Kadınların ‘cam tavan’ denilen, iş hayatına girişlerini ve yükselişlerini engelleyen birçok faktörle mücadele ettiğini belirten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Bursa Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) Başkanı Sevgi Saygın, kadınların işgücüne katılımı konusunu BTSO Ekonomi’ye değerlendirdi.
Kadınların işgücüne katılımını yeterli buluyor musunuz?
Kadınların ekonomik ve sosyal yaşama etkin ve erkeklerle eşit oranda katıldığı ülkelerin tümünün gelişmiş ülkeler kategorisinde yer aldığını görüyoruz. Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların iş gücüne katılımının artırılması, ekonomik kalkınmanın sağlanması ve sürdürülebilir büyüme hedefleri açısından son derece önemlidir. Ülkemiz son yıllarda kat ettiği gelişime rağmen hala OECD ülkeleri arasında kadınların iş gücüne katılım oranının en düşük olduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Kadınların iş gücüne katılım oranı küresel ölçekte yüzde 50, AB ortalamasında ise yüzde 70 seviyesinde. Bu oran, ülkemizde yalnızca yüzde 34. Kadın istihdamının artırılması için kamu, özel sektör ve sivil toplum birlikte hareket etmeli ve bu konu kurumların öncelik alanlarından biri haline getirilmelidir.
Pandemi dönemi kadınların işgücüne katılım oranını nasıl etkiledi?
Salgının ekonomi ve ticaret üzerindeki sonuçlarından kadınlar maalesef erkeklere göre daha fazla etkilendi. Bu dönemde evden çalışma eğiliminin güçlenmesi ile birlikte kadınlarımızın üzerindeki bakım yükümlülükleri ve ev işlerine harcadıkları zaman arttı. Pandemiden önce cinsiyet eşitliğinin sağlanması için 100 yıl gerektiği ifade edilirken pandemiden sonra bu sayı, 136 yıla çıktı. Pandemi, kadınlarımızın iş yaşamındaki kazanımlarını oldukça geriye götürdü.
Salgın sonrasında dünya ekonomisinde yeni koşulların ortaya çıkacağını hep birlikte görüyoruz. Sadece Türkiye’nin değil bütün ülkelerin bu süreci atlatmaları ekonomiye kadın-erkek tüm bireyleri eşit şekilde dâhil etmekle mümkün olacak. Kadınların ekonomideki varlığını ve gücünü artırabildiğimiz ölçüde gelecekte buna benzer şoklara karşı ekonomimizin de direnci güçlenmiş olacak.
“İSTİHDAMA KATILIM, GELECEK NESİLLERİ DAHA İYİ YETİŞTİRECEK”
Eğitim seviyesi ve işgücüne katılma arasındaki bağlantıyı nasıl yorumlarsınız?
Kadınlara yönelik mevcut eşitsizlikleri giderecek, toplumsal dönüşümü gerçekleştirebilecek mevcut araçların en başında eğitim gelmektedir. Ülkemizde 25 yaş ve üzeri kadınlarımızın yüzde 64,4’ü en çok ilköğretimi bitirebilmiştir. Bu durum kadın istihdamını olumsuz etkilemektedir. Ülkemizde eğitim durumuna göre istihdam verileri incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi arttıkça istihdam oranlarının da arttığı görülmektedir. Üniversite eğitimi almış kadınlarımızın yüzde 72’si istihdama katılmaktadır. Çalışan kadınlar paralarının büyük bölümünü de çocuklarının eğitimine harcamaktadır. Yani üniversite mezunu, çalışan bir annenin çocuğunun da üniversite mezunu olma ihtimali yüzde 30 artmaktadır. Kadınlar istihdama katıldığı zaman gelecek nesiller de daha iyi yetişecektir.
Kadınların işgücüne katılamama nedenleri sizce neler? Bu sorunla nasıl başa çıkılmalı?
Kadınlar ‘cam tavan’ denilen, iş hayatına girişlerini ve yükselişlerini engelleyen birçok faktörle mücadele ediyor. Bunların başında kadınların rol ve sorumluluklarına ilişkin olumsuz kalıp ve yargılar yer alıyor. Ülkemizde 11 milyon kadın, ev işleri sebebiyle iş gücü piyasasından uzak kalıyor. Ailevi sorumluluklar, çocuk ve yaşlı bakımı gibi görevler yalnızca kadının sorumluluğunda görüldüğü için çalışabilecek durumda olan pek çok kadın, iş gücü piyasasının dışında kalıyor. Bu algıların değişmesi ve toplumsal fırsat eşitliğinin sağlanması çok önemli. Mesleği olan, eğitimli tüm kadınların iş hayatına katılması gerekiyor. Yine bir fikri veya hayali olan tüm kadınlarımızın da girişimcilik cesaretini göstermesine ihtiyacımız var. Kadınlar birçok özelliği ile iş yaşamında büyük bir fark oluşturuyor ve bulunduğu organizasyona değer katıyor. Dolayısıyla kadınların iş gücü piyasasına girişlerini kolaylaştıracak ve kadın girişimci sayısını artıracak yeni proje ve politikalara ihtiyacımız var.
“ÜLKEMİZDE KADIN GİRİŞİMCİ SAYISI 140 BİNİ AŞTI”
TOBB olarak kadın istihdamının artması noktasında bugüne kadar neler yaptınız, yeni projeleriniz var mı?
Ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasının yolu kadınlarımızı ekonomiye gerek girişimci gerekse de iş gücü olarak entegre etmekten geçiyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altında 2007 yılında kurulan kadın girişimci kurulları da bu hedef doğrultusunda çalışmalar gerçekleştiriyor. Türkiye’nin 81 ilinde örgütlenen kadın girişimci kurullarımız, 7 bini aşkın üyesiyle ülkemizin en büyük ve en kapsamlı kadın girişimcilik ağı konumunda. Kurullarımız, kadın girişimcilerimize yönelik eğitim, etkinlik ve tanıtım çalışmalarıyla örnek projeler üreterek, girişimcilik ekosisteminin gelişmesi ve ülkemizden dünyada ses getirecek yeni girişimlerin çıkması amacıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Yapılan bu çalışmaların da katkısıyla ülkemizdeki kadın girişimcilerin sayısı 140 bini aştı. TOBB Bursa Kadın Girişimciler Kurulu olarak bizler de kadınlarımızın iş gücüne katılımına ve ekonomik hayatta girişimci olarak rol üstlenmelerine katkı sağlayacak çalışmalar gerçekleştiriyoruz.
Kadın kooperatiflerinin gelişimi noktasında ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Kadın kooperatiflerimiz ve kadın girişimcilerimizin e-ticaret sitelerinde daha aktif rol alabilmesini hedefliyoruz. Kurul olarak önem verdiğimiz bir diğer konu kadın kooperatifleri. Kadın kooperatifçiliğinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla, Doğu Marmara Bölgesi’ndeki kadın girişimci kurullarımızın ortak kararı ile kooperatif üyesi kadınlarımıza yönelik eğitim programları düzenleyeceğiz. Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi’nden kıymetli akademisyenlerimizin görüşlerini de alarak eğitim başlıklarımızı ve eğitmenlerimizi belirledik. Kooperatifçilik kültüründen etkili takım çalışmasına, ürün geliştirmeden pazarlama stratejilerine kadar oldukça geniş bir yelpazede eğitimlerimiz olacak. Ayrıca çağımızın gereklerine uygun şekilde e-ticaret, sosyal medya yönetimi ve online pazarlama teknikleri gibi dijitalleşme odaklı başlıkları da eğitim programlarımıza ekledik. 6 Ekim’de ilk eğitimimizi gerçekleştireceğiz. 10 Kasım tarihine kadar her çarşamba günü online olarak iki ayrı eğitimimiz olacak. Eğitimlerimizden önce ayrıca kooperatif temsilcilerimiz çalışmalarını anlatacaklar. Böylece kooperatiflerimizin tanıtımına ve kooperatifler arasındaki işbirliği ve diyaloğun gelişmesine imkân sağlayacağız.
İLHAM VEREN BAŞARI HİKÂYELERİNE İLGİ YOĞUN
Bu çalışmalarınızda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkısı nasıl oldu?
Bursa Ticaret ve Sanayi Odamızın destekleriyle sürdürdüğümüz çalışmalarımızda özellikle gençlerimize rol model olacak kadın girişimcilerimizin görünürlüğünün sağlanmasını hedefliyoruz. Kadın girişimcilerimizin sayılarının artması için yol gösterici olacak ve onları cesaretlendirecek tecrübe paylaşımlarının oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu doğrultuda Başarırsın Çünkü Kadınsın mottosuyla ‘Zirvedeki Kadınlar’ etkinliğimizi gerçekleştirdik. İş dünyasındaki başarılarıyla rol model olan kadın girişimcilerimizin bilgi ve tecrübelerini paylaştığı zirvemizin yanı sıra ‘İlham Veren Başarı Hikâyeleri’ söyleşilerimize başladık. Böylece kadınlarımıza girişimcilik yolculuklarında rehberlik etmeyi ve iş dünyasında ve ihracatta kadınlarımızın sayısını artırmayı hedefliyoruz. Öte yandan kurul olarak özellikle dijitalleşme konusunda kadınlarımıza ufuk açacak, yönlerini belirleyecek yeni projeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Daha fazla kadının girişimini dijital ortama taşımasını, e-ticaret ve ihracat konularında kadınlarımızın ihtiyaç duyduğu bilgiye erişimini sağlamayı planlıyoruz. Yeni dünya düzeninde artık dijitalleşme olmadan büyümek imkânsız hale geldi. Dijital dünya düzenine hızlı bir şekilde adapte olan girişimciler gelecek hedeflerine daha emin adımlarla ilerliyor. Şu anda küresel ölçekte tüm sektörlerde firmalar dijitalleşmeye yönelik yatırımlarını artırıyor.