Türkiye ekonomisi deprem afeti, uzun bir seçim belirsizliği, ekonomi politikaları değişikliği ve ihracat pazarlarında daralmanın yaşandığı 2023 yılında yüzde 4,5 büyümüştür. Büyümenin dinamiklerini ve öne çıkan özelliklerini değerlendirelim;

2023’te İki Ayrı Yarıyıl Yaşandı

2023 yılında iki ayrı dönem yaşanmıştır. İlk yarıda deprem, seçim belirsizliği ve genişletici politikalar olurken, TL aşırı değerlenmiştir. İkinci yarıda rasyonel politikalara dönülmüş, TL’de düzeltme yaşanmış, sıkı para politikaları uygulamaya konmuştur. Bunlara bağlı olarak 2023 yılında büyüme ilk çeyrekte yüzde 4,0, ikinci çeyrekte yüzde 3,9, üçüncü çeyrekte yüzde 6,1 ve dördüncü çeyrekte yüzde 4,0 olarak gerçekleşmiştir. Sıkılaşma politikalarının uygulandığı ikinci yarıda daha yüksek büyüme olmuştur. Sıkılaşma politikaları ikinci yarıda etkisiz kalmış, enflasyonda da sert artış yaşanmıştır.

Geçim Sıkıntısının Arttığı 2023 Yılında Özel Tüketim Harcamaları Hızlı Büyüdü

2023 yılında hane halklarının tüketim harcamaları ilk çeyrekte yüzde 16,6, ikinci çeyrekte yüzde 15,3, üçüncü çeyrekte yüzde 11,1 ve dördüncü çeyrekte yüzde 9,3 büyümüştür. Yüksek reel büyümeler gerçekleşmiştir. Sıkılaşma politikalarının tüketim üzerinde etkisi henüz görülmemiştir. Hane halklarının sıkıntıları artarken tüketimde çok yüksek büyüme verileri çelişki yaratmıştır ve kayıt dışından gelen yüksek bir tüketim harcaması vardır.

Dolar Cinsinden Yüksek Büyüme

Milli gelir dolar cinsinden 2023 yılında 906 milyar dolardan 1,12 trilyon dolara yükselmiştir. Dolar bazında milli gelirde yüzde 23,4 artış vardır. Milli gelir hesaplamasında deflatör yani enflasyon yüzde 68,3 olurken, dolarda artış yıllık ortalamalar üzerinden (2022 ortalama dolar kuru 16,57 TL, 2023 ortalama dolar kuru 23,48 TL) yüzde 41,7 olmuş. Yani TL yaklaşık yüzde 25 oranında değerlenmiş. Bu nedenle hem milli gelir hem de kişi başı gelir (2023 13.110 dolar) önemli ölçüde yükselmiştir. Milli gelir 2023 yılında yüzde 4,5 büyürken, dolar bazında milli gelir yüzde 23,4 artmış, TL’de yüksek bir değerlenme mevcut.

Makine ve Teçhizat Yatırımlarında Önemli Genişleme Sağlandı

Makine ve teçhizat yatırımları ilk çeyrekte yüzde 5,8, ikinci çeyrekte yüzde 7,3, üçüncü çeyrekte yüzde 23,6 ve dördüncü çeyrekte yüzde 14 artmıştır. 2022 genelinde makine ve teçhizat yatırımları yüzde 10,2 büyürken, 2023 yılında büyüme yüzde 12,7 olmuştur. Ekonomide yatırım iştahı devam etmektedir. Yılın ikinci yarısında faizler artmış olmasına karşın yatırımlar daha hızlı büyümüştür. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüksek büyüme makine ve teçhizat ithalatını da artırmıştır.

Ücretlerin Milli Gelirden Aldığı Pay Azaldı

Milli gelir içinde ücretlerin payı yüzde 32,2’den yüzde 29,7’ye inmiştir. 2023 yılında yüksek ücret artışları olmasına karşın ücretlerin payında düşüş yüksek enflasyonu göstermektedir. Ücretler enflasyon altında kalmıştır. Ücretlerin payı gerilemişken tüketim harcamalarında yüksek artış da yine çelişki oluşturmaktadır.

Ekonomi Yüzde 4,5 Büyürken Sanayi Yüzde 0,8 Büyüdü

2023 yılında ekonomi yüzde 4,5 büyürken, sanayide büyüme yüzde 0,8 ve imalat sanayinde ise yüzde 1,6 olmuştur. Genel ekonomideki büyüme ile sanayideki büyüme arasında fark uzun süre sonra bu kadar açılmıştır. Sanayisiz bir büyüme gerçekleşmiştir. İnşaat sektörü yüzde 7,8, hizmetler yüzde 6,4 ve finans sektörü yüzde 9,0 büyümüştür. Sanayi dışındaki tüm sektörlerde yüksek büyümeler vardır. Tarım sektörü yüzde 0,2 daralmıştır. Sektörler arasında büyümelerde önemli farklılıklar oluşmuştur. 2023 yılında genel olarak tüketime ve ithalata dayalı bir büyüme olmuştur. Büyümede dengelenme ihtiyacı sürmektedir. 2023 yılında büyümeye net ihracatın katkısı negatiftir. TL’deki değerlenme net ihracatın katkısının negatif olmasına yol açmış, ancak TL’deki değerlenme ile milli gelir ve kişi başı gelir dolar cinsinden artmıştır. Yılın ikinci yarısında uygulanan sıkılaşma politikalarının büyümenin daha dengeli ve sağlıklı olması konusunda katkısı da sınırlı kalmıştır.

Son Söz; Koşullar dikkate alındığında dengesizliklerine rağmen 2023 yılı büyümesi başarıdır, 2024 yılında ise sıkılaşma politikaları büyümenin kompozisyonunu değiştirecektir.