2021 yılının ilk yarısında büyük açılma beklentileri ve K tipi toparlanmadan V tipi toparlanmaya geçiş ile dünya ticaretinde önemli bir genişleme yaşanmıştı. İlk ve ikinci çeyreklerde mal ticareti 5 trilyon dolar üzerine çıkmıştı. Yılın ikinci yarısına ilişkin iyimser beklentiler ile ihracat siparişleri devam ederken, yılın üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde 5 trilyon doların da üzerinde dünya mal ihracatı tahminleri yapılmıştı. Temmuz ayında da yüksek ticaretin sürdüğü görülüyor. Ancak dünya genelinde ortaya çıkan salgında dördüncü dalga beklentileri ile ekonomiler ve ihracat için de endişeler oluşmaya başladı.

  1. Aşılama nedeniyle tam kapatmaya gidilmeyebilir

Öncelikle dünya genelinde olası dördüncü dalganın iktisadi ve sosyal faaliyetler üzerindeki sınırlayıcı etkisi ilk dalgalar kadar olmayacaktır. Nitekim dünya genelinde ve özellikle gelişmiş ülkelerde önemli bir aşılama oranına ulaşıldı. Salgında yeni dalganın daha çok aşı olmayanlar arasında yaygın olacağı görülüyor. Bu nedenle ilk üç dalgada olduğu gibi tam kapatma önlemlerine gerek kalmayabilecek. Önlemler daha çok aşı olmayanlara yönelik uygulanacak. İktisadi ve sosyal faaliyetler devam edecek, ancak aşı olmayanlara kısıtlamalar getirilecek. Muhtemelen sonbaharda bu yönde uygulamalar başlayacak.

  1. Tam kapatmalar olmazsa olası dördüncü dalganın etkisi sınırlı olur

Dördüncü dalganın arttığı ve aşı olmayanlara yönelik kısıtlamalar uygulandığı varsayımı altında dünya mal ticaretinde etkiler de muhtemelen daha sınırlı olacak. Dünya mal ticaretinde şu anda üçüncü çeyreğe yönelik siparişler alınmış olup üretimler ve yüklemeler devam ediyor. Bu itibarla üçüncü çeyrekte dünya mal ticareti olası dördüncü dalgaya rağmen yüksek gerçekleşecek. Dördüncü dalga kuvvetlenerek yaşanırsa muhtemelen yılın son çeyreğinde ihracatta büyüme yavaşlayacak, ancak bir daralma olmayacak.

  1. Emtia ve girdi fiyatları yüksek kalacak

Bu beklentiler çerçevesinde emtia ve girdi fiyatları ile navlun fiyatları da yüksek kalmaya devam edecek. Nitekim alınan yüksek siparişler, tedarik endişeleri ve üretimdeki gecikmeler gibi nedenlerle emtia talebi halen yüksek seyretmeye devam ediyor. Bu nedenle yüksek emtia ve girdi fiyatları sürecek. Son çeyrekte yüksek talep bir miktar yavaşlayacak ve fiyatlarda da artışlar durağanlaşacak. Deniz taşımacılığında pandemi sonrası yaşanmaya başlanan sıkışıklık halen sürüyor. Konteyner akışındaki bozulma, limanlardaki sıkışıklık, yüksek fiyatlar yılın geri kalanında da sürecek.

  1. En çok Asya’nın ihracatı olumsuz etkilenir

Salgında olası dördüncü dalga üretim ve tedarik tarafında önceki dalgalara göre farklı etkiler yapabilecek. Bunun nedeni dördüncü dalganın dünyanın üretim ve ihracat merkezi haline gelen Asya’da yoğun olarak yaşanmasıdır. Nitekim özellikle başta Endonezya ve Hindistan gibi ülkeler olmak üzere yeni varyantlar güney Asya ülkelerinde çok etkili oluyor. Bu ülkeler tam kapatmalara gitmeye başlamış olup, üretim ve ihracatları da olumsuz etkilenebilecek. Bu itibarla dördüncü dalgada gelişmiş ülkelerin Asya’ya alternatif tedarik arayışları artarak sürecek. Yılın ikinci yarısında sürecek olan aşılamada zorunlu uygulamaların genişlemesi ve aşı olmayanlara yönelik olarak uygulanacak kısıtlamalar, olası dördüncü dalganın etkisini ve süresini de azaltabilecek. 

  1. Türkiye olası dördüncü dalgayı iyi yönetirse ihracatta avantaj sağlar

Türkiye’nin ihracatı da olası bir kuvvetli dördüncü dalgadan sınırlı ölçüde etkilenecek. Sonbahar aylarına yönelik siparişler zaten alındı. Etki ihracat artışının son bir iki ay içinde yavaşlaması şeklinde olacak. Bu beklentilerimizin altındaki temel varsayım ise ihracat pazarlarımızda kuvvetli bir dördüncü dalga yaşansa dahi tam kapatmalara gidilmeyeceği ve aşı olanlar için iktisadi ve sosyal faaliyetleri sürdürme olanağı sağlanacağıdır. Diğer yandan, dördüncü dalganın Asya gibi rakip ülkelerde çok daha sıkıntılı yaşanması Türkiye için ihracatta avantaj sağlayacak. Bu avantajı kullanmanın yegane yolu ise içeride salgının kontrol altına alınması olacak.

Son söz: Salgının etkilerini yaşamaya devam edeceğiz, temkinli olmaya ve riskleri iyi yönetmeye devam etmeliyiz.

 

Can Fuat GÜRLESEL