Dünyada Enflasyonlar Farklılaşıyor, Faiz İndirimleri Öteleniyor

Enflasyondaki genel gelişmeler ABD, Euro Bölgesi ve İngiltere’de farklı eğilimleri ortaya koymuştur. ABD’de enflasyon üç ay üst üste yükselerek yüzde 3,5’e çıkmıştır. Yaz aylarında artışın süreceği endişesi bulunmaktadır. ABD merkez bankasının ilk faiz indirimi Eylül ayına kadar ötelenmiştir. Euro Bölgesi’nde enflasyonda kalıcı düşüş kanıtları giderek artmaktadır. Avrupa Merkez Bankası büyük ihtimalle Haziran ayında 25 baz puan ile ilk faiz indirimini yapacaktır. Yılın geri kalanında da 2/3 faiz indirimi daha beklenmektedir. İngiltere Merkez Bankası’nın da Eylül ayında ilk faiz indirimini yapacağı ve ardından yıl sonuna kadar 1 faiz indirimi daha yapabileceği tahmin edilmektedir.

Büyüme Beklentilerinde Yukarı Yönlü Sınırlı Artış    

Dünya ekonomisinde büyüme beklentileri sınırlı ölçüde yukarı yönlü güncellenmiştir. Özellikle ABD’de büyümenin hala güçlü olması güncellemeye neden olmuştur. 2023 yılında yüzde 2,7 büyüyen dünya ekonomisinin 2024 yılında da yüzde 2,7 büyüyeceği öngörülmektedir. Gelişmiş ülkelerde büyüme yüzde 1,6’dan yüzde 1,7’ye çıkacaktır. ABD’de 2024 yılı büyüme beklentisi yüzde 2,7, Euro Bölgesi’nde yüzde 0,8, Almanya’da yüzde 0,2 ve İngiltere’de yüzde 0,5 olarak tahmin edilmektedir. Faiz indirimleri büyümeleri yukarı yönlü destekleyecektir. 2023 yılında yüzde 4,3 büyüyen - gelişen ülkelerde 2024 yılı büyüme tahmini yüzde 4,2’dir.

Dünya Ticaretinde Büyüme Yavaş Olacak

Dünya Ticaret Örgütü 2024 yılında dünya mal ticaretinde miktar olarak yüzde 2,6 artış beklenmektedir. Daha önce yüzde 3,3 olan tahmin aşağı yönlü güncellenmiştir. Dünya mal ticaretinde değer olarak ise 2024 yılında yüzde 3,6 büyüme tahmin edilmektedir. Ticarete konu olacak mal fiyatlarında ortalama yüzde 1,0 artış beklentisi bulunmaktadır. Dünya mal ticareti 24,64 trilyon dolar olacaktır. Hizmet ticaretinde ise yüzde 7,0 büyüme beklentisi bulunmaktadır. Küresel ekonomi ve özellikle ticaret önünde en önemli tehditler Ortadoğu, Rusya-Ukrayna ve Çin Denizi-Tayvan kaynaklı risklerdir. Mal ticaretindeki yavaş büyüme Türkiye’nin ihracatını da sınırlayacaktır. 

Euro-Dolar Paritesi Gerileyecek 

ABD’de yıllık enflasyon Mart ayında yüzde 3,5 çıkmış ve ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimlerini ötelemiştir. ABD’de enflasyonun yaz aylarında daha da yükselme endişesi bulunmaktadır. Bu nedenle ABD Merkez Bankası’nın 2024 yılında sadece 1 veya 2 faiz indirimi yapma olasılığı artmaktadır. Bir diğer olasılık ise bu sene hiç faiz indirimi olmaması ve hatta faiz artışına gidilmesidir. Bu beklentiler çerçevesinde ABD doları güçlenmeye ve Euro - Dolar paritesi de gerilemeye devam edecektir. Emtia fiyatları da zayıf talepten ve güçlü dolardan olumsuz etkilenmeye devam edecektir. Ancak jeopolitik gelişmeler altın ve petrol üzerinde daha belirleyici olacaktır.

Türkiye’de Ekonomi Programı Güçlendirilecek

Yerel seçimler sonrası ekonomi yönetimi aynın devam etmektedir ve yerel seçimler sonrası ekonomi programı güçlendirilerek sürdürülecektir. Programın bundan sonraki beklenen önemli ayağı ise kamu maliyesinde sıkılaşmadır. Özellikle kamu harcamalarında sıkılaşma beklenmektedir. Maliye politikasındaki sıkılaşma ile programın iç talepte dengelenme, enflasyonda gerileme ve cari açığın azaltılması hedeflerine daha çabuk ulaşılabilecektir. Yapısal reformlarda da beklentiler bulunmaktadır.

Programın bir diğer önemli ayağı ise yurtdışından kaynak girişidir. Yerel seçimler öncesi kaynak girişi durmuş ve hatta çıkış yaşanmıştı. Yerel seçimler sonrası programa yeniden güven sağlayarak ve gerekli önlemleri alarak yurtdışı kaynak girişinin yeniden başlaması hedeflenmektedir. Bu konuda ilk olumlu sonuçlar alınmaktadır.

Merkez Bankası Sıkı Para Politikasını Sürdürecek

Yeni ekonomi politikalarına geçişin ana unsuru sıkı para politikası uygulaması olmuştur. TCMB 2023 Haziran ayından itibaren para politikasını kademeli olarak sıkılaştırmıştır. Politika faizini yüzde 50’ye yükseltmiştir. Kredi genişlemesini sınırlamıştır. TL likiditesini de azaltmıştır. Merkez Bankası bu önemlerini muhtemelen yılın son aylarına kadar sürdürecektir. İlave olarak bireysel kredilerde ve kredi kartlarında kısıtlamalar beklenmektedir. Merkez Bankası’ndan ilk gevşeme en erken kasım veya aralık ayında olabilecektir. Ancak beklentilerin iyileşmesi halinde piyasa faiz oranları merkez bankası faiz indirimi öncesi düşüş eğilimine girebilecektir.   

Maliye Politikasında Sıkılaşma Beklentileri  

Maliye politikası alanında sıkılaşma için çalışmalar sürdürülmektedir. Kamu harcamalarında önemli kesintiler yapılması planlanmaktadır. Kamu yatırım harcamalarında projeler arası önceliklendirmeler yapılacak ve bazı yatırım harcamaları ötelenecektir. Kamu alımları tasarruf ilkesi de gözetilerek yapılacaktır. Bu amaçla kamu ihale yasası değişecektir. Deprem bölgesi harcamaları ise sürecektir. KDV alt sınırının yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bazı lüks tüketim ürünlerinde ÖTV oranının artırılması gündemdedir. Maliye politikasında alınacak sıkılaşma önlemleri enflasyon ile mücadeleye katkı sağlayacaktır. Mayıs ayında yüzde 75’lere ulaşması beklenen enflasyonda kalıcı düşüş için maliye politikasında gerekli sıkılaşmaya gidilmesi gerekmektedir.

Türk Lirasında Değer Kaybı Yavaşlayacak

Programın önemli bir hedefi TL’ye yeniden güven ve istikrar kazandırmaktır. 2023 yılının ikinci yarısında güven ve istikrar kısmen kazanılmaya başlamıştır. Ancak yerel seçimler öncesi dönemde TL’ye güven kaybolmuş ve TL’de değer kaybı hızlanmıştır. Ekonomi yönetimi ve programın devamı ile yerel seçilerden sonra ise TL’de değer kaybı yavaşlamaya başlamıştır. Sıkılaşma programının tüm gerekleri ile uygulaması, cari açığın azalması ve enflasyonda kalıcı düşüş sağlanması halinde TL’de değer kaybı da giderek yavaşlayacaktır. TL’de değer kaybı hızında yerleşik hane halklarının yeniden TL’ye dönüşü ile yabancı kaynak girişinin miktarı da etkili olacaktır.

Reel Sektör İçin Öncelikler 

Mayıs ayında açık ve örtülü sıkılaşma önlemleri reel sektör üzerinde 2 yönden etkili olacaktır. Birincisi iç talepte belirgin bir yavaşlama olasıdır. Mevsimsellik etkisi yavaşlamayı sınırlayabilecektir. Nakit akışları azalacaktır. Diğer yandan finansman olanaklarının sıkılaşması ve yüksek finansman maliyetleri hem işleri yavaşlatacak hem de ödeme/tahsilat sıkıntıları yaratabilecektir. Mayıs ayında konkordato ve karşılıksız çeklerde artışın sürmesi beklenmektedir. Mayıs ayında özellikle nakit akışına ve alacakların etkin yönetimine önem verilmelidir.