinin ise %90’ı petrol sektöründen elde edilmektedir. Petrol gelirleri ve ucuz enerji, demir çelik ürünleri, inşaat malzemeleri, gıda işleme, mühendislik, kimyasallar ve metal üretimi gibi diğer sanayilerin gelişmesine de yardımcı olmaktadır.

Suudi Arabistan hükümetinin ekonomiyle ilgili öncelikli hedefi, tabii kaynaklara ve yabancı emeğe bağımlılığı azaltarak geleceğe daha fazla güvenle bakabilmektir. Bunun için yerli sanayinin gelişmesi teşvik edilirken, yabancı işçi çalıştırılması üzerine sınırlamalar getirilmiştir. Petrol dışındaki sektörler, ekonominin çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalarla birlikte giderek önem kazanmaya başlamıştır. Petrol dışındaki sektörlerde özel sektörün 2/3 oranında ağırlığı vardır. Özel sektör ithalat, toptancılık ve perakendecilik, finans, inşaat, ziraat, madencilik ve hizmet sektöründe yoğunlaşmıştır.

Sektörlerin Analizi

Suudi Arabistan, coğrafi olarak özellikle tarım yapmaya çok uygun bir ülke olmadığı için tarım ve hayvancılık üretimi de oldukça kısıtlıdır. Çorak ve tuz oranı yüksek topraklar verimli üretimi yapmayı zorlaştırmaktadır. Ülkenin en önemli tarım ve hayvancılık ürünleri arasında, hurma, süt ürünleri, yumurta, tavuk ve kültür balıkçılığı ürünleri sayılabilir. Diğer taraftan, incir, üzüm, karnabahar, brokoli, salatalık, patlıcan, kabak ve lahana da üretilen ürünler arasında yer almaktadır. En önemli tarımsal ihraç ürünü ise hurma, süt ürünleri ve yumurta olup ihracatının önemli kısmı (hurma hariç) Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerine gerçekleşmektedir.

Beklendiği üzere Suudi Arabistan’ın sanayisi hala ham petrol ile gaz ürünlerinin işlenmesine dayanmaktadır. Toplamda imalat sanayi GSYH’nin yaklaşık %12’sini oluştururken, ham petrolün rafinasyonu bu tutarın 3,3 puan civarında bir bölümünü meydana getirmektedir. İmalatta öne çıkan sektörler incelendiğinde; metal dışı mineral ürünleri (beton, çimento vb.), kauçuk ve plastik ürün imalatı, metal ürünler, gıda ürünleri, kimyasal ürünler ön plana çıkarken, metal, mobilya, elektrik malzemeleri, makine ve kâğıt üretimi de imalatın önemli sektörleri arasında yer almaktadır. Petrol, petrokimya, kimyasal ürünler, metal, metal dışı mineraller dışında kalan sektörlerde; küçük ve orta ölçekli firmaların yoğunluğu bulunmaktadır. Ülke sanayi ürünlerinde de net ithalatçı konumundadır.

Ülke GSYH’sinde hizmetler sektörünün önemli bir ağırlığı bulunmaktadır. Ülkenin başta turizm ve finansal hizmetler bakımından bölgenin lideri olma hedefi bulunmaktadır. Hizmetler sektörünün GSYH içerisindeki ağırlığı da artmaya devam etmektedir. Ulaşım, iletişim ve depolama hizmetlerinin de toplam hasıladan aldığı pay büyümektedir. Ülke inşaat sektörü açısından bölgesinin ve belki de dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Bu çerçevede inşaat sektörünün toplam 2022 yılında GSYH içindeki payı %4 olarak kayda geçmiştir. Hizmet sektörü altında bir diğer önemli başlık finans, sigorta, sektörü olup, bu sektörün toplam GSYH içindeki payı %9,6 olmuştur. Turizm sektörü ülkenin en fazla kaynak ayırdığı hizmet sektörüdür. Ülkenin 2030 yılına kadar 100 milyon turist hedefi bulunmaktadır. Bu rakam güncel durumda en fazla turistin ziyaret ettiği Fransa’nın senelik ziyaretçi sayısının da üzerindedir. Anılan hedef kapsamında ülkede konaklama hizmetleri alanında eğitim, eğlence, aracılık hizmetleri, yazılım gibi alanlarda büyük bir açık bulunduğunun söylenmesi mümkündür.

Enerji sektörünün ise GSYH içinde %1,7 civarında bir ağırlığa sahip olup son yıllarda sektörün bu ağırlığında önemli bir değişiklik olmamıştır.

Dış Ticaret

Suudi Arabistan, 2022 yılında dünyaya yaklaşık 411 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Dünya ihracatında %1,7 pay ile 19. sırada yer almıştır. İhracatının %79,5’ini petrol sektörü (gtip:27) oluşturmuştur. Ülkenin ihracatında başlıca ürün grupları ise sırasıyla: mineral yakıtlar, yağlar; plastikler ve mamulleri; organik kimyasallar; gübreler; gemiler ve suda yüzen taşıt ve araçlar; inorganik kimyasallar; alüminyum ve alüminyumdan eşya; elektrikli makine ve cihazlar; makineler, mekanik cihazlar ve aletler ile bakır ve bakırdan eşya olmuştur. 

Yaklaşık 190 milyar dolar ithalat gerçekleştiren Suudi Arabistan, ithalatta en çok alım yapan 32. ülke olmuştur. Ülkenin ithal ettiği başlıca ürün grupları ise: makineler, mekanik cihazlar ve aletler; motorlu kara taşıtları; elektrikli makine ve cihazlar; mineral yakıtlar, yağlar; mücevherci eşyası; eczacılık ürünleri; demir ve çelik; hububat; plastik ve mamulleri; gemiler ve suda yüzen taşıt ve araçlar olmuştur.

Türkiye- Suudi Arabistan Ticareti

Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacmi 2023 yılında 5,6 milyar dolardır. Aynı yıl, Türkiye’nin ülkeye ihracatı yaklaşık 2,6 milyar dolar olarak kaydedilmiş, söz konusu yılda, Suudi Arabistan, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı 27. ülke olmuştur. Türkiye’nin Suudi Arabistan’a ihraç ettiği başlıca ürün grupları ise: makineler, mekanik cihazlar ve aletler; halılar ve yer kaplamaları; mobilyalar, aydınlatma cihazları, prefabrik yapılar; elektrikli makine ve cihazlar; demir veya çelikten eşya; motorlu kara taşıtları; taş, alçı, çimento, amyant, mika vb. maddelerden eşya; örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı; hayvansal, bitkisel veya mikrobiyal katı ve sıvı yağlar ile örme giyim eşyası ve aksesuarı olmuştur.

2023 yılında Türkiye’nin Suudi Arabistan’dan ithalatı ise yaklaşık 3 milyar dolar olarak kaydedilmiş, aynı yıl ülke, Türkiye’nin en fazla ithalat yaptığı 24. ülke olmuştur. Türkiye’nin Suudi Arabistan’dan ithal ettiği başlıca ürün grupları ise: plastikler ve mamulleri; organik kimyasallar; mineral yakıtlar, yağlar; kauçuk ve kauçuktan eşya; demir ve çelik; kurşun ve kurşundan eşya; gübreler; organik kimyasallar; boyalar ile meyveler ve sert kabuklu meyveler olmuştur.

Güçlü Yönleri:

  • Suudi Arabistan, karteldeki ana petrol üreticisi olarak OPEC içindeki konumunu güçlendirebilir.
  • Hükümetin Vizyon 2030’a yaptığı vurgu, ülkenin uzun vadeli görünümünü iyileştirmek için net hedefler ve süreçler sağlamaktadır.
  • Büyük ve büyümekte olan yerel nüfus, mallar, hizmetler ve altyapı için sağlam bir iç talep anlamına gelmektedir.
  • Genç nüfus ve kadınların iş gücüne katılımı artmaktadır.

Zayıf Yönleri:

  • Petrole bağımlılık, büyüme, ihracat ve hükümet harcamalarının dünya petrol fiyatlarındaki değişimlere karşı oldukça savunmasız kalması anlamına geliyor. Nihai düşüşler, daha zayıf bir büyümeye ve daha zorlu bir makroekonomik ortama yol açacaktır.
  • Çeşitlendirme çabalarına rağmen gelirler hala büyük ölçüde petrole bağımlıdır.
  • Özel sektör, gurbetçi işgücüne bağımlıdır.

Fırsatlar:

  • Turizm ve eğlence gibi yeni sektörlerin açılması, iş arayan çok sayıda Suudi’nin işine yarayacaktır.
  • Yüksek petrol fiyatları, hükümetin daha geniş miktarda yatırım fırsatı açıklamasına yol açabilir.

Tehditler:

  • Petrol tesislerine yönelik herhangi bir saldırı, ülkenin sektöre olan bağımlılığı göz önüne alındığında, genel ekonomi için oldukça zararlı olabilecek sonuçlar oluşturabilir.
  • Artan siyasi ve güvenlik riskleri algısı bazı yatırımcıları vazgeçirebilir ve maliyetleri artırabilir.