AB ekonomisinin sürdürülebilirliğini sağlamak ve Avrupa’yı 2050 yılında “iklim-nötr” yapmak hedefiyle açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakatı (Europen Green Deal) AB’nin 2050’ye kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlanması ve ekonomik büyümenin kaynak kullanımına bağlılığının sona ermesi gibi temel hedefleri içeren yeni büyüme stratejisidir. AB’nin 11 Aralık 2019’da açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında 2050 yılında karbon-nötr ilk kıta olma hedefini ortaya koyması bu stratejilere ivme kazandırmıştır.

AB sanayinin iklim-nötr ve dijital liderlik hedeflerinden oluşan ikiz dönüşümünün hayata geçirilmesi amacıyla yeniden şekillendirilmesi hedeflenmektedir.

AB, Yeni bir Sanayi Stratejisi ve önümüzdeki dönem açıklanacak sektörel stratejiler yoluyla küresel rekabetçiliğini kaybetmeden daha yeşil, daha döngüsel ve daha dijital bir AB sanayii hedefine ulaşmasını amaçlamaktadır.

Çelik sektörü başta olmak üzere enerji yoğun sektörlerin karbonsuzlaştırılması ve modernize edilmesi gündemdedir. Kaynak yoğun sektörlerde döngüsel ekonominin teşviki yoluyla çevresel ayak izinin azaltılması amaçlanmaktadır. Avrupa Komisyonunun 2021-2030 yılları için karbon kaçağına maruz kalma ihtimali “yüksek” sektör/alt sektörler listesinde, maden kömürü, demir-çelik, alüminyum ve çimentonun yanı sıra bazı tekstil ve hazır giyim eşyaları, kimyasal maddeler, sentetik kauçuk, cam ve cam ürünleri, seramik eşya, kağıt hamuru ile beraber meyveler, sert kabuklular, şeker, nişasta, tuz, süt, peynir altı suyu, patates, domates gibi tarım ürünleri yer almaktadır.

Bu gelişmeler karşısında, ülkemizin uluslararası ticaret düzeninde son yıllarda ivme kazanan iklim değişikliği ile mücadele politikalarına adaptasyonunu sağlamayı hedefleyen ve ihracatta rekabetçiliğimizi güçlendirecek bir yol haritası niteliğinde olması beklenen “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”na ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 16.07.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. En önemli ticaret ortağımız olan AB tarafından açıklanan Avrupa Yeşil Mutabakatı ile öngörülen kapsamlı değişiklikler başta olmak üzere bu alandaki dönüşüme zamanlıca uyum sağlanması ve karşı karşıya kalacağımız risklerin fırsata çevrilmesi amacıyla Ticaret Bakanlığı liderliğinde kamu kurum ve kuruluşları ve özel sektör işbirliği içerisinde hazırlanan Eylem Planı 9 ana başlık altında toplam 32 hedef ve 81 eylemi içermektedir. Eylem Planı incelendiğinde ana yönünün Yeşil ve Döngüsel Ekonomiyi işaret ettiği görülmektedir.

Türkiye’de enerjiyi yoğun kullanan işletmelerin artık iklim değişikliğine neden olan karbon emisyonu azaltımını esas alan dönüşümü sağlayacak yeni stratejiler geliştirmesi gerekmektedir. Bu dönüşümü AB tarafından uygulanacak olan bu sistem için değil, uzun dönemli ayakta kalmak, sürdürülebilirlik noktasında sorumluluk almak için yapmak önemlidir.

Avrupa Birliği bir anlamda 'Gelecek nesil' ticaretin kurallarını yeniden yazmaya başlamıştır. Artık ticarette sadece finansal unsurlar değil sosyal, çevresel hatta temel insan hakları ile ilgili konular da belirleyici ve ön planda olmaya hazırlanmaktadır. Bu nedenle mutlaka Sanayi Sektörünün Karbonsuz Ekonomiye Geçiş Sürecinin Desteklenmesi gerekmektedir. Yeşil Dönüşüme direnmenin maliyetleri, ihracat kayıpları ve onun tetiklediği gelir ve istihdam kayıpları çok daha büyük ölçekte gerçekleşecektir. Bu alanda, atılacak adımlar aynı zamanda ülkemizin küresel değer zincirlerine entegrasyonunun geliştirilmesi ve uluslararası yatırımlardan alacağı payın artırılması bakımından da önem teşkil etmektedir.

Doç. Dr. Efsun DİNAR