Ürdün stratejik olarak hem kendisi hem de bulunduğu coğrafyadaki pazarların ihtiyacını tedarik eden firmalar için bir lojistik üs görevi görmektedir. Serbest Ticaret Anlaşmaları ile ABD ve Arap ülkelerine vergisiz giriş imkanı sağlayan Ürdün yatırımcılar cazip fırsatlar sunmaktadır.

KÜNYE

Ülke Adı Ürdün Haşimi Krallığı

Kuruluş Tarihi 25 Mayıs 1946

Yönetim Biçimi Anayasal Monarşi

Başkent Amman

Resmi Dili Arapça, İngilizce

Devlet Başkanı Kral II. Abdullah

Başbakan Bisher Al-Khasawneh

Yüzölçümü 89.320 km2

Nüfus 10.101.690

Eyaletler Amman, Ajlun, Aqaba, Balqa, Irbid, Jarash, Karak, Ma'an, Madaba, Mafraq, Tafiela, Zarqa.

Başlıca Önemli Şehirler Amman, Akabe, İrbin, Petra, Zerka.

GENEL BİLGİLER

Köklü bir tarihe sahip olan Ürdün insanlığın en eski yerleşim yerlerinden biri olup birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Orta Doğu'nun kavşağı olarak, Ürdün ve Filistin toprakları Asya, Afrika ve Avrupa'yı birleştiren stratejik bir merkez konumundadır. Bu nedenle, medeniyetin başlangıcından beri Ürdün'ün coğrafyası, doğu ve batı, kuzey ve güneyi birbirine bağlayan ticaret ve iletişim kanalları için önemli rol oynamış olup ülke bugün bile bu rolü oynamaya devam etmektedir.

COĞRAFİ KONUM

Ürdün, Arap Yarımadası'nın kuzeyinde ve Batı Asya'da bulunan bir Arap Müslüman ülkesi olup, kuzeyinde Suriye, doğusunda Irak, güney ve güneydoğusunda Suudi Arabistan, batısında ise İsrail ve Filistin (Batı Şeria) ile komşudur. Ürdün, ismini batı sınırından geçen Ürdün Nehri’nden almaktadır ve başkenti Amman’dır.

Ürdün topraklarının doğusu daha çok çöllerle kaplı düzlüklerden, batı bölgeleri dağlık arazilerden oluşmaktadır. Ürdün topraklarının %3,32’si ekilebilir arazilerden, %1,18’i düzenli hasat elde edilen alanlardan oluşmaktadır.

NÜFUS VE İSTİHDAM

Ülke genç bir nüfusa sahiptir. Yüksek işsizlik, ekonomideki başlıca sorunlardan biridir.

Önemli yerleşim bölgeleri daha çok ülkenin kuzeyinde ve orta kesimlerinde yoğunlaşmıştır. UNCHR’in 2020 yılı Haziran ayı verilerine göre Ürdün’de kayıtlı Suriyeli göçmen sayısı 657.287’dir.

DOĞAL KAYNAKLAR VE ÇEVRE

Ürdün’ün başlıca maden kaynakları ise fosfat, potas ve şist yağıdır. Ormanlık alanların tahribi, hayvanların aşırı otlatılması, erozyon ve çölleşme ülkenin başlıca çevre sorunlarıdır.

Son yıllarda yaşanan kuraklık, sanayi ve turizm yatırımlarının artması, tarımda suyun verimsiz kullanılması ve hızlı nüfus artışı nedeniyle su ihtiyacının ilerleyen yıllarda daha da artması beklenmektedir.

GENEL EKONOMİK DURUM

Ürdün gelişmekte olan bir ekonomidir. Yetersiz su/petrol/doğalgaz gibi doğal kaynaklar, yüksek nüfus artışına bağlı işsizlik ve gelir dağılımı bozuklukları, yüksek enflasyon ve yoksulluk, dış yardımlara bağımlılık ve yüksek iç ve dış mali açıklar Ürdün ekonomisinin başlıca yapısal sorunlarıdır.

Bölgesel siyasi istikrarsızlıkların hemen yanında konumlanmış olması ve özellikle komşu Suriye’de yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle geçekleşen mülteci akını, Ürdün ekonomisini olumsuz etkileyen başlıca faktörlerdir. Nitekim, ülkenin süregelen bütçe açığının azaltılması amacıyla uygulanan IMF destekli programlar, politik kaygılar nedeniyle tam olarak hayata geçirilememektedir.

Devletin ekonomideki ağırlığının azaltılarak kamu-özel sektör işbirliğinin güçlendirilmesi amacı ile yürütülen özel sektöre dayalı büyüme hedefine rağmen, kamu sektörü hala GSYİH’ye en fazla katkı sağlayan sektördür.

Ürdün’ün mali ve dış ticaret dengesi dış yardımlarla doğrudan ilişkilidir. Dış destek aldığı ülkelerin başında gelen Körfez ülkelerinin petrol piyasasında yaşanan dalgalanmalara duyarlılığı ve son dönemde petrol fiyatlarının düşük seyretmesi, hem dış yardımları sınırlamakta, hem de bu ülkelerde yaşayan Ürdün vatandaşlarının sağladığı döviz gelirlerinin azalmasına neden olmaktadır.

Bununla birlikte, Kral Abdullah’ın tahta geçmesi ve IMF destekli uygulanan liberalleşme politikaları sayesinde Ürdün ekonomisi 2000’li yıllarda toparlanma sürecine girerek rekabet gücü kazanmıştır. Ayrıca, 2000 yılında DTÖ’ye üyelik, özelleştirme politikaları, AB ve ABD ile imzalanan Ticaret Anlaşmaları Ürdün’ün Ortadoğu’nun istikrarlı bir ekonomisi haline gelmesini sağlamıştır. Özellikle bilgi teknolojileri sektöründe ve nitelikli sanayi bölgelerinde büyüme daha fazla hissedilmiş; geleneksel ihraç pazarları olan Irak’a ve Körfez ülkelerine yapılan ihracatta da ivme kaydedilmiştir. 2000 yılında ekonomik büyüme %4,2 olarak gerçekleşirken, küresel ekonomideki durgunluk ve 11 Eylül 2001 sonrası Körfez ülkelerine karşı oluşan olumsuz bakış açısı, turizm gelirlerini ve yabancı yatırımları olumsuz etkilemiştir.

Ürdün’de mevcut ekonomik kırılganlıklar göz önüne alındığında, ülke firmalarının komşu Irak ve Suriye pazarlarına erişiminde iyileşme olması, ekonomide iyileşmeye (yeni iş sahalarının açılmasına) yardımcı olması beklenmektedir. Durgunluk içindeki Ürdün ekonomisi 2019 yılında yavaş büyümüştür. Zayıf iç talebin de etkisiyle düşük büyüme yaşayan ekonomi, artan net ihracattan ve olumlu ticaret koşullarından yararlanmıştır. Ancak, sınırlı ekonomik büyüme, işgücü piyasası üzerindeki baskıları hafifletmek için yetersiz kalmış, işsizlik artmaya devam etmiştir.

DIŞ TİCARET

Genel Durum Kısıtlı sanayi altyapısı ve hammadde kıtlığı nedeniyle Ürdün, dış ticaretinde geçmişten bugüne kronik açıklar vermiş bir ülkedir. Hızlı nüfus artışı ile beraber, petrolde ve gıda maddelerinde dışa bağımlılık durumu daha da artmıştır.

Ürdün 2001 yılında 2,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken 4,9 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir. Dış ticaret 2001 yılında 2,6 milyar dolarlık açık vermiştir. Ürdün 2020 yılında ise 7 milyar dolar ihracat, 18,8 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirmiştir.

Ürdün’ün en fazla ihracat yaptığı ülke ABD’dir. ABD’yi Suudi Arabistan ve Hindistan takip etmektedir.

Ürdün’ün en fazla ithalat yaptığı ülkeler ise Suudi Arabistan, Çin ve ABD’dir. Bu ülkeleri yüzde 4,6’lık payla Türkiye izlemektedir.

TÜRKİYE-ÜRDÜN TİCARETİNDE ÖNE ÇIKANLAR

Türkiye ile Ürdün arasında 1 Aralık 2009 tarihinde Amman’da imzalanmış olan STA ise, Ürdün’ün tercihli rejim kapsamında ithal edilen ürünlerin yerel endüstrisini olumsuz etkilediğini ve olumsuz ekonomik koşullarını gerekçe göstererek yeniden müzakere edilmesi talebi üzerine yapılan yeni müzakereler sonucunda anlaşma sağlanamadığından, 22 Kasım 2018 tarihinde feshedilmiştir. STA’nın iptal edilmesi ile ikili ticarette düşüş yaşanmıştır. (2019 yılında ihracatımızda %22,5 düşüş ithalatımızda %61 düşüş)

Ticaret dengesi ülkemiz lehine olup yapılan ithalatın 6-10 kat üzerinde ihracat yapılmaktadır. Ürdün’e ihraç edilen ürün kompozisyonu yıllar içinde değişebilmektedir. Ürdünlü alıcılar genelde uzun süreye dayanan ticari ilişkiler çerçevesinde hareket etmektedir.

Ürdün’de fuar organizasyonları çok katılımcı çekmemektedir. Doğrudan ziyaret, telefon görüşmesi, e-posta ve WhatsApp tercih edilmektedir. Ticarette tarife dışı engel bulunmamaktadır.

TİCARİ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI

1 Ekim 2019 tarihinde Ticaret Bakanları tarafından Ankara’da imzalanmış ve 14 Ağustos 2021 itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Ticari ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması ile ekonomik ve ticari alanlardaki sorun, fırsat ve işbirliği gibi konuların görüşülebileceği yasal bir platform oluşturulmuştur. Anlaşma yeni bir STA değildir dolayısıyla mal ticareti ve gümrük vergilerine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR

Gümrükler, vergilendirme, şirketler kanunu ve finansal piyasalar gibi alanlarda son yıllarda özel sektörün lehine yapılan değişiklikler ve fikri mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin çıkarılan yasalar, özellikle bilgi teknolojileri, sağlık, medikal, inşaat, turizm ve madencilik sektörlerinde yabancı yatırımcıların güveninin kazanılmasında etkili olmuş, yabancı yatırımların payı artmıştır.

2019 yılında ülkeye giriş yapan doğrudan yabancı sermaye tutarı 825 milyon dolardır. Doğrudan yabancı yatırım tutarı, son yirmi senede en üst seviyesini (3,5 milyar Doları) yakaladığı 2006 yılından itibaren düşüş seyrindedir.